10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerine katıldım.
Anıta çelenk koyma eylemliliği sırası gelince “siyasi parti çelenkleri” anonsu yapıldı. Her ne kadar anonsta çoğul bir ifade kullanılmışsa da bir tek siyasi parti çelengini bıraktı.
İçim acıdı.
Görev yaptığım dönemlerde iktidar partisi olan Ak Parti çelenk koyardı. MHP çelenk koyardı. Özellikle parlamentoda grubu bulunan tüm partiler bu ritüeli yerine getirmeyi ihmal etmezlerdi.
Ne oldu da böyle oldu şimdi.
Biliyoruz, toplumun baskın bir duyarlılığı olmasa o tören alanına da gelmeyeceksiniz ama madem oraya kadar geldiniz çelenginizi de koyuverseniz ya.
Yok!
İlla ki oralarda birilerine “bu törene zoraki olarak” geldiğinizin mesajını vermek zorunda iseniz o başka. O zaman ortaya samimiyetten uzak bu komik durum çıkıyor.
Sizi bir bakıma anlıyoruz da ya Atatürk anıtına tek çelenk koyan partiye akla hayale gelmeyecek suçlar yamayan milliyetçi ve Atatürk duyarlılığı yüksek bazı arkadaşlarımıza ne oluyor? Bunu anlamak için galiba daha birkaç fırın ekmek yemeye ihtiyacım var.
Uğraşmayın.
Beyhude…
Sizi oralara kadar getiren şey, bu milletin Atatürk ve Cumhuriyete olan sarsılmaz bağlılığı ve sevgisidir. Bu bağ ve sevgi sizin bu hallerinize bakarak giderek de büyüyor. Bu selin karşısında durulmaz. Bunu siz de hissediyorsunuz ve hatta biliyorsunuz da o alana geliyorsunuz.
Beyhude çaba, milletin bu sevgisi bitmez. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimciyi, Mustafa Kemal Atatürk’ ü kimsenin yüreğinden kimse silip atamaz.
Ebediyete akıp giden nice 10 Kasımlar’a…