SEVGİLİ DOSTLAR
Muzaffer CAN
Sizlerle uzun bir süredir hasbihal edemedik, affınızı ümit ederim. Bu kadar suskunluğumun ana sebebi uzun zamanımı harcadığım, daha yarısına bile varamadığım Kuran meali ile meşguliyetim idi. Ama üzerinde yaşadığımız dünyada, o dünyadaki güzel yurdumda o kadar çalkantılar, o denli sarsıntılar oluyorken ben hep sustum, içimden ne kadar merhum Akifin Akifimizin;
Ben böyle bakıp durmayacaktım dili bağlı,
İslamı uyandırmak için çırpanacaktım.
Gür hisli gür imanlı beyinler coşar,ancak,
Bense uzun boylu düşünmekten uzaktım.
Mısralarında dolaşsamda yine suskunluğumu sürdürdüm, çünkü at iziyle it izi, sosyal medyadaki sinli kefli yazı yazanlar tarafından iyice karıştırılmış bulunuyordu. Zannım malzemenin bolluğundan olacak, hiç beklemediğim insanlar da o malzemeyi kullanmada bir sakınca görmüyor üstelik islam adına meydana atılanların çoğunun çözüm olarak sundukları şeyin islamla hiç bir bağı bulunmuyor.
Bende öfkenin, kinin, intikam almanın ve Kuran ve sünnetin yerine bolca "bence, bana göre, kesin olarak bu şöyledir" gibi takıntıların arasına girmek istemedim. Yetmiş yaşını geçen bir insan olarak şu saatten sonra kimseyi kırmak kırılmasına sebep olmak istemedim. Hatta bazı kardeşlerin ısrarlı sorularına da hiç bir cevap vermedim.
Sevgili kardeşler ve dostlar! Şimdi bir süre tekrar sizlerle hasbihal imkanı verdi Mevlam. Nasip olursa üç Aralıkta ömre niyeti ile yola çıkacağım. Allah o gül diyarına salimen ulaştırırsa face booch aracılığıyla size heyecanımı ve duyuşlarımı anlatmaya çalışacağım. Bu vesile ile Allaha ısmarladık diyor ve herkesten yolcunun kalanlardan istediğini istiyorum. Nice cumalarda dualaşmak dileğiyle...