Geldik bu güne…
34 ü bitirdik otuz beş yaşına girdik…
Eh delikanlılık bitip olgunluk yolunda epey de yol almışız demektir.
İroni yapmıyorum bu benim değil, Karaman Vilayetinin yaşı…
İnsan hayatı ile kıyaslandığı zaman böyle.
Ancak 1989 yılında Vilayet yapılırken şartları uygun, vilayet olabilir diye vilayet yapılmıştık.
Olduk mu?
O günler tüm hayatımızın belki de en güzel günleri, en heyecanlı günleri idi. Kimse iktidar mensubu değildi, muhalefet değildi. Bugünkü gibi bir siyasi parti bile kendi içimde kavgalarla uğraşmıyordu. Zamanın hükümetine karşı tek yumruk olunmuştu.
Kamuoyuna yön veren fikir adamı ve ileri gelenleri tüm mesailerini bu konuya odaklamıştı.
Muhalefet olarak bulunduğumuz bir parti yönetiminde Rahmetli Dr. Armutlunun yönetim kurulu üyelerine yalvarışı hala kulaklarımızdadır. “Bu konu Karaman konusudur. Gelecek nesillerin konusudur. Onlarca yıllık bir yanlışın düzeltilmesi için fırsattır. Karamanın ayağına gelmiş bir altın fırsattır” sözlerini unutamadık.
İletişim kısıtlı idi. O günün en kolay ulaşımı faks idi. Muhalefet bile olsak bine yakın faks ve telgraf ile Ankara’yı harekete geçirmiştik.
Büyük bir birliktelik yaşadık. Kazandık…
Hemen sonrası bir yapılanma başladı. Fiziki yapılanma zaman alsa da gerçekleşti. İdari yapılanmaya alışmak biraz zor oldu ama o da başarıldı. Zaman içinde Vali nedir, vilayet olmak nedir öğrendik.
Fakat sosyal yapı için çok ciddi fikirler üretsek de kimse tınlamadı. Kapitalist mantığın körlüğünde yitti gitti. Olan Karaman Kültürüne ve sosyal yapısına oldu.
Daha önce bağlı olduğumuz Vilayet ise bu kaybı bir süre hazmedemedi. (Hala da hazmettiği söylenemez.) Ama onlardan da aklıselim kimselerle ortak hareketler, onlara da bizlere de çok şey kazandırdı.
Vilayettik başta organize sanayi ve tarım olmak üzere bizlere çok şey kazandırdı. Genel bütçeden Konya için ayrılan paydan Konya kendi ihtiyacını alır, sonra sevgilisi olan birkaç ilçeye aslan payını verirdi. Bizlere bir şey kalmazdı. Çocuklarımız okullara giderken koltukaltlarında odunla ve ellerinde kömür poşetleri ile giderdi.
Çok olumlu bir gelişme de vilayetliğin ilk yıllarında yaşandı. Genel idare, bürokrasi, iktidar muhalefet bir araya gelip sorunları çözmede el birliği ettiler. Bunu fikrini ilk kez gündeme getirdiğimizi, ayda bir yapılan toplantılarda tartışır ve herkes üzerine düşen görevi canla başla yapardı. Eğitim, sağlık ve imar yönünden bir hareket başladı. Kötü uygulamalar da oldu mutlak ama yine de bir süre bu işler iyi gitti.
Sonra…?
Sonra yorulduk. Siyaset sevdasına tutulduk, sadece faklı partiler olarak değil aynı partiler içinde bile kavgalara giriştik. Bürokrat tayin olup geldiği bu ilde gördü ki her şey karmakarışık. Ayrıca üzerinde kıran kırana bir siyasi baskı var. İktidarın adamı olmazsa akıbeti kötü. Onlar da ortana ayak uydurup sütre gerisinde kalmayı tercih ettiler.
Şu an naçizane bendenize sorsanız konulardan çok uzak, sorumlu ve yetkili olmasam da Karamanın ezberden onlarca sorununu ve yarım kalmış yatırımını, planlanmış ödeneği bile ayrılmış ama unutulmuş konusunu sayabilirim.
Yaş otuz beş…
Olgunluk çağı. Yeni bir siyasi kadro oluştu. Yerel seçimler hemen kapıda… Bu olgun yaşta şehrin olgunlaşması için bir şeyler yapmak lazım. Her şeyden önce aynı siyasi partiler kendi arasındaki kavgalara bir son vermeli, bir adım sonra da iktidar ve muhalefet Karaman için bir araya gelmelidir.
Geçen 34 yıl Karaman hak ettiği ve alması gereken hizmetleri alamadı. Bunun vebalini düşünerek bugün yeni veballer altına girmekten korkanlar bir harekete geçmelidir.
Siyaseti kör kuyulara atıp da Karamanın vilayet olması için çaba gösterenlerden ahirete intikal edenlere rahmet ve minnet, sağ olanlara da hayırlı ömürler dileyerek teşekkür ediyoruz.
Bir dönem vilayet olan Karamanın bu sıfata layık olabilmesi için canhıraş çalışmalar sergileyenleri de aynı şekilde kutluyor teşekkür ediyoruz.
Karaman Vilayet olarak kazanmış mıdır?
Evet. Elbette. Çok şeyler kazanmıştır. Gölgede kalmaktan kurtulmuş gün yüzüne çıkmıştır.
Bu 34 yılın çok büyük kayıplarına sebep olanları da kusura baksınlar, bakmasınlar kınıyoruz. Bu günküleri de hizmet eden veya kısır çekişmelerle artistlik yapanları örnek alarak bu vebali iyi düşünmeleri konusunda uyarıyoruz.
Söz konusu Karmana hizmet olunca siyaseti teferruat çukuruna atmak gerek.
Dünyanın en şanslı coğrafyasında, binlerce yıllık kadim medeniyetlerin beşiği, bir kültür harmanı olan Karamanımız her türlü hizmeti fazlası ile hak etmektedir.
Çok daha güzel günler göreceğimiz yeni yıllara…