MEDİNE MEDİNE………..
Muzaffer CAN
Gönüller Diyarı diyarı Medine! Sana tekrar kavuşmak, elli yıllık hatırları yeniden yaşamak, şu kısık sesimle ALLAH Rasülü”nün huzuruna vararak ona "esselamü aleyke ya rasülüllah” diyebilmek ne mutlulukmuş. Sen Allah Rasülü'nün adını Yesrib'den Medine”ye çevirdiği şehirsin, yani medeniyet,, yani insanlığın yüceltildiği, insanın insanlığı öğrendiği yersin. Sen yurdundan zorla çıkartılan Muhammed'e kucağını açan kutlu diyarsın. Sen Muhammed'in insanlığa insan olma gururunu, insanlık gerçeğini öğrettiği yersin. Bunun için mutlu Medine’sin, onun için için nurlu Medine’sin.
Hamd olsun yaradana, beni 50 yıl önce duyduğum heyecanları aynen, hatta öncekilerden daha fazlasını duyurarak tekrar sana gelebilme imkanı verdi. Hasta olsam da, kuvvetim kalmasa da, halsizlik son derece yüksek olsa da, onca günahlarım olduğu halde onlara bakmayıp beni rasülüllah”ın huzuruna getiren Allaha hamd olsun.
Altmışlı yılardan bu güne gelene kadar Medineni geçirdiği her türlü değişimin canlı bir şahidiyim. nüfusu on binden bir milyona çıkarken, mescidi nebevide o büyümeden payını yenilenerek genişletilerek almış oldu. şimdi mescit beş altı misli genişletiliyor. İnşallah mescit bitene kadar müslümanlar da durumları daha da iyileşerek Efendimizin mescidini ağzına kadar doldururlar.
Araplar “شرف المكان بالمكين bir yerin şerefi o yerde yaşayan insandan gelir” derler. Medine de asıl şerefini oranın sakini olan hz. Muhammed (SAV)de alır, ancak bir yere Allahın şeref ve şan vermesi kutsal kılması bunun üzerinde bir mesele. Hz. Muhammed Medine’yi şereflendirdiği gibi, asıl şerefi müslümanlara vermiştir.
Bu meyanda Allah şöyle buyurur: وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللَّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذْ ظَلَمُوا أَنْفُسَهُمْ جَاءُوكَ فَاسْتَغْفَرُوا اللَّهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمُ الرَّسُولُ لَوَجَدُوا اللَّهَ تَوَّابًا رَحِيمًا Biz Rasüllerden hiç birini başka bir şey için değil. ancak Allahın izni ile itaat olunmak için gönderdik. Ne olurdu onlar kendilerine zulmettiklerinde sana Allaha af isteyerek gelse Rasül de olar için bağışlanmalarını isteyiverse kesinlikle Allahı tevbeleri kabul edici ve merhametli bulacaklardır”
Biz bu ayetin açıkça berttiği gibi sayısız günahlar işleyerek önce kendimize zulmettik, sonra Allaha bizi bağışlamasını isteyerek Rasülünün huzuruna geldik ,boynumuzu büküp halimizi söyleyerek “ya Rasüllellah! Allahtan bağışlanmamız için senin düna ihtiyacımız var” demeye geldik.
Biz Medine’ye peygamberimize ümmet olduğumuzu bildirerek ; “ya Rasülellah, sana biat etmeye geldim beni kapından çevirme” demeye geldik. İşte size ayetle sabit olan ama hiç bu görevi ifa edenin bulunmadığı bir zamanda bir görev teklifi. Hepinize nu Medine’den kucak dolusu selamlar ve dualar…..