İŞÇİ HAKLARI BİLGİLENRİME -1
AV. HÜSEYİN MUTLU
Birçok yerde işçi hakları ihlal edilmekte mağduriyetler yaratılmaktadır. Kişisel düşüncem olmakla birlikte ülkemizde işçi haklarının en çok hiçe sayıldığı yer Karaman ilimizdir. Bu gidişe bir dur demek için sosyal sorumluk hissiyle hareket ederek, işçi kardeşlerime 1 yıl içerisinde çeşitli bilgilendirme faaliyetleri yapacağız.
Şu an ilimizde gördüğümüz tablo, işçilerimiz haklarını bilmiyor. Bilmedikleri için de mağduriyetlerinin farkında bile değiller. İşçilerin mağduriyetlerini bir daha yaşatmamak, yaşanan acıları paylaşmak, işçilerin haklarını öğretmek için bu bilgilendirmeler yapılacaktır.
Ülkemizde İş Kanunlarının her zaman işçi lehine olmasına rağmen işçi mağduriyetlerinin bu kadar çok fazla yaşanmasının nedeni işçilerin maddi imkânsızlıkları, işçilerin haklarını bilmemesi ve haklarını aramamasından kaynaklanmaktadır.
Kıdem ve ihbar tazminatları isimden ibaret değil, yıllık izin- çalışma süreleri göstermelik değil, iş kazalarında alınan maddi-manevi tazminatlar sözde değil tüm bunlar kanunları size verdiği haklar. Hakkını vermeyen büyük sermayelerde olsa Türkiye Cumhuriyetinin bağımsız mahkemeleri önünde hakkını aramaktan korkma artık, bu hakkını söke söke alacaksın.
Değerli işçi kardeşlerim arkanızda artık hem hukuksal bir güç hem de manevi gücün olduğunu bu sebeple hakkınızı aramaktan korkmamanızı belirtiriz.
Değerli işçilerimizin öğrenmesi gereken bilgiler:
* İşçi fiili çalışma gününde sigortalı olmak zorundadır.
* Deneme süresinde sigorta olmaz kanısı yanlıştır. Deneme süresi bireysel iş
hukuku ile sigorta ise sosyal güvenlikle ilgili bir konudur. Yani işe başladın deneme süresi de dese işveren sigortanı yatıracak.
*İşçinin maaş indirimi, ücretsiz izin, ikramiye ve prim uygulamasının kalkması işverenin tek taraflı kararı ile olamaz. İşveren, işçinin yazılı onayını almalıdır. İşçi kabul etmezse işveren işçiyi ya işten çıkarıp tazminatını peşin ödeyecek ya da aynı koşullarda işçiyi çalıştırmaya devam edecektir.
* Maaşını ve sosyal yardımlarını alamayan işçi işi bırakırsa bu durum istifa değil
İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ söz konusudur. Bu durumda işçi ihbar tazminatı
hariç tüm haklarını işverenden isteyebilir. Haklı nedenle fesihte pirim günleriniz yeterliyse işsizlik maaşından yararlanabilirsiniz.
* İşçinin çalışma esnasında veya ortasında alınan ibraname veya istifa dilekçesi
geçersizdir. (Özellikle bazı işverenler kendilerini çok akıllı hissedip boş kağıtlarda imza attırıyorlar, bunla göz korkutuyorlar kesinlikle gözünüz korkmasın)
* İşçinin maaş alacağı,yıllık izin ücreti alacağını ödediği ve işçinin iş akdinin fesih
sebebinin ispatı İŞVERENE aittir. Eğer işveren ispatlayamazsa işçi alacağını hak eder.
* Maaş ve izin alacağını belge ile ispatlamalıdır. İşçi emeklilik, muvazzaf askerlik ve ayrıca kadın işçiler evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş akdini feshedebilir. Bu durumda işçi ihbar tazminatı hariç diğer haklarını işverenden isteyebilir.
* İşverenin sigorta da tek taraflı giriş-çıkış yapması işçiyi bağlamaz. (Eskiden çok yaparlardı girdi çıktı yaptığında işçi hakkının öldüğünü düşünüyor kesinlikle yanlış bir düşünce)
* Taşeronlu çalışılan işlerde asıl işverenle alt işveren birlikte sorumludur.
(Örnek Büyükşehir Belediyesi’nin taşeron şirketindeki güvenlik görevlisinin alacağından hem Büyükşehir Belediyesi hem taşeron şirket sorumludur. Yani göstermelik şirket batsa da ihaleyi veren devlet kurumunun sorumluluğu devam eder.)
* İşçi fazla mesai yaptığını tanıkla ispatlayabilir, bu durumda işveren ödediğini ispatlamak zorundadır. (Burada Yargıtay’ın değişik kararları vardır, ayrıntılı bilgi ileride verilecektir)
* Kıdem ve ihbar tazminatında zamanaşımı alacağın doğumundan itibaren 10 YIL, diğer alacaklar için 5 YIL dır. İş Kazasında ise kazadan itibaren 10 YIL içerisinde dava açabilir.
Özellikle son 10 yıl içersinde iş kazasına uğrayan işçim zaman geçti diye düşünme kanuni hakkın mevcut, bir şarkı sözündeki gibi biraz heves biraz cesaret…
Selamlar…