Eski ve yeni kavramları muallaktır. İfade ettiği değer, kullanılan özneye göre değişir. Dokuz yaşındaki oğul balım Kadir Teoman’a göre ben eskiyim ama yaşı bilinmeyen Karadağ’a göre de ben yeniyim.
İmaret, Dikbasan gibi tarihi varlıklarımız 600 yıla yakın ömürleri ile eskiler. Eski oldukları için de değerleri daha bir anlam kazanıyor.
Eski ve yeni kavramı aynı özne grupları için geçerli ise Uyanış da eskidir. Türkiye basın tarihinde bu kadar uzun süre yayın hayatını aksatmadan sürdüren yayın organı bir elin parmakları kadardır.
Ne zaman Karaman’da Yıl:1 Sayı:1 diyerek bir yayın organı yayın hayatına başlasa heyecanlanır, seviniriz. Bir dönem birisinde yöneticilik yaptığımız dört televizyon kanalı ile il dışındaki her toplantıda övünürdük.
Ne var ki o Yıl 1 Sayı 1 diye başlayan yayın organlarının ömrü uzun olmadı. Bugün kadim şehrimizde bir televizyon kanalının olmaması yüreklerimizi burkuyor.
Ama bir değerimiz var ki teselli kaynağı. Uyanış…
Çocuk yaşta bizi de gazeteci yapan ve bugün 55 yıllık bir gazeteciyiz övüncü ile taçlandıran bu yayın organının başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemiştir oysa… Ama yine de bu gün masalarımızda, sehpalarımızda ve arşivlerimizde…
Kurucular olarak bizlerin attığı temelde bir köşe taşı vardı: Adı Adalet ve Doğruluk. Uygulamada baş prensip de Hak ve Hakkaniyet…
Kurallarımız katı değildi ama bazen ortama uymak için engel idi. İyi ki de o kurallar var imiş.
Kişisel çıkarlar bir gün gündeme gelmemiştir Uyanış’da. Ekonomik baskı ile hareket edilmemiştir. Haberler yüzde yüz doğru ve kamuoyunu ilgilendiriyor ise yayınlanmıştır. Önce Karaman, sonra Türkiye ve genelde de evrensel güzel değerler hep ön planda olmuştur.
Tek tek kurşun harflerle dizdiğimiz günlerden, 4 renk ofset baskılara geçiş süreçlerinden bu güne kadar Uyanış bir aile ferdimiz, hayata bağlanma sebebimiz olmuştur.
Değerli Kardeşim, Dostum, Ahmet Küçükcicibıyık esen bir rüzgar ile kendisini Uyanış patronu olarak bulduğu günlerdeki sıkıntılarını biliriz. Daha sonrakileri de… O çabuk parlayan, sabırsız, gözünü budaktan esirgemeyen Ahmet, sabır taşı oldu, pamuk gibi oldu, Uyanışa kol kanat gerdi, çelik kasa oldu, acısını bal eyledi, kolu kırıldı yeninin içine sakladı ama asla o temel kurallardan taviz vermedi. Belki de daha da dikkatli ve seçici oldu.
Her çilesine rağmen basın ahlakından, esnaflık adabından, helal/haram kavramlarına özenden, gazeteciliğin teknik değerlerinden asla vaz geçmedi.
İşte onun için de rakam 55 oldu.
“Senin bazı suçların var, ver biraz cukka görmeyelim” demedi. “Beni görmezsen ben senin görülmemesi gerekenlerini görürüm” tehdidinde bulunmadı. Kişisel sorunları gazetesine meze yapmadı. “Senin yaptıkların yanlış ve zararlı ama ver biraz cukka biz seni parlatalım” demedi.
Sonuç: Tertemiz bir 55 Yıl.
Bu gün sade kendi eş ve çocukları ile değil tüm çalışanları, yazarları ve hatta okurları ile bir Uyanış Ailesi kavramı oluştu ise bunda ağaran saçlarımızın, dökülen dişlerimizin ve bir tarih metni olan yüzümüzdeki çizgilerin payı vardır.
Şükür en eski gazeteci olarak hayatta son kalanlardanız. Ama daha büyük şükür vesilemiz de Uyanışın hala tüm gücü ile Karaman Basını içinde örnek bir ABİ rolünü devam ettirmesidir.
Yazıları ile gazeteye güç veren değerli yazar arkadaşlarımızdan başlayarak, gece gündüz, doğruyu, gerçeği ve en güzeli okuyucuya arz etme çabasındaki (İçlerinde Murat Özünal gibi bir evladım da olan) personeline, Değerli Küçükcicibıyık Ailesine başarılarının devamını dileyerek en kalbi dileklerimizi sunuyoruz.
Ama kaliteli yayın, seviyeli basın, doğru ve doğrulanmış haber, Karamana olumlu ve değerli katkılar için Uyanış Gazetesine güç katan değerli okuyucusu Karaman Halkına, bu 55 yıl için minnet ve şükranlarımızı arz ediyoruz.
İyi ki bir 68 yazının sıcağında her bir harfini tek tek dizerek, bin bir meşakkat ile baskısını bitirip önce mis gibi koklayıp sonra da Karaman’da her kapıya tek tek dağıttığımız bir Uyanış Gazetemiz olmuş.
İyi ki sağlam ve liyakatli ellerde olmuş.
İyi ki Karamanı ve Ülkemizi kendi çıkarlarından üstün tutan bir çizgi takip etmiş. Başta 1968 yılında gazete yayınlama kararı veren 10-15 kişilik seçkin gruptan sağ olanlara uzun ömür, baki aleme intikal edenlere rahmet dileriz.
Ahmet Beyden oğlu Mehmet’e, Bendenizden de oğlum Murat’a intikal eden bu prensip silsilesi ve liyakat, dileriz daha nice yıllar dededen/toruna devam eder gider…
Elli beşinci yaşın kutlu olsun Uyanış,
Senden hizmet aldı memlekette her karış
Karaman yayın hayatının örneği ve övüncüsün
Sen ki basın tarihimizde elmastan eşsiz bir nakış…