Önemli günler ve haftalar diye bir takvimimiz var.
Dini ve milli günlerimizin yanı sıra anma günlerini de içerir.
Bu günler arasında iki dini bayramımız olduğu gibi, milli bayramlarımız da yer alır. Resmi planlamalar ve tatil günleri de buna göre ayarlanır.
Bir de anma günlerimiz vardır ki evlere şenlik.
Amerika diye dünyaya hâkim olma kavgası için her türlü insani değerleri yok sayan bir ülkecik var.
Avrupa’nın kanun kaçakları ve soyguncularının gidip işgal ettikleri, Kızılderili, İnka, Meksikalı falan dinlemeyip katliamlar yapa yapa elde ettikleri topraklarda kurdukları bir anarşist devlet.
Afrika’dan gemiler dolusu siyah tenli insanları insanlık dışı muamelelerle götürüp, insanlık dışı şartlarda sömüren, öldüren, çocukların kollarını barbarına kestiren, insanları yıllarca zincir, tasma ve prangalara mahkûm eden bir topluluk.
Hoş o işkence görenlerin çocukları da bu gün onlara gayrı resmi kölelik yapmakta ya. Oysa bu saydığımız etnik kökenler ve o toprakların gerçek sahipleri, mevcut nüfusun yüzde 60 ını oluştursa da hala efendilerine itaat ederek atalarının gördüğü zulmü tüm dünyaya uygulayan efendilerine yardım etmektedirler.
Bu anma günlerinden bazılarına bakıyorsunuz ABD nin bilmem ne eyaletinde, bilmem kaç yılında olan bir olayın yıldönümü.. Ya da bir haçlı devletinde olmuş basit bir olayın, tek kişiyi ilgilendiren bir olayın yıldönümü.
Mesela şu günlerde kutlanan Kadınlar Günü… (Tarih 8 Mart 1857. New York'ta bulunan bir dokuma fabrikasında çalışan 40 bin işçi, günlük 16 saatlik iş yükünün 10 saate indirilmesi ve ücretlerde artış yapılması talebiyle bir grev başlattı.)
Yahu on binlerce yıllık tarihimiz içinde öyle kadınlarımız var ki. Kahramanlığın doruklarına çıkmış, başarının eşsiz örneklerini göstermiştir. Avrupa döküntüsü güruhun kurduğu bir devlette olan bir olaydan esinlenecek kadar mı mankutlaştık biz?
Yüz yıl öncesine kadar pazarlarda kadın satan haçlıdan mı öğreneceğiz kadına saygıyı, kadın haklarını korumayı.
Devletin başkanı bile eşine “HAN” ım diye hitap eden kültürümüzden örnekleri almak banallık mı?
Yuvasında bir anne bir eş, obasında bir yönetici bir kılavuz, savaşlarda oku, yayı ve kılıcı ile bir cengaver olan, otağında kocasının bile emrine girdiği kadınlarımızı kiminle kıyaslıyoruz hiç düşündük mü?
Sade kadınlar günü değil Anneler Günü (19 yüzyılda ilk Anneler Günü kutlaması Anneler Günü'nün bugünkü şeklinin temelini atar. Anna Jarvis'in annesi Ann Jarvis için sevgi ve minnettarlığı göstermek amacıyla başlatılan bu gelenek bugün milyonlarca insan tarafından yine aynı sevgi ve minnettarlığı göstermek amacıyla kutlanır,) Sevgililer Günü (Ancak Aziz Valentine, bu yasağa karşı çıkarak gizlice evlenen çiftlerin nikâhını kıymaya devam etti. Sonunda yakalanıp hapse atıldı ve 14 Şubat'ta idam edilmek üzere öldürüldü. Bu trajik olay, ona sevgiyi simgeleyen bir azizlik kazandırmış ve 14 Şubat, aşkın günü olarak kabul edilmiştir.) Babalar Günü (İlk modern Babalar Günü kutlaması 18 Haziran 1910 'da Spokane, Washington'da gerçekleşti. Kutlama, İç Savaş gazisi ve dul olan ve beş çocuğunu tek başına büyüten babasını onurlandırmak isteyen genç bir Amerikalı kadın olan Sonora Smart-Dodd tarafından başlatılmıştır) vb. günler gibi daha birçok saçmalık.
Zorumuza gidiyor. Tiksiniyoruz, Kınıyoruz.
Yasaları aldık yetmedi, eğitim sistemlerini aldık yetmedi, askeri malzemelerini aldık yetmedi, günlük kültürel yaşantılarını aldık yetmedi. Onların en alt sınıflarının giydiği şapka için topluma direttik yetmedi. Sinema tiyatro güzel sanatlar gibi konularda, hatta tarih, coğrafya, matematik, fizik kimya, astronomi, tıp gibi konularda bizden çalıp boyayıp cilalayıp tekrar bize sattıklarını aldık yetmedi. Müzikleri ile kendi müziğimizi, giyim kuşamları ile ahlakımızı, aile hayatları ile de kendi aile hayatlarımızı mahvettik.
Özel anma günlerini de onlardan almak hangi onurun, hangi gururun sınırları içindedir ki?
20250308