2013 YGS/LYS TRENİ KALKIYOR! Ali KONUKSEVENAçıklanan LYS sonuçlarından sonra yoğun geçen bir tercih dönemini geride bıraktık değerli okurlarım. Bazı öğrenciler yerleşme sonuçlarını beklemeden kazanacağını bilmenin mutluluğunu yaşarken bazı öğrencilerde kazanamayacaklarını bilmenin üzüntüsünü yaşadılar. Başarılı olan tüm öğrencilerimize şimdiden eğitim hayatlarında başarılar diliyorum. Başarılı olamayan ve lise sona geçen öğrencilerimize de 2013 de hayal kırıklığı yaşamamaları için şimdiden çalışmaya başlamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü sınavlara hazırlık sürecinde belirleyici çalışmalar yazın yapılan çalışmalardır. Okulların kapalı olduğu boş zamanın fazlaca olduğu bu dönemde yapılacak bilinçli, sistemli ve verimli çalışmalar başarıyı kendiliğinden getirecektir. Türkiye genelinde derece elde eden öğrencilerle yapılan röportajlarda hepsinin ortak noktasının yaz tatillerini çok iyi bir şekilde değerlendirmek olduğu dikkat çekmektedir. Her geçen gün artan bir tempoyla bilinçli bir şekilde lise-1, lise-2 ve lise-3 konularının okul kapalıyken vaktimiz varken baştan sona tekrar edilmesi hem eksiklerimizi tamamlamamıza yardımcı olacak hemde özgüvenimizi artıracaktır. ÖSYM’nin yapmış olduğu sınavlar puan sınavı değil sıralama sınavıdır. Uzun yaz tatilini çalışmadan geçiren bir öğrencinin tatilini çalışarak geçiren bir öğrenciyi yakalaması onu sıralamada geride bırakması ve okul açılıp lise son konularının da devreye girdiği zaman 4 yılı birden telafi etmesi nerdeyse imkânsızdır. Şuanda eğitimin tamamlayıcı unsuru olan dershanelerde yoğun bir şekilde dersler işlenmekte ve hummalı bir hazırlık süreci içerisinde öğrenciler motive edilmektedir. Sevgili öğrenciler sınavlara hazırlık sürecini okulların açılmasına bırakmayın hemen şimdi bu yazıyı bu paragrafı okurken ertelemeden, üşenmeden, bahane bulmadan, başlıkta da belirttiğim gibi 2013 YGS/LYS trenini kaçırmamak için harekete geçin ve çalışmaya başlayın. Başarımızı artıracak en önemli unsurlardan biride bir türlü kazanamadığımız kitap okuma alışkanlığıdır. Bu alışkanlığı kazanamamanın sonucunu bu yıl sözel puan türünde 81 il arasında 74. olarak hep beraber yaşadık. Kitap okumak sadece sözel ve eşit ağırlıkçı öğrenciler için değil sayısalcı öğrenciler içinde başarıya etki eden bir unsurdur. Okuma alışkanlığı olan öğrenciler okuduğu soruları daha iyi anlamakta farklı çözüm yolları bulabilmektedir. Özellikle YGS de Türkçe testi her öğrencinin çözmesi gereken ve en yüksek puanı getiren testlerden biridir. Bir sorunun neredeyse bir sayfa olduğu uzun uzun paragraf sorularından oluşan Türkçe testinde öğrenciler soruların zorluğundan değil uzunluğundan ve zamanı yetiştirememekten yakınmaktadırlar. Tabi okuma alışkanlığı olmayan bir öğrencinin bu tür soruları birkaç defa okumak zorunda kalması ve zamanı yetiştirememesi normaldir. LYS de ise Edebiyat sorularında artık yazar eser eşleşmeleri değil kitap içinde geçen bir kahramanda sorulabilmektedir. Bu yüzden özellikle Türk ve yabancı klasikler mutlaka okunmalıdır. Son iki üç yıl içerisinde Karaman her yıl gerileyerek birincilikten 74.lüğe kadar düşmüştür. Burada artık biz eğitimcilerin şapkayı önüne koyup öz eleştiri yapma zamanı gelmiştir. Hatayı başkalarında arayarak kendimizi değil başkalarını eleştirerek hiçbir yere gelemeyeceğimiz aşikardır. Gelinen bu noktada bir okulun başka bir okulu kötülemesi gelecek yıl sonucu değiştirmeyecektir. Kaldı ki sorun bu şekilde işin içinden çıkılacak kadar da basit değildir. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde özellikle biz eğitimciler kenetlenmeli başarısızlık nedenlerini hep beraber belirlemeli ve sonrada bunu bertaraf etmek için var gücümüzle çalışmalıyız. Saygılarımla…