Karaman’ı tanımadan Karamanlıyı tanıdık. Dar sokaklarında salça kokan evlerin içindeki güzel insanları.
Zamanla hafızamıza öyle güzel anılar kazıdılar ki. O güzelliklerin dar sokaklarda cumbalı evlerde kalmadığına şahit olduk.
Her güzel günde el ele, her zor günlerde omuz omuza olduklarını gördük.
Kıbrıs çıkartması için şehrimizden geçen Mehmetçik için taze sağdığı sütü yetiştirmek için koşanı, güzergah üzerinde iki taşı çatıverip bazlamayı Mehmetçiğe sıcak sıcak ikram edenleri gördük.
Defalarca yardım tırlarına, yardım kampanyalarına şahit olduk. Her birisi başlı başına bir övgü vesilesi idi.
Ama bugün Aktekke Meydanında olanlar için, güzellik ifade eden kelime bulmakta zorlandık. Hem de kapıldığımız duygu selinin gözümüzden akmasını engellemeye de zorlandık.
Bir duyuru yapılsa; Aktekke Meydanında tırlar dolusu altın dağıtılıyor, beleş meccanen, yetişen alır, koşan kapar, ne dağıtan hesap soracak, ne de alan bilinecek dense ancak bu kadar izdiham olurdu.
Küçük bir paket ile gelen de dev idi, bagaj dolusu ile gelen de… Yarış vardı sanki. Bıraksanız Güney Doğuya kadar koşarak sırtında götürecekti herkes…
Gelen her eşya ihtiyaç, gerekli, kaliteli ve belki de kendi evinde kullandığından daha da iyi idi. Üstelik kutsal bir emaneti sahibine teslim eden bir huşu içinde herkes.
Haber yapabilmek adına birkaç fotoğrafı çekinceye kadar geçen süreden sonra, birkaç dakika huşu içinde seyretmek fena dokundu. Ciğerimize işledi, duygularımızı öylesi kabarttı ki dualar ederek oradan ayrılma gereği duyduk.
Soluğu Karaman’ın meşhur Aktekke Çay ocağında aldık. Seki Hamamının arkasında çok da işlek olmayan bir sokak üzerindeki küçük çay ocağında yaşıtlarla konuyu değerlendirirken konuya daha iyi hakim olduk.
Çok işlek olmasa da sokak adeta yarış pisti gibiydi. Ellerinde battaniyeler, bebek bezleri, kuru gıdalar, giyecekler ve özellikle her çeşitten ısıtıcı ile geçenler adeta koşarak yarış halinde idi.
Evlerine bir battaniye, bir ısıtıcı almak için bir hafta hesap kitap, istişare yapan karı/koca en kalitesinden hem de birkaç tanesini kaparak bir an önce teslim etme yarışında idiler.
Sağ olasın Karaman… Sağ olun Karamanı Karaman yapan Karamanlılar. Sağ olun bu Milletin vicdan duygusunu, birlikte bir bütün olma duygusunu yaşatmak için uğraş verenler. Kilometrelerce uzakta üşüyen bir bebenin ızdırabını can evinde hissedenler.
Dakikalar içinde dolan tırların yerini yenileri almış. Kaç tır olduğunun önemi var mı? Önemli olan akşamki çorbasından bir tasını feda edebilen, bunun karşığı olarak da dağılan altınları değil belki ama gözle görülmeyen sevabı, iyilik duygularını, merhameti, İNSANLIĞI kapışan muhterem Karaman Halkıdır.
Yeter mi? Elbette yetmeyecektir. Felaket büyük, etkilenen vatandaş sayımız çok yüksek, o nedenle devamı gerekli.
Sade Karaman mı? Karaman’ı gördük onu yazıyoruz. Ama biliyoruz ki her karış vatan toprağında aynı sahneler yaşanıyor, kıyamete kadar da yaşanacak.
Rabbim böyle felaketleri bir daha göstermesin. Ne mutlu ki nerede olursa olsun, bu bayrak altında yaşayan bir kardeşinin acısına merhem olmaya çalışanlara.
Karamanlı Özellikleri ............ Ulusal afetlerde yardım için yarışan, Yurdun her köşesiyle sevgi ile görüşen; Kötülerden ırayıp, iyilere karışan, Doğruyla dost kalanlar Karamanlı olmalı. ...........