CEMALETTİN TAŞKIRAN
Danimarka aslında küçük bir ülke. Yaklaşık 6 milyon nüfusu, 43.000 km.kare de
toprağa sahip. 400’ün üzerinde adadan ibaret bir küçük ülke.
Ama zengin bir ülke. Kişi başı milli gelir 59/60 bin dolar.
Aarhus şehri Kopenhag’tan sonra 2.büyük şehir. Nüfusu 300.000’I buluyor. Ama Aarhus Üniversitesi dünyada ilk 200’ün içinde.Nobel almış bir Üniversite. Tıp ve İşletme alanında oldukça iyi.
İzlenimlerimi sonra paylaşırım. İlk 3 gün için kısaca intibalarım şunlar:
Gelişmiş bir ülke. Yeşili ve ağaçları bol olan, denizi ve suları temiz olan ve insanlarının yaşama biçimi, mantalitesi bunları korumak ve birbirlerinin işini kolaylaştırmak olan, bisikletin ve bisiklet kullanımının yaygın olduğu bir ülke. Sessiz denecek kadar sakin ve huzurlu. Politika ve politikacının gerginliğinden uzak, insanca yaşamanın, insanı her yerde ve her şeyde ön planda tutan anlayışın hakim olduğu bir ülke…
Şimdilik bir kaç yerin ve evimizin bulunduğu sokaktaki direksiz lambaların fotoğrafını paylaşmak istedim.
Ve burada insanca, huzurlu bir hayatı ne kadar özlediğimizi farkettik…
Ekonomik sıkıntı, şarbon, yönetim gibi ciddi sıkıntılarla uğraştığımız bu dönemde ne kadar yerinde olacak bilmiyorum ama, hoşgörünüze sığınarak Danimarka izlenimlerimi kısaca yazmak istedim.
Danimarkalılar Dan’ca konuşuyorlar. İskandinavca olarak da bilinen Kuzey Cermen dil ailesinden biri. İsveçce, Norveçce gibi. Danimarka ve Almanya'nın Danimarka sınırında konuşuluyor. Tuhaf bir dil. İngilizceye de benziyor, Almancaya da. Ama telaffuzları çok farklı.
Danimarkalılar Vikinglerden. Vikinglerin kültürel mirası Danimarka’da da görülebiliyor. Bir zamanların tüm Avrupa’ya korku salmış savaşçı topluluğunun, başta gemileri olmak üzere, pek çok kalıntısı var ülkede. Bunları özenle muhafaza etmişler. Vikinglere ait gemilerin ve başka eşyaların sergilendiği çok sayıda müze var.
Vikingler, 8 - 13. yüzyıllar arasında bu bölgede yaşamışlar. 980 yılında Danimarka ile Norveç birleştirerek bir krallık olmuş. 1397 yılında İsveç, Norveç, Danimarka Faroe Adaları, İzlanda, Grönland ve Finlandiya büyük bir İskandinav İmparatorluğu halinde birleşmişler. 1849 yılında Danimarka anayasal monarşi haline gelmiş.
Baltık denizinde Jutland yarımadasının çevresindeki adalardan oluşuyor Danimarka. Bir deniz ülkesi. Danimarka’yla kara sınırı bulunan tek ülke güneyde Almanya.
Ülke yaklaşık olarak yılın 8 ayı yağış alıyor. Bu kadar fazla yağışa rağmen, alt yapı sistemlerinin güçlü olması nedeniyle, su taşkınları konusunda hiçbir problem yaşamadıklarını belirtiyorlar.Evler genelde en fazla 3-4 katlı kırmızı tuğladan dik çatılı kuzey Avrupa evleri.
Son yıllarda zenginliğini kaybediyor dense de, Danimarka, hala dünyanın en zengin bir kaç ülkesi arasında. AB raporlarında, Dünya’nın en mutlu ülkeleri sıralamasında Danimarka birinci sırada yer almakta. 13 şehirden oluşan ülkede 60 bin kadar Türk yaşadığı söyleniyor.
Türk diyorum ama toplumumuzun nasıl parçalandığı dışardan daha iyi görülüyor. Yaşadığım bir olay var:
Kızım ve torunumla Aarhus Polis merkezine gittik. Torunum için çıkarılan kimlik belgesini alacağız. İçeriye önceden alınan sıra ile giriliyor. Sıramızı beklerken 3 Türk ailesi oldu sırada bekleyen.Onların da çocukları var. Birinin adı Ozan, diğer ailenin ki İlkay. Ben çocukları sevdim biraz. Onlarla konuştum. Aileleriyle de konuşmak istedim. Ama aileler hiç konuşmadılar. Aksine konuşmaktan kaçındılar. Muhtemelen ya Kürt siyasi sığınmacıydılar ya da Fetö’cü… Bir kere daha toplumumuzu bu hale getiren bölücülere, Fetö’cülere, herkese lanet ettim.
Danimarka Avrupa Birliği üyesi. Ama ortak para birimi Avro’ya dahil değil. Para birimi Danimarka Kronu. Ülkemizdeki son döviz krizi ile, Temmuz 2018’e kadar 60 kuruş olan Kron, daha sonra 1 lirayı biraz geçti. Turizm son derece gelişmiş. 14-15 milyar dolar turizm geliri olan ülke, yılda yaklaşık 10 milyon insan tarafından ziyaret ediliyor. Sokaktaki insandan marketteki çalışana kadar güzel İngilizce konuşuyorlar.
İskandinav ülkeleri için söylenen rahatlık, konfor, kaliteli yaşam, suç oranlarının azlığı gibi unsurlar Danimarka için de geçerli. Yapılan araştırmalar sonucunda Danimarka, dünyada yaşanılabilecek ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Biraz da Aarhus şehrinden bahsedelim. Orhus diye okunan Aarhus, Danimarka'nın ikinci büyük şehri. Şehirliler kendilerini "worlds smallest big city", dünyanın- en küçük “büyük şehri”- olarak görüyorlar. Şehirde satın almak isteyip de, alamayacağınız şey, izlemek isteyip de izleyemeyeceğiniz bir etkinlik yok deniyor.Tanınmış masalcı Andersen de bu şehirde yaşamış.
Aarhus aynı zamanda bir öğrenci şehri. Şehrin adını taşıyan bir Üniversitesi var. Aarhus Üniversitesi dünya Üniversiteler sıralamasında 67. sırada. Üniversiteyi ziyaretim sırasında öğrendim, 2 Nobel ödülü kazanmışlar. Çok nitelikli bir Üniversite.
Şehir Baltık denizi kıyısında ama deniz kıyısı bizim gibi ilgi odağı değil. Denize girmekten çok güneşlenmek tercih ediliyor.
Bisiklet her yerdeki gibi, şehirdeki en önemli ulaşım araçlarından. Tren ve otobüs de çok yaygın kullanılıyor. Bunlar her zaman belirlenen dakikasında istenilen durakta olmaktalar. Şehirde trafik sorunu yok.
Şehir merkezinin orta çağı anımsatan sokaklarında birçok dükkan var. Ama ne yazık ki, buralardaki pek çok eşya, yiyecek, içecek Avrupanın pek çok ülkesinden daha pahalı. Ülkemize göre ise çok çok daha pahalı. Bir şişe su 15, bir otobüs bileti mesafeye göre 20 kron. Danimarka dünyada en pahalı ülkeler sıralamasında ön sıralarda yer alıyor.
Danimarka gerçek anlamda özgür bir ülke. Şehirde üniformalı polis görmek oldukça zor. Polise çok ihtiyaç duyulmadığı da bir gerçek.