Ömürden bir gün 10 Ocak 2024…
Hani bazı özel günlerden…
Yılda birkaç kez kutlanan gazeteciler günlerinden birisi.
Birisi de 24 Temmuz bilirsiniz…
İlk kutlamayı hatırlamıyorum. Hatta kutlama yapılıp yapılmadığını da… Çünkü 10 Ocak Gazeteciler günü o yıllarda daha yeni idi. Hani 1968 yıllarını söylüyoruz.
Takvimde boş gün kalmadı sanırım bu günlerden. Her konuda bir günümüz var.
Elbette bunlardan kişileri ilgilendirenler onlar için daha önemli. Bu gün de gazeteciler için öyle…
Heybemizde bu günden tam 56 tane oldu. Yani, bir çocuk olarak başladığımızda tarih 1968 idi. Bu günle kıyaslandığında çok ilkel şartlar sayılacak şartlarda bir başlangıçtı bizimki.
Neden nasıl oldu bilmiyorum ama mesleğin içinde cevval bir muhabir olarak buluvermiştim kendimi. Muhabir dedi isek öyle kesin sınırları olan bir yapı değil. Haberi topla, yaz, gerekirse kurşun harflerle tek tek diz. Kalıp vur, makinede bas, olmadı bir de dağıt. Tabi bu her kademenin kendi içinde de kademeleri, vardı.
Ama keyifli idi. Üstelik de geniş bir kadro ile başlayan Uyanış Gazetesinin yayını kısa bir süre sonra zorunlu ayrılıklar nedeni ile bizim üstümüzde kaldı…
Şu an bu mesleği yapan en eski ve en yaşlı unvanı bizdedir.
Mutlu muyum?
Buna cevap verebilmek için bir anlık düşünmem gerek. Defalarca hâkim savcı karşısına çıksam da bu mesleği adilane yaptığım için düzmece bir soruşturma dışında tek bir olumsuz adli kararımız yok. Sadece bu mu?
Bu gün arandığım telefonlarla, mesajlarla, maddi ve manevi hediyelerle, güzel ifadelerle de şahit olduğum kadarı ile dürüst, liyakatli ve verimli bir geçmişi bırakmışız.
“Ünü çok unu yok” olarak adlandırılan gazetecilikten bu 56 yıllık süre içinde birkaç yıl hariç hiç ekmek yemedik. Ya gönüllü idik, ya da hizmet adına cebimizden masrafla bu sektörde yayıncılık yaptık.
Bunun rahatlığı da kalem ve fikir satma konusunda çok şükür alnımız ak. Hatta bir süre Gazeteciler Cemiyet başkanlığımızı yürütürken tek bir makbuz kesmedik , tek bir kuruş bağış almama konusunda kararlı olduk ve başardık.
Bu gün neler oluyor diye konuya buradan dalmak istemiyoruz. Zira hayatımız boyunca meslektaşlarımızı bir aile olarak gördük ve kol kırılırsa yen içinde kalsın fikri ile onların yanlış, hata, eksik ve suçlarını ifşa yerine, örtbas ederek, kendi içimizde çözüm yolları aramayı seçtik.
Ama yine de tek kelime ile bir değerlendirme gerekiyorsa; basına bakış açısı ve basının liyakati açısından epey kayıplar söz konusu.
Büyük gazeteci olamadık, olmak da hiç istemedik. Derdimiz Karaman ise sınırlarımız da Karaman oldu hep. Siyasetten sanayiye, eğitimden sağlığa, ahlaktan kültüre, spordan turizme, ekonomiden yatırımlara her konuyu gücümüz nispetinde takip ederek genel kanaatlerimizi gerek öneri, gerek eleştiri, gerekse takdir olarak dile getirerek tüm sektörlerin önünü açıp, güç kazanmalarına gayret ettik.
Ömrün bakiyesinde mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir tablo görüntüsü içinde isek, unu eleyip de eleği duvara astığımızda eleğimiz temiz idi.
Bu gün 10 Ocak 2024 Çarşamba…
Aldığımız bir karar gereği davetlere katılmasak da davette bulunan
Güzel anlamları ile gönle dolan mesajlarla kutlama yapanlara
Telefon ile kutlayan
Çiçek ile ve gönül hediyeleri ile kutlayan
Yüz yüze kutlama yapanlara
Çok sayıdaki dosta, tek tek teşekkür imkânı bulamadığım herkese çok teşekkür ederim.
Bunca yılın en büyük kazancı bu sevginizdir.
Sağ olun var olun...
Ben de meslektaşlarımın bu gününü ayrı ayrı kutluyor başarılar diliyorum… Hayırlı ve güzel hizmetlere…
Yol uzundu, dikenlerle ve tuzaklarla dolu idi, sarp ve engebeli idi, her köşe başından atılan oklar ve taşlar da vardı ama çok şükür bu günlere vakarla ve onurumuzu da kaftan olarak üzerimizde taşıyarak geldik.
Saygılarımızla…