DÜN TAKVİMDE BİTER
Nuran ÖZER (KARTAP)
Belki dünü yaşatmak hepimizin hayali. Bu hayali kursakta kitaba dökmek o kadar da kolay değil. Ama Mualla Mezhepoğlu bunu yapmış. Bir zoru başarmış ve Karaman’ı da yaşatmış kitabında.
Osmanlı bir anneanneden, Karamanlı bir damada… Belgesel mi dersiniz, anı mı derseniz adını ne koyarsanız koyun. Bugün size bir kitaptan bahsedeceğim. Yazarı bizim köyden Karaman’dan.
Bu benim bulduğum bir yazı başlığı değil. Değerli hemşerimiz SayınMualla Mezhepoğlu Hanımefendinin kitabının adı.
Mualla Hanım’ı şahsen tanımıyordum, sadece vakıf inşaatının bitiminin sonlarına doğru hem kendisinin hem de bir arkadaşının yaptığı büyük bağış ile biliyordum. Bir gün bana telefon etti, kendisini tanıttı, konuştuk ve konuşmamızda bir kitap yazdığından bahsetti. Sağ olsun Mualla Hanım bir kitabını imzalayarak bana yollamakla beni çok onurlandırdı. İlk gece kitabı genel bir taradım. Resimler çok heyecanlandırdı beni. Kitabın arka kapağında yazanlar:
“ 1930’da İstanbul Darülfünunu’nda deniz hukuku dersine beklenmedik bir ziyaretçi girer. Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ön sıradaki öğrencilerin arasına oturarak dersi dinler. Bu kitap, bu anı ölümsüzleştiren fotoğrafta Atatürk’ün hemen solunda görülen iki kişinin hikâyesine dair. Bu Beşiktaş’lı genç kız, Karamanlı sınıf arkadaşı ile evlenerek ömürlerini beraber geçirecektir. Son Osmanlı döneminden başlayarak anılar, eski adetler, gündelik hayat öyküleri, fotoğraflar, belgeler ve eşyalar eşliğinde bir Cumhuriyet ailesinin hikâyesini okumak için “
İşte bu kitap Mualla Hanım’ın anne-babası Meliha ve Rıza Mezhepoğlu’nun hikâyesi. Ama tabii bir de Saray Muallimi anneanne var. Aslında sanki başrol onun. Baba Rıza Mezheoğlu Karaman’ın tanınmış ailelerinden Mezheoğullarından. Büyükbaba Abdurrahman – babaanne Mavişe Hanım. Büyükbaba çiftçi ve tüccar. Geleneklerine bağlı bir Karaman Ailesi. Ev tam Güneş Okulu’nun karşısında. Büyükbaba Abdurrahman o dönemde Mekke’nin temizliğinin yapılmasını finanse ediyor. O nedenle padişahtan takdirnameler ve beratları var.
Mualla Hanım çocukluğunun yaz tatillerindeki düzenli kara trenle Karaman’a gidişlerini, çift tarafı ağaçlı İstasyon Caddesini ve sabahları yenilen kıymalı mayalı ekmek sıkmasının tadını hiç unutmuyor. O tadı başka bir yerde de bulamıyor. Evde hala Arap Aşı çorbası pişiyor. Tüm yaşamı hemen hemen İstanbul’da geçmiş biri için bir de bakıyorsunuz ki Mualla Hanım tam Karamanlı aynı zamanda. Hiç unutmamış Karaman’ı ve hep yaşamış, yaşatmış. Vakfımıza yaptığı maddi katkı ile de bizler onun adını yaşatmaya çalışacağız.
Bu kitap Karaman’ı da yaşatmanın bir öyküsü aslında. O gece hemen okumaya başladım.
Kitap büyük boy, yazılar oldukça küçük ama o gece neredeyse 60 sayfa okudum. İnanılmaz sürükleyici. Kimi yerde gözlerim doldu, kimi yerde güldüm. Ama adeta kitabı yaşadım. Sanki ben de Beşiktaş’ta o evdeydim.
Sizlere kitabın içeriğinden daha fazla bahsederek heyecanınızı kaybetmenizi istemem. Sadece size “ mutlaka okumalısınız” derim. Kitaplığınızda olması gerek derim. Seveceksiniz derim. O anları yaşayacaksınız derim.
Bana bahşettiğiniz bu köşe sayesinde çok sevdiğim bu kitabı da tanıtma fırsatı buldum. Teşekkürler KARTAP Ailesi.
Osmanlı’nın son dönemlerini mi yaşamak istersiniz?
Cumhuriyet’in ilk dönemlerini mi?
Beşiktaş mı? Bebek mi?
Yoksa kara tren ile Karaman yolculuğu mu?
Hepsi başka güzel. Benden bu kadar. Artık alıp okuması sizden.
Kitabın Adı: “Dün Takvimde Biter”
Yazarı: Mualla Mezhepoğlu
Yayın Evi: Kitap İş Bankası Kültür Yayınları
Okuyun. Yorumlarınızı beklerim. Dilerim Karaman’dan daha nice böyle güzel aile anıları çıkar, nice kitaplar yazılır. Kültürümüzü yaşatırız.
Her zamanki gibi sevgiyle kalın diyorum. Yüreğinizden sevgi, çevrenizden sevdikleriniz eksilmesin.