AKP’YE OY VERENLER (de) OKUSUN…
Osman Nuri Koçak. 19 Mayıs 2012
Konuşma, tartışma kültürümüz zayıf…
Tartışma muhatabımızla karşıt siyasal tercihlere sahipsek, peşinen “dediklerini nasıl çürütürüm” refleksi ile hareket ederiz. Bizim için söyleyen söylenenden önemlidir.
Söyleyene göre söylenenin algılanışı farklıdır.
Söyleyenin siyasal kimliğine bakmadan dinlemeyi denesek diyorum. Nasıl bir şey acaba?
Meselâ;
Bütün Milli Bayramlar Valilerimiz, Kaymakamlarımız, Belediye Başkanlarımız, Bilumum rüesamız ve dahi okullarımız ve öğrencilerimiz için işkencedir. Öyleyse devleti bu işten çıkaralım. Millet o günü önemsiyor ise kendi imkânlarıyla kendisi kutlasın.
Âlâ…
Hatta o günleri önemli ve gerekli görenler ile gereksiz görenler arasında TRT’ de özgür tartışma programları düzenleyip, lehte ve aleyhte konuşmalar yaptırarak taraftar çoğaltma yolu ile bir çeşit halk oylamasına başvursak…
Latin Alfabesi yüzünden tarihsel belleğimizden olduk. Bugünden tezi yok seçmeli falan da olsa okullarımıza Arapça ve Kürtçe koyarak bu bellek sorununu da çözsek…(!)
Anafartalar mugalatası, İlk kurşun safsataları, Eski bir bandırma vapuru ve onun taşıdığı parasız yolcu efsaneleri, Erzurum- Sivas kongreleri saçmalıkları ve bunlara benzer binlerce yanlıştan mürekkep bir Kurtuluş Savaşı algısı yerine, Bizzat padişah efendimizin himmetleri ile içi altınla doldurulmuş gıpgıcır bir transatlantik donatılarak Anadolu’ ya vatanı kurtarmak için gönderilmiş bir generalin yaptıkları yanlışları ve ihaneti anlatabilsek… (!)
Hûlasa, şu Mustafa Kemal’ in kurtarıcı bir önder olmayıp, Osmanlılık ve halifelik gibi yüce makamlara son veren bir asi olduğunu millete bir anlatabilsek(!)
Aslında küçük küçük darbeler ile bütün bunlar bu ülkede yapılmakta ve yapanlar da müsamaha görmektedirler. Yukarıda söylediklerimi tarihsel gerçeklermiş gibi yazan yüzlerce eser bugünlerde basılmakta, dağıtılmakta ve öğrencilerimize okutulmaktadır.
Tüm ulusal değerlerimizle sürekli uğraşılıyor. Kurtuluş savaşı önderinden kopartılıyor. Cumhuriyet Devrimlerinin çoğu millete karşı işlenmiş ağır suçlar olarak takdim ediliyor. Bu değerler ve kurumlar önemsiz ve değersiz hale getiriliyor.
Peki, tüm bu değerleri yaşamımızdan çıkarırsak geriye ne kalır?
Emperyalizmin istediği ve asıl o zaman belleksiz kalacak bir kukla topluluktan başka bir şey kalabilir mi?
23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos…
Anafartalar,
Kurtuluş Savaşı,
Türk Devrimleri ve Cumhuriyet…
Atalım gitsin çöp sepetine.
De…
Bunlardan sonra millet olarak kalanlar size yetiyorsa bu düzene destek vermeye devam ediniz.
Yoksa Allah aşkına cılız da olsa itirazınızı görebilsek bu kadar telâş etmeyeceğiz…
İçim acıyor. Çok yazacak şeylerim var ama bir kere daha endişelerimizi halkımızın uyanışına havale edelim diyorum.