OKUMA HAFTASI ve 2012 YGS’NİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!
Ali KONUKSEVEN
Kitap okuma toplum olarak en çok önemsediğimiz konulardan biridir. Her zaman okumanın faydalarından bahsederiz. Çocuklarımızın kitap okurlarsa hayatta daha başarılı olacaklarından kendilerini daha rahat ifade edeceklerinden bahsederiz. Ama iş okumaya geldi mi nedense çeşitli bahaneler bulur bir türlü okumaya başlayamayız.
Geçtiğimiz hafta kütüphanecilik haftası olduğu için internet haberlerinden Türkiye genelinde okumayla ilgili etkinlikleri takip ettim ve Karaman olarak gerçekten çok şanslı olduğumuzu düşündüm. Çünkü son bir yıllık kesiti aldığımız zaman Karaman’da yapılan kitap okuma etkinliklerinin çok fazla olduğunu gördüm. “Türkiye Okuyor Karaman Okuyor” projesinde sayın valimiz Süleyman Kahraman’ın okulları tek tek dolaşarak ilköğretim ve lise öğrencilerine kitap hediye etmesi, yapılan her etkinliğe bizzat katılması hem çocuklarımıza özel olduklarını hissettiriyor hem de çocuklarımızın çok değerli olduğunu gösteriyor.
Türkiye genelinde yapılan etkinliklerde en çok dikkatimi çeken noktalardan biri de insanların kitap okumama nedenleri arasında kitap fiyatlarının çok yüksek olduğunu söylemeleriydi. Bu konuda da Karaman olarak çok şanslıyız; çünkü Bifa Bisküvi kitapları sevdirmeyi bir sosyal sorumluluk olarak görüyor. Her yıl binlerce kitabı öğrencilere ailelerine kısaca okumak isteyen herkese ücretsiz dağıtıyor.
Bu kadar destekten sonra sevgili okurlarım artık sorumluluk biraz da bizlere yani anne babalara düşüyor. Gelişimsel olarak baktığımız zaman çocuklarımızın eğitiminde okul öncesi dönemde en etkili rol modeller anne ve babalardır. Çocuklar anne babası gibi düşünür, onların yaptığı davranışları örnek alır; anne babaları gibi olmak isterler. Eğer bizler akşamları yarım saatimizi ayırarak çocuklarımızın yanında kitap okursak inanın onların bilinçaltına okuma sevgisini küçük yaşlarda aşılamış olacağız. Bu şekilde bizler de her geçen gün bilgi birikimimize yeni şeyler ekleriz. Unutmayalım ki öğrenmek beşikte başlar, mezarda biter.
İlköğretim dönemindeyse artık yavaş yavaş bizlerin yerini okul öğretmenleri almaktadır. Çocuklar öğretmenlerine özenmekte onların söyledikleri her şeyi dinlemekte ve öğretmenlerinin gözüne girmek için yapmaktadırlar. Öğretmenlerimizin okullarda okumayla ilgili vereceği destek ailede kazanılan alışkanlığın pekişmesi ve gelişmesi için yeterli olacaktır. Özellikle verilen performans ödevlerini genellikle çocuklar internetten çıkarmaktadır. Verilen her ödevde iki tane kaynak kitap gösterilmesi veya kütüphanede araştırma yapılmasının öğrencilerden istenmesi öğrencileri okumaya kütüphaneye gitmeye teşvik edecektir.
Lise döneminde ise bizlerin yerini artık arkadaş grupları almaktadır. Bu dönemde okumayla ilgili olarak arkadaş grupları oluşturulabilir. Topluca kütüphaneye gitmek bir kitabı tartışmak, yapılan çalışma karşılığında gençlerimize ödüller vermek olabilir. Örneğin Avrupa Birliği projelerinde yurt dışına çıkacak çocuklar bir yıl içinde en çok kitap okuyan veya kütüphaneye giden çocuklar arasından seçilebilir.
Son olarak çocuklarımız her zaman en iyi lise ve üniversite için hazırlık yapıyorlar. Pazar günü yapılan YGS’den Türkçe sorularını incelediğimiz zaman kültür düzeyini ölçen ve artık kitap okuyan öğrenci arayan soru tiplerini sınavın bütününde görebilirsiniz. Bu sınavda öğrencilere sorulan 40 soruluk Türkçe testinden 36 sı Okuduğunu anlamak ve yorumlayabilmekle ilgilidir. Aşağıda Türkçe testinden örnek bir soru veriyorum.
Sağlıcakla kalın…
OKUMA HAFTASI ve 2012 YGS’NİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!
Ali KONUKSEVEN
Kitap okuma toplum olarak en çok önemsediğimiz konulardan biridir. Her zaman okumanın faydalarından bahsederiz. Çocuklarımızın kitap okurlarsa hayatta daha başarılı olacaklarından kendilerini daha rahat ifade edeceklerinden bahsederiz. Ama iş okumaya geldi mi nedense çeşitli bahaneler bulur bir türlü okumaya başlayamayız.
Geçtiğimiz hafta kütüphanecilik haftası olduğu için internet haberlerinden Türkiye genelinde okumayla ilgili etkinlikleri takip ettim ve Karaman olarak gerçekten çok şanslı olduğumuzu düşündüm. Çünkü son bir yıllık kesiti aldığımız zaman Karaman’da yapılan kitap okuma etkinliklerinin çok fazla olduğunu gördüm. “Türkiye Okuyor Karaman Okuyor” projesinde sayın valimiz Süleyman Kahraman’ın okulları tek tek dolaşarak ilköğretim ve lise öğrencilerine kitap hediye etmesi, yapılan her etkinliğe bizzat katılması hem çocuklarımıza özel olduklarını hissettiriyor hem de çocuklarımızın çok değerli olduğunu gösteriyor.
Türkiye genelinde yapılan etkinliklerde en çok dikkatimi çeken noktalardan biri de insanların kitap okumama nedenleri arasında kitap fiyatlarının çok yüksek olduğunu söylemeleriydi. Bu konuda da Karaman olarak çok şanslıyız; çünkü Bifa Bisküvi kitapları sevdirmeyi bir sosyal sorumluluk olarak görüyor. Her yıl binlerce kitabı öğrencilere ailelerine kısaca okumak isteyen herkese ücretsiz dağıtıyor.
Bu kadar destekten sonra sevgili okurlarım artık sorumluluk biraz da bizlere yani anne babalara düşüyor. Gelişimsel olarak baktığımız zaman çocuklarımızın eğitiminde okul öncesi dönemde en etkili rol modeller anne ve babalardır. Çocuklar anne babası gibi düşünür, onların yaptığı davranışları örnek alır; anne babaları gibi olmak isterler. Eğer bizler akşamları yarım saatimizi ayırarak çocuklarımızın yanında kitap okursak inanın onların bilinçaltına okuma sevgisini küçük yaşlarda aşılamış olacağız. Bu şekilde bizler de her geçen gün bilgi birikimimize yeni şeyler ekleriz. Unutmayalım ki öğrenmek beşikte başlar, mezarda biter.
İlköğretim dönemindeyse artık yavaş yavaş bizlerin yerini okul öğretmenleri almaktadır. Çocuklar öğretmenlerine özenmekte onların söyledikleri her şeyi dinlemekte ve öğretmenlerinin gözüne girmek için yapmaktadırlar. Öğretmenlerimizin okullarda okumayla ilgili vereceği destek ailede kazanılan alışkanlığın pekişmesi ve gelişmesi için yeterli olacaktır. Özellikle verilen performans ödevlerini genellikle çocuklar internetten çıkarmaktadır. Verilen her ödevde iki tane kaynak kitap gösterilmesi veya kütüphanede araştırma yapılmasının öğrencilerden istenmesi öğrencileri okumaya kütüphaneye gitmeye teşvik edecektir.
Lise döneminde ise bizlerin yerini artık arkadaş grupları almaktadır. Bu dönemde okumayla ilgili olarak arkadaş grupları oluşturulabilir. Topluca kütüphaneye gitmek bir kitabı tartışmak, yapılan çalışma karşılığında gençlerimize ödüller vermek olabilir. Örneğin Avrupa Birliği projelerinde yurt dışına çıkacak çocuklar bir yıl içinde en çok kitap okuyan veya kütüphaneye giden çocuklar arasından seçilebilir.
Son olarak çocuklarımız her zaman en iyi lise ve üniversite için hazırlık yapıyorlar. Pazar günü yapılan YGS’den Türkçe sorularını incelediğimiz zaman kültür düzeyini ölçen ve artık kitap okuyan öğrenci arayan soru tiplerini sınavın bütününde görebilirsiniz. Bu sınavda öğrencilere sorulan 40 soruluk Türkçe testinden 36 sı Okuduğunu anlamak ve yorumlayabilmekle ilgilidir. Aşağıda Türkçe testinden örnek bir soru veriyorum.
Sağlıcakla kalın…