H. İbrahim İNCEKARA
Bir başkadır yaprağının sarması
Ekşilisi, kara kabak kavurması
Şebit ekmek, tuzlu börek, mayalının sıkması
Etli ekmek, batırığı, arabaşı çorbası.
Sizi özledim…
(Faruk Alkan)
* Karnım aç, Karaman’a kaç.
* Karaman okkası, Çelebi lokması
* Çattılar ocak taşını, kurdular düğün aşını.
* Can boğazdan gelir.
* Ekmek elden, su gölden.
* Bir eli yağda, bir eli balda.
* Çam sakızı, çoban armağanı.
* Tıngır elek, tıngır saç; eli hamur, karnı aç.
* Yağ döksen yalanır.
* Yarım elma, gönül alma.
* Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.
* Açlığından değirmen damı bekler.
* Atası ekşi elma yer, oğlunun dişi kamaşır.
* Ak buğday, ak koyun, bunlardan gerisin koyun.
* Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
* Bir insan yediği gibi iş tutar.
* Kabak, ye de tadına bak.
* Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.
* Azıcık aşım, kaygısız başım.
* Tok açın halinden anlamaz.
* Ekmek buldun ye, dayak buldun kaç.
* Armudu say da ye, elmayı soy da ye.
* Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
* Bak bağına üzüm olsun, bir daha varmaya yüzün olsun.
* Çalışırsan aş yersin, çalışmazsan taş yersin.
* Ek tohumun hasını, çekme ekmek yasını.
* Ekmek bezeden, kız anadan olur.
* Elden gelen aş (öğün) olmaz, o da vaktinde gelmez.
* Gönülsüz aş, ya karın ağrıtır ya baş.
* Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
* İyi hanım arpa unundan aş, kötü hanım buğday unundan keş yapar.
* İştahla yenirse soğan-ekmek, halt etmiş baklava, börek.
* Mermer taştan, hürmet iki baştan.
* Keskin sirke küpüne zarar.
* Muhanet adama, düşmanına dayı dedirtir.
* Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
* Olan bulgur kaynatır, olmayan kaşını gözünü oynatır.
* Oğlum sana bir öğüt, ununu elinle öğüt.
* Sakla samanı, gelir zamanı.
* Tarlada izi olmayanın yemekte yüzü olmaz.
* Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.
* Buğday diye avuçladığın altın olsun.
* Gelmiş geçenlerin ruhuna değsin.