Ülkemizde açık ara en çok faaliyet gösteren şirket türü limited şirketlerdir. Bunun sebebi olarak Limited şirketler, şahıs şirketine göre kurumsal bir imaja sahip ve aynı zamanda daha basit bir organizasyon yapısıyla oluşur. Aynı zamanda tek kişiyle kurulabilmesi ve büyümeye elverişli olması da limited şirketin tercih edilmesini sağlamaktadır. Limited şirketler her ne kadar gerçek veya tüzel bir kişi ile kurulabilse de başlangıçta veya sonrasında çok ortaklı olmaya da elverişlidir. Bu yazımızın konusunu da limited şirketlerde pay devirlerinin usul ve esasları oluşturmaktadır.
Limited şirketler pay devrinin nasıl yapılacağına ilişkin hükümler Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 595’te düzenlenmiştir. Her ikisi de birer sermaye şirketi olmasına karşın, limited şirketlerde pay devri işlemleri kanun kapsamında anonim şirketlere oranla daha sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır.
Öncelikle payını devretmek isteyen limited şirket ortağı ile devralan arasında yazılı bir devir sözleşmesi bulunmalıdır. Yazılı şekil şartı geçerlilik şartıdır. Bu sebeple yazılı olarak yapılmayan işlemin hukuki olarak hiçbir geçerliliği olmayacaktır. Ayrıca söz konusu devir sözleşmesindeki imzaların noter tarafından onaylanması gerekmektedir.
Bununla beraber esas sermaye payının geçerli olabilmesi için, şirket ana sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, esas sermaye payının devrini Limited Şirket Genel Kurulu’nun onaylaması gerekmektedir. Kanunda açık bir şekilde hisse devirlerinin genel kurul tarafından onaylanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak şirket sözleşmesinde bu durumun aksi kararlaştırılabilir. Böyle bir halde genel kurul onayına ihtiyaç yoktur. Ayrıca genel kurul tarafından onay 3 ay içinde yazılı olarak verilmediği takdirde kabul edilmiş sayılır. Bununla birlikte genel kurul hisse devrini onaylama yetkisini kanun gereği bir başkasına devredemez. (devredilemez yetki)
Her ne kadar limited şirket ortağının, hissesini devrederken genel kuruldan onay alması gerekse de bazı istisnai hallerde genel kurul onayına ihtiyaç yoktur. Bunlardan biri yukarıda bahsettiğimiz üzere şirket sözleşmesinde genel kurul onayına gerek olmadığının düzenlenmesidir. Diğerleri ise;
-Sermaye payının mirasla yoluyla intikali
-Sermaye payının cebri icra yoluyla intikali
-Sermaye Payının eşler arasındaki mal rejimi hükümleri yoluyla intikalidir.
Esasen bu tür durumlar irade dışı devirler olduğundan genel kurul onayına tabi değildir.
Bunun yanında genel kurul hisse devrine onay vermeyebilir. Genel kurul tarafından pay devri onaylanmadığı takdirde bu devir işlemi geçersizdir. Kural olarak pay devrini reddeden genel kurulun herhangi bir gerekçe göstermesine gerek olmasa da dürüstlük kuralı gereğince ret işlemini keyfi olarak yapamayacaktır. Ayrıca şirket ana sözleşmesinde ek ve yan edim yükümlülükleri öngörüldüyse ve genel kurul devralanın ödeme gücünün şüpheli olduğu kanaatine varırsa devralandan teminat isteyebilir, bu teminat verilmediği takdirde genel kurul onay vermez. Bunun dışında şirket payının devri engellenmiş veya Genel Kurul bir sebep göstermeksizin onayı reddetmişse şirket ortağının haklı nedenle şirketten çıkma hakkı bulunmaktadır.
Son olarak yapılan devir işlemlerinin ticaret siciline tescil edilmesi ve şirketin ticari defterlerin işlenmesi gerekmektedir. Pay devrinin ticaret siciline işlenmesi kurucu değil, açıklayıcı bir işlemdir. Aynı şekilde pay devrinin ticari defterlere işlenmesi de kurucu bir işlem değildir. Sadece ticari hayatın ve üçüncü kişilerin bu durumdan haberdar edilmesini sağlar.
Nihayetinde yukarıda izah edilen şartlara uygun yapılan devir işlemeleri geçerli olacaktır. Ancak şekil şartlarını taşımayan bir devir sözleşmesi yapılmışsa ve taraflar bu devre istinaden birbirlerini bir takım ödemelerde bulunmuşsa verdikleri şeyleri Yargıtay kararları uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alabileceklerdir.