KARTAP bir zorunluluktan doğdu.
Sahip olduğu tarihi, turistik, kültürel ve ekonomik değerler oranında tanınmayan bir garip belde niteliğindeki Karaman, bu durumu içine sindiremediğini her fırsatta söylüyor ama gereği konusunda bir türlü kayda değer adımları atamıyordu.
“Konya- Karaman” vurgusundan hüzünlenen, Eskişehir’ in Dede Korkut parkında Karamanlı tarihi değerlerin sergilenmesinden utanan, Alanya’ nın Türkçe ve Mehmet Bey konusundaki gayretlerinden gıpta ile söz eden, ülkenin dört bir yanına, Balkanlara, Kıbrıs’ a dağılmış Karamanlıları özlemle yadeden, Gazi Mustafa Kemal’in ana toprakları olması ile gururlanan,Türkçesiyle, Mehmet Bey ve Yunus Emre’ si ile öğünen, Buğday’ın anavatanı, elmanın ve bisküvinin başşehri olduğunu bilen her Karamanlı, sözünün sonunda bunca değere rağmen tanıtım konusundaki acziyetimizden acınır.
Yıllardır, içinde birazcık Karaman sevdası olan insanlarla bir araya geldiğimizde birbirimize ilimizin tanıtımı konusundaki acziyetimizi anlatır ve kendimizi yerden yere çalarız. Hatta koca koca projeler ileri sürer ama bu projelere bir yaşam alanı açma konusunda eğilip yerden bir çöp almayı beceremeyiz.
Tanıtım konusu devletin üst makamları için de önemli bir sorundur. Gerek Vilayetler, gerek belediyeler ve gerekse yüksek akademik kurumlar tanıtım konusunda üst düzeyde duyarlılıklara sahiptirler. Ancak, gerek kendi aralarındaki sıradan ayrılıkları büyüterek güç zaafiyetine neden olmaları, gerekse de tanıtım konusunda doğrudan ciddi değerlere sahip olacak olan kesimlerin duyarsızlıklarından olumsuz etkilenmeleri nedeniyle ellerindeki olanakları iyi kullanamazlar.
Bir çıkış yolu aramak ve bulmak gerekmez mi?
Taraflara hep sorduk.
Çıkış ne?
Hepsi de sivil toplumun bu işin ana sahibi olması gerektiği konusunda mutabıktır. Yani, “profesyonel bir yapı şart” denilir ve çareler sıralanır. Genellikle de bir tanıtım vakfı konusundaki zaruret herkesçe kabul görür.
Vakıf kurulması denendi, devletimiz son anda çark etti ve bizleri orta yerde bıraktı.
Peki, ne yapılmalıydı?
Küser köşenize çekilir ve seyre bakarsınız. Bu bir yol. Hatta bizim yaşlara gelmiş kişiler için fena sayılmayan bir yol. Böyle yaparak dedeler dede gibi kenarda seyretsin diyenlerin de gönlünü hoş ederiz.
Bir yol da var ki, insanın içinde aşk olmazsa yapılacak iş, çekilecek dert değildir. O da küsmeden yeni arayışlara girişmek ve yeni yollar denemekti. Belki yaşımız güz zamanıydı ama meyve de güzün olgunlaşmaz mıydı?
Belki de herkesin içinde saklı duran koru körükleyecek bir nefese gereksinim vardı. O zaman tarafsız, tutarlı ve Karaman Sevdasını önceleyen bir kurumun tesisi, zorunlu olarak kendisini dayatıyordu. Bu açığı gördük, kolları sıvadık ve o nefes olmaya talip olduk. Başka talip olanlar varsa sevgiyle onlara da sarılırız.
Bir sosyal medya etkinliği olarak bu konudaki potansiyelimizi ve arzularımızı yoklamak için KARAMAN TANITIM PLATFORMU – KARTAP- adıyla kamuoyunun önüne çıktık. “Gelin Karamanı ve onun için neler yapabileceğimizi tartışalım” dedik. Kısa zamanda yüzlerce katılımcıya ulaştık. Bu ilgiye, kendimiz de şaşırmadık değil. Birkaç ay süren tartışmalardan sonra toplumsal her alanı irdeleyen kurullar oluşturduk. Geniş topluluklardan elimizde kalan ve yaşama geçirilmesi mümkün görülen görüş ve önerileri titizlikle ayıkladık ve içinde bu bilgilerin yer aldığı Sevdamız Karaman adlı bir kitap yayınladık. Kitabın perspektifi doğrultusunda sorumluluklarının olduğunu düşündüğümüz her kişiye ve kuruma onu ilettik. İyi de yapmışız. Bir bildirge niteliğindeki bu çalışma birçok kişiyi kış uykusundan uyandırdı.
Aramızda bazılarının söylediği gibi, birilerini parlatmak ve onlara gelecek hazırlamak aklımızın ucundan bile geçmedi, geçmez de. Buradaki tek paydaşlık Karamanlılık ve onun için yapılacak işlere uygunluk idi. Kavga ve fitneden uzak, sadece fikri üretim...
Başlangıçta, fikir kurulu olmaktan öte bir hedef belirlemedik. “Biz fikirlerimizi devlet ve ilgili kurumlara iletelim, görüşlerimizden faydalanılma olanakları varsa bize bu yeter” dedik.
Elbette yığınla eksiğimiz, uygulama olanağı olmayan önerilerimiz olmuş olabilir. Oldu da. Bunların eleştirisinden çekinmedik, aksine faydalandık.
Bir süre sonra o kadar çok talep ile karşı karşıya kaldık ki, fikir kulübü olmak artık yetmiyordu. Söylenen birçok şeyi yaşama geçirecek manivelalara gereksinimlerimizin olduğunu gördük. Bu konu çok hassas olduğu için aylarca tartıştık. Sonunda, şimdilik vakıf kurma olanağımız olmadığı için, bir dernek kurmaya karar verdik. Kartap’ ın açılımına turizmi de ekleyerek, Karaman Tanıtım ve Turizm Derneği adıyla ona tüzel kişilik kazandırdık.
Yönetim organlarını oluştururken liyakat esaslı davrandık. Elimizdeki birikimi uzmanlık anlayışı ile değerlendirmeye gayret ettik. Bununla da yetinmedik, ülkenin her tarafında ve devlet organlarında bulunan Karamanlılara ulaşmaya gayret gösterdik ve onları üye olmadan çalışmalara dâhil ettik. 2021 in Yunus Emre ve Türk Dili Yılı ilan edilmesi, sahaya çok erken inmemize neden oldu. Ama sanıyorum o bölümü yüz akı ile tamamladık.
Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’ yi anma törenleri Karamanımıza marka değeri oluşturan etkinliklerin amiral gemisidir. Bu alanı ihmal etmek, şehrimizin küme atlaması konusundaki altın fırsatları kaçırmak demektir.
Bayramı bayram gibi yapabilmek adına 2022 yi ciddi umutlarla karşıladık. Esaslı hazırlıklar yaptık.
Bu alanda yaptığımız çalışmaları dosya halinde ilgili makamlara ilettik. Dikkatleri çektik. Dosyamız ilgi gördü ve çalışmalar hızlandı.
Yılların ihmali ile unutulmaya yüz tutmuş olan Türkçe Bayramı coşkusuna sanıyorum ki çok ciddi katkılarımız oldu. Elbette her şeyi yapan biz değiliz. Devlet kurumları, dernekler, şirketler, odalar üzerlerine düşeni ziyadesi ile yaptılar. Biz elimizi taşın altına koyduk ve tüm paydaşların “bu iş olacak” diye umutlanmalarına, hızlanmalarına vesile olduk. Ortaya çıkan güzelliklerden de toplum hoşnut kaldı. Şimdiden görüyorum ki gelecek yıllar bu yıldan daha iyi kutlamalar olacak. Eksiklerimiz de daha sonra değerlendirmek için raporlara döküldü. Eksikler giderilecek ve sahaya yeni aktörler çıkacaktır.
KARTAP kısır çekişme ve kalem kavgalarının zemini değildir ve asla olmayacaktır.
KARTAP eleştiriler ile eksik ve hatalarının görerek daha da güçlenir. O nedenle kapalı ve alıngan değildir. Küsmek, birilerine kapıları kapatmak, içine kapanmak gibi bir anlayışı yoktur.
KARTAP tüm Karamanlılara aittir. Ne bir siyasi görüşe ne de başka aidiyetlere prim verir.
KARTAP alanında parlatılan kişilerin değil, alanında parlak olan kişilerindir.
KARTAP öncelikli olarak fikir kurulu olmayı esas alır. Zorunlu hallerde icra kurulu olarak görev üstlenir. Her işe teşne olmak kodlarına aykırıdır. Elbette ilimizin tüm zenginliklerine ve değerlerine sahiplenir ama sahabet konusunda çoğulculuğu benimser. Tekilleşmek yerine herkesi meydana davet eder.
KARTAP bir ticari kuruluş değildir. Akçeli işler ve ilişkilerden uzak durur. Etkinlikleri destekleyiciler kanalıyla icra edilir. Dernek yaşamını ise üye ödentileri ile sürdürür.
Kamuoyuna saygı ile…
Hocam gönlüne kalemine sağlık. Karaman'da yıllardır farklı stk'lıların uğraştığı yapmaya çalıştığı bir zoru KARTAP başardı. Bilim ve ortak akılla başaracağızıma inanıyorum.Saygılarımla
Bu tür çabalar, ortaya birşey çıkıncaya kadar destek bulmaz. Bu bizim toplumsal davranış biçimlerimizin başında geliyor. Ancak ne zaman maddi, politik veya manevi bir çıkar görünürse ucundan kıyısından, hemen üşüşülür. Bunu bekliyor olmalı ki dostlar acemilik göstermediler. Giderek daha olgun, daha katılımcı ve kapsamlı bayramlar yapılır. Yeter ki politik kaygılarla çatışmalar, çekişmeler çıkmasın. Kolay mı bu dileğimi gerçekleştirmek? Hayır. Kolay gelsin