Siyasi alanda baş döndürücü bir sürecin içindeyiz.
Bu süreçte siyasetin en tepesinde bulunan unsurların zaman zaman sıradan bir satranç taşının, zaman zaman da en değerli taşların görevlerini üstlendikleri dişe diş bir mücadeleye tanık oluyoruz.
Cumhuriyetimizin en köklü ve kurucu partisine, 16 Milyonluk mega kent İstanbul’ un belediyesine kayyum atanması, İstanbul Belediye Başkanının tutuklanması, protesto eylemlerine katılanların yüzlercesinin göz altına alınması şeklinde kıran kırana devam eden bir süreç demokrasimizi çok derinden yaralayan boyutlara ulaştı.
İktidarın operasyonlarının amacının tüm siyasi zeminin kendi ayağına değecek taşlarını temizleyerek bir tatlı su muhalefeti dizayn etmeye yönelik olduğu açıklıkla belli olmuştur.
Bu durum çok büyük bir riski de içermekteydi.
Bu risk, halkı ikna edememe riskiydi.
Nitekim, İmamoğlu ve arkadaşları adına dizilen yolsuzluk ve terör ile ilişkilendirme çabaları kimseyi ikna edemedi ve milyonlar sokağa koştu.
Ak Parti politikaları, CHP’ li olsun veya olmasın milyonların CHP ve politikalarına sahip çıkmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı ön seçim oylamalarında 15 Milyonun üzerinde bir dayanışma oyunun sandıkta buluşmasına vesile oldu. Tüm muhalefetin de güçlü bir birliğe dönüşmesine sebep oldu.
CHP’ nin içinde yaratmaya çalıştıkları kaos ortamının olağanüstü bir kurultay ile boşa çıkmasına ve bir birlerine daha sıkı sarılmalarına sebep oldu.
Bu süreçte CHP Genel Başkanının sürükleyici bir öndere dönüşmesine vesile oldu.
İktidarın her türlü yolu deneyerek bütün gücü ile yüklenmesi muhalefeti geriye püskürtmek ve sindirmek bir yana daha da keskinleşmesine, kendi içindeki sorunları en azından tehir etmesine ve halkı arkasına almalarına sebep oldular.
Öyle olmasaydı şimdi CHP’nin başında kayyum vardı.
Hasılı uyuyan devi uyandırdılar.
Kısacası Ak Parti elini attığı her alanda yenilgi yaşadı.
Zaman özgürlükler ve kardeşlikler zamanı.
Toprağından gökyüzüne güçlü bir istek ile yükselen yeni nesiller, büyüme ve gürbüzleşmesini engelleyecek dayatma ve zorlamaları kabul etmiyorlar.
Ak Parti nereden başlayıp nereye geldiğinin hesabını dönüp bir daha yapmalı.
Zor kendi kurallarını dayatır ve onlarla yaşar. Sonuçları büyük acılara ve sonu gelmeyen kardeş kavgalarına neden olur. Bu yeni nesiller zoru kabul etmiyorlar.
Bu günün tablosuna aklın ışığında baktığımız zaman Ak Parti bir boks arenasına çevirdiği siyaset ringinde ilk raundu açık ara kaybetti. Bir sıfır yenik durumda. Muhalefet hem psikolojik hem fiziki üstünlüğü elde etmiş durumda.
Kardeşliğimiz ve birliğimizin daha fazla ziyan görmemesi için bu döğüşe son vermeli.
Devam etmeye kararlı ise devleti siyasete daha fazla bulaştırmak kaçınılmaz olacaktır. O zaman bu maçın kazananı olmaz.
Gerilimi daha fazla artırmamanın en kısa yolu ivedi bir seçimdir. Aslında bunu Ak Parti de görüyor ama sahanın kazanmasına elverişli olmadığını gördüğü için türlü yollar arıyor.
Çaba boşuna.
İş varacağına varır.
Osman abi, siyasal gelişmeleri özetlemişsiniz. Kaleminize sağlık. Özgür Özel C.H.P'sinin genel başkanlığına yeniden seçildi.Tebrikler. Ancak; Ekrem Imamoğlu C.H.P'nin genel başkanı seçilse idi A.K.P'yi dolayısı ile R.T.E'nı daha fazla zorlamaz mi idi , diye düşünüyorum.
Başkanım bence geri adım atmak istemiyorlar. Amma velakin sert kayaya topladılar. Korku duvarı yıkıldı. İnandırıcı gelmiyorlar artık. Çabaladıkca batıyorlar. Bi miktar ağırlaştılar. Kalemine ve yüreğine sağlık. Saygılar Osman ağbi.
Yürekten kutluyorum Başkanım. Günümüz Türkiyesi olsa olsa bu kadar güzel özetlenir