BAYKAL DİMLİ
Hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. Çünkü insan yağmurdan, topraktan ve kendinden uzak düşmüştür.
Hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. Gök daha mavi, deniz daha derin olabilirdi; insan daha güzel olabilseydi, yaşarken ve ölürken.
Yalnızlık intihar ederdi, sevmesini öğrenseydik çocuklardan.
Savaşlar çıkmazdı, içimizdeki nefreti bir gülle söndürebilseydik.
Çocukları anneleri yerine aldıkları yaralar büyütmeyebilirdi.
Dünyayı güzel bir hatıraya dönüştürebilirdik, acıktıkça güzelliğe.
içimiz bir kartalın süzülüşü olmalıydı, gözyaşlarıyla erittikçe zincirimizi.
Kalbimizi ve ekmeğimizi paylaşabilseydik, başkasının mutsuzluğuyla mutlu olan sefil bir rüya olmazdı insanlık.
Hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. Bizi ve halkları birbirinden ayıran sınırları devletler değil, sevgisizliğimiz çiziyor.
Evet, ıslıkla resmini yapabilirdik dünyanın. Aynı kalbin içinde çarpabilirdik.
Kendimiz kadar başkasını da sevebilseydik, dünyada her kırk saniyede bir kişi gökyüzünden, çaydan ve aşktan vazgeçmezdi.
Açlıktan ölenleri düşünebilseydi insanlar, fazla kilolarını üzüntüyle verirlerdi.
Hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. Herkes şiir yazmalı, gök yazmalı, kahkaha yazmalı; ta ki dünyanın kaderini, içimizdeki çocuk, yazmaya karar verinceye dek.