Toplumların gözünde CHP algısını şeytanlaştırma ameliyesi her seçim öncesi yoğunluk kazanır.
Ellerindeki muazzam yönlendirme gücü, iğfal araçları ve bizzat devlet kurumları eli ile yürütülen bu kampanya her zaman sonuç verdi.
Türk sağını sürekli iktidar yapan bu tutum ana gerçekleri değiştirmeye yetmiyor.
Yani sağı emperyalizm karşıtı yapmaya yetmiyor.
Yani sağı milliyetçi yapmaya yetmiyor.
Yani sağın, batının koltuk değnekliğini yapmasını engellemeye yetmiyor.
Yani sağın fakir fukaranın haklarını savunur vaziyette olmasına yetmiyor.
Yani sağın egemenliği bağımsız koşulsuz millete verme misyonuna sahiplenmesine yetmiyor.
Onlar da biliyorlar ki, tüm bu vasıfların gerçek sahibi CHP. Anti Emperyalist, milliyetçi, ezilenden ve emekten yana olanın CHP oluğunu bal gibi biliyorlar.
Savaş malzemeleri üreten bir fabrikayı yabancılara vermenin nasıl bir milliyetçilik olduğuna onların da aklı ermiyor.
En stratejik ürünlerden olan şeker üretimini helak edecek bir tutuma kör bakmanın hangi milliyetçi kaideler ile açıklanacağını onlar da bilemiyor.Şeker kotasını yüzde 2.50 ye düşürdüm diyerek onu denetleyen şeker kurulunu kapatan zihniyete hangi milliyetçi inanır ki?
Emperyalizme karşıyım diyerek İncirlik, Kürecik teslimiyetçiliğine nokta nisabında müdahale edemeyen nasıl bir milliyetçilik ki?
Türk ülkesini tarımsal alanda sonuna dek Amerikan ve İsrail Yahudi şirketlerine terkeden Milliyetçiliği hangi kitaplar yazar ki? Bu gün beka meselesi diye hedefe koyulan tüm sorunları kimin sorun haline getirdiğini unutanların Milliyetçiliği nasıl ola ki?
Bunları başkası yapıyor, sorumlusu biz değiliz diyemezsiniz. Buradan bakılınca öyle görünmüyor.
Şimdi baş şeytan Kılıçdaroğlu…
Dün Baykal’ dı… Ecevit idi… İnönü idi…Hatta Atatürk idi.
Başa kim gelse durum değişmeyecek. CHP yi çok düşündükleri için Kılıçdaroğlu’ndan kurtarmaya mı çalışıyorlar diyorsunuz? Her zaman ve her lider için aynı şeyleri yaparlar. Ana hedef CHP ve onun tarihi misyonudur.
CHP’ de hiçbir partide olmayan bir büyük güç var. Çok seslilik yani DEMOKRASİ…
Partisine ve yöneticilerine kelam laf edemeyenler bu durumu anlayamazlar. CHP esir kampı değildir. Herkes düşüncesini aleni ve yüksek sesle söyleyebilir. Bu durum zaaf değil bir demokratik hak kullanımıdır.
Aday belirleme sürecindeki tartışmalar bir CHP de mi var sanıyorsunuz ki? Hepsinde var. Hem de Allah’ına kadar. Ama CHP tartışıyor, diğerleri tartışamıyor. O kadar.
Rejimin adı nedir? Demokrasi. Öyleyse yöneticilerin gazabından korkarak konuşamayan bir toplumda demokrasi gelişir mi? Asla!
Kim doğrusunu yapıyor? CHP… Bu durumu istihza ile değerlendirmeye çalışanlara acırım. Esaretin hududu yok. Kendisini başkasına teslim etmek bazılarına ar gelmiyorsa mesele yok. Ama bir CHP’li Allahtan başka kimseye kendini teslim eden değildir.
CHP Genel Başkanı ve tüm kadroları ile dimdik ayaktadır ve bu topraklara hak ettiği demokrasiyi getirmeye kararlıdır. Tıpkı daha önce yaptığı gibi…
CHP’nin halktan ve halkın değerlerinden kopması iddiaları gülünç bir algı oluşturma palavrasından ibarettir. Geleceğine umutla bakan özgür bir Türkiye’ye ait olan tüm değerleri ya CHP değer haline getirmiştir ya da uygun olanlara sahiplenmiştir.
Çağdaş dünya ile ilişkisi kalmamış sözde hurafaları değer olarak yutturmaya çalışanlara karşı halkın gücü gene CHP olacaktır. Bu kopuş değil önderliktir.
NOT: Gazeteci kimliğimle salt CHP yazısı yazmak istemezdim. Ancak CHP ‘ye karşı yapılan ve söylenenler sineye sarılacak şeyler olmaktan çıktı ve bir küfür ve iftira seline dönüştü. Bu kabul edilir bir durum değildir.
Saygı değer öğretmenim çok güzel yazmışsın hemde herkesin anlayabileceği dilden olmuş, gönülden kutluyorum var ol sağlıklı ol öğretmeim.