CEMALETTİN TAŞKIRAN
Bazı dostlarım seçimlerle ilgili yazı yazmadığımı belirterek ne düşündüğümü soruyorlar.
Tanıyanlar bilir, her zaman ve her yerde “fikri ve vicdanı hür” davranmaya ve böyle olan nesiller yetiştirmeye gayret ettim. Davranış, yazı ve konuşmalarımda hep yapıcı, birleştirici, demokrat ve milli olmaya özen gösterdim.
Yaklaşan seçimler var. Doğrudan ve kırıcı ve yönlendirici bir biçimde hiç kimseye imalı bile bir telkinde bulunmadım.
“İttifak, işbirliği” gibi oluşumlar beni etkilemez. Doğruya doğru, yanlışa yanlış derim ve demeye devam edeceğim.
Soran dostlarım ve öğrencilerim için söylüyorum: Kime oy vereceğimi, belli bile olsa, doğrudan söylemek istemem. Elbette bazı düşüncelerim var. Mesela Ankara için sayın Yavaş’ın çok doğru bir ortak aday olduğunu ve seçilme ihtimalinin de yüksek olduğu kanaatindeyim. Partizanca ve ısrarlı bir biçimde “partili aday” arayışında olanların, olumlu sonuç almaktan çok partili davranmayı tercih ettiklerini düşünüyorum.
Ama doğrudan yönlendirme yapmak ilkelerime uymaz. Fakat kime oy vermeyeceğimi her zaman söyleyebilirim:
Bu bir mahalli seçim de olsa, öncelikle TBMM’ne girip bu ülkenin parası ile bölücülük propagandası yapanlara, Türk askerine, polisine kurşun sıkan alçaklara terörist diyemeyenlere oy vermeyeceğim.
Bu ülkenin kaynaklarını israf eden, geçmişine ve kendisine küfreden, küfredeni koruyan, Cumhuriyetin kazanımlarını silmeye çalışan, ülkemin geleceğini tehlikeye atarak milleti birbirine düşürmeyi politika yapmak sananlara oy vermeyeceğim.
Kendi görüşü dışındakilere hakaretler yağdırıp, küçük görenlere, onlara adeta yaşama hakkı tanımayanlara; özgürlüklerden bahsedip, kendi gibi yaşayıp düşünmeyenleri dışlayanlara, onları yok sayanlara oy vermeyeceğim.
Ülkenin eğitimini yaz-boz tahtasına çevirip liyakati bir kenara atanlara, genç kuşaklarımızın, yani geleceğimizin nitelikten uzak ve gayri milli yetişmesine zemin hazırlayanlara oy vermeyeceğim.
Plansız, programsız ülkeyi beton yığınlarına çevirenlere; ekmeğimizden etimize, patatesimizden zeytinimize, ahırdaki samanımıza kadar neredeyse her şeyimizi dışardan ithal ederek ülkede üretime son verenlere oy vermeyeceğim.
Milletimizin tarihinden süzülüp gelen “Mektebe, kışlaya ve camiye siyaset sokmayalım” ilkesini yerle bir ederek, Üniversitelerin, TSK’nin itibarı ile oynanmasına vesile olanlara, insanlarımızı camilerden soğutanlara oy vermeyeceğim.
Yerli ve milli olmayanlara ve yerli ve milli davranmayanlara da oy vermeyeceğim.
İrademi kimseye ödünç vermem ve hiç kimse de irademe ipotek koyamaz.