KAREV KONSERİ İZLENİMLERİ

Ankara Karamanlılar Vakfı, gelenekselleşmiş konserlerinden bu yıla denk geleni öğretmenlerimize armağan etti.

Vakfımıza yakışır bir hediye, öğretmenliğin misyonuna uygun bir etkinlik oldu. 

Konser başlamadan bizi Öğretmen Marşı’ nın karşılaması, beni yüreğimizin bütün coşkusu ile tüm okul olarak bu marşı söylediğimiz günlere götürdü. Bir marştan öte bir and olan bu ezgiyi ne zaman duysam göz pınarlarım bana itaat etmez.

Bir profesyonel sanat ekibinden ne bekliyorsak, KAREV ekibinde hepsini bulduk.

Hele de Karamanlı saz sanatçılarımızın muhteşem performanslarını ciddi bir duygu yoğunluğu içinde izledim ve alkışladım.

Etrafımdaki herkeste aynı hoşnutluk ve aynı coşkuyu gözlemledim.

Ne sebeple olursa olsun bu konseri izlemeyenler veya izleyemeyenler çok şey kaçırdıklarını da bilsinler derim. 

Karaman Valisinin samimiyetine inandığım sımsıcak bir tavır ile “hemen hemen her yeri ve her şeyi gördüm ama Karaman gibisini hiç görmedim” sözündeki ağırlık çok değerliydi.

Bu kadar yükseğe konulan çıtanın bir unsuru olmanın zorluğunu göğüslemek kolay mı?

Sayın Valinin bu sözleri bir izlenim kadar, bir beklenti olarak da algılanmalıdır.

“Ben bu çıtayı aşmaya varım, tüm Karamanlıları da el ele buraya bekliyorum” demektir. 

Nitelikli bir koro oluşturma sözü de başlangıç olarak kabul edilmeli.

Valimizin bu coşkusuna ortak olduğumu belirtir, hedef seçimindeki isabetten dolayı da teşekkür ederim. Öyle anlaşılıyor ki, ulaşılması zor olmayan ve bizi dinleyecek bir makam var bu dönem.

***

Sık sık salonun durumunu izledim. 

Düzeyliydi, coşkuluydu ama insan sayısı azdı.

Öncelikle öğretmenler ve yakınları o salonu tıka basa doldurmalıydı. Güzel sanatların değerini bilen ve zamanı uygun olan tüm insanlarımız orada olmalıydı.

Belki de en önemlisi, başkentte Karaman’ı beklentilerimizin çok ötesinde temsil eden başta Veli Bozkır olmak üzere tüm KAREV bileşenlerine karşı birikmiş olan borçlarımızın kadir bilirlik ekseninde ödenmesine katkı vermek gerekmez miydi?

Geleceğe giden yolun taşları, bugün elimizdeki değerleri nasıl kullandığımıza bağlı olarak döşenecektir. İyi kullanmanın yolu, katılım ve dayanışma kültürünü beslemekten geçer diye düşünüyorum.

***

Karaman bir tarım kenti olma vasfının çok ötesine geçerek bir sanayi kenti de oldu diye gururlanıyoruz.

Sanayici olmak fabrikalar kurarak oralardan para kazanmanın çok ötesinde bir kavram. Kazandıklarını, mensubu oldukları toplumun güzide-kadim değerlerini yaşatmak ve geliştirmek, onlara yeni ve çağdaş değerler eklemlemek gibi çok yaşamsal görevleri de vardır. 

Son yıllarda sanayicilerimizin bu alanda atağa kalktıklarını gözlemliyor ve müthiş mutlu oluyorum.

Bu etkinliğin sponsorluğunu üstlenen Duru Bulgur ve sahipleri İhsan ve Emin Duru kardeşlerin sanat ve kültüre olan duyarlılıkları her türlü takdirin üstündedir. 

Gelişme, milli bütünlük duygusu içinde ve yaşamın her alanında ortak değerler üretebilme becerisi ile sağlanabilir. Para kazanmak sürecin en kolay yolu. Kazanılanın bir bölümünü toplumun kültürüne harcamak geleceğimizin teminatıdır. Sanayicilerimizin halka uzanan ellerini bir an bile geriye çekmemeleri, ortak aidiyetleri besleyen en önemli taşıma hatlarını hep aktif tutmaya vesile olacaktır. 

***

İç içe birçok duyguyu ve güzelliği bir arada yaşadık.

Veli Bozkır’a ve vakıf yöneticilerine bir teşekkür sözcüğü az gelir. Kabul buyrula…

Milletvekilimiz Osman Sağlam beyefendiye ve belediye başkanlığını temsilen orada olan Başkan Yardımcısı Eyüp Aslan’a teşekkür ederim. 

Karaman daha üzeri açılmamış zenginliklerin diyarıdır. 

Buna benzer her etkinlik bu zenginliklerin üzerini örten topraktan bir kürek alıp kenara atmaktır. Dün o toprak bir kürek ölçüsünde eksildi. 

Kalanı için ha gayret!