Emeklinin pazarı salısı pek belli olmuyor ama yılların alışkanlığı pazar kahvesi de pek tatlı oluyor.
Pazar sabahı kahvemi yudumlarken bir emanet ulaştı. Adı, hacmi, cildi veya rengi ne olursa olsun, her kitap bir hazine sevinci yaratır bizde. Bu da öyle bir hazine sevinci ile karşılandı, misafir edildi.
Bir solukta baştan sona inceledik tabi.
Kahvemizin yanına güllü lokum oldu.
Doç. Dr. Gülşah Yalçın “sıradan bir akademisyen olmama” çabasında. Daha üretken daha sosyal. Karamanlı edebiyatçıların her faaliyetinde bizlere destek olur. Edebiyat Fakültesi öğretim üye ve yöneticilerini mumla ararken kendileri bize bir deniz feneri olur.
Okulda öğrencileri ile dersle sınırlı kalmayan sosyal faaliyetlerle, onlara yeni ufuklar açar ve topluma yararlı bireyler olmaları için pusula olur.
Kitabın adı “Geleneksel Çocuk Oyunları İle Ders Tasarımları”
Öyle sosyetik bir tasarım değil ama içi geçmiş / bugün / gelecek içerecek kadar dolu.
Telefon, internet ve dijital dünyaya hapsolmuş masum minik beyinler için önerilerle dolu. Öğretmenlere bir kılavuz.
Anaokulları, kreşler ve ilköğretim için bir başvuru kaynağı. Hatta ders kitabı niteliğinde.
Güzel Türkçe ile düzgün anlatımlı, herkese hitap eden bir üslup.
Hatta biz son çocukluk dönemini yaşayanları bile “oynasak mı acaba” ya da “torunu eğlendiriyorum” diye harekete geçirecek türden…
Sorun insanların hep kaçtıkları bir engeldir. Bir iş yaparken de mutlaka sorunlar çıkar. O nedenle iş yapmamak sorunsuz bir hayat için tek çıkar yoldur.
Alınmış bir kadroyu muhafaza için sorun çıkarmamak, en kestirme yoldur. Ama pineklemek için de sebeptir.
Sorunlara karşı güçlü olarak iş yapmak, iş yaparken karşılaşılan sorunları güçlü bir şekilde alt etmek ve sonuçta görev gereği yapılması gerekenden fazlasını ortaya koymak da resmi veya görünen kariyerin ötesinde gönül huzuru, vicdan rahatlığı ve ruh mutluluğu getirerek, sadece kariyeri değil ömür çıtasını da yükseltir.
Zaman zaman akademik kadroların bu tür yayınlarını üçüncü beşinci ağızlardan duyuyoruz. Elbette bir akademik puan elde etmek için yaptıkları bu çalışmalar onların amaçlarına uygun. Allah çarşılarına pazar versin.
Karaman ve Karamanlı yazarlar konusunda iddialı bir kitaplığımız var. Rafları da hınca hınç doldu şu günlerde. Genişleme imkânı arıyoruz. Mehter marşı eşliğinde sefere çıkıp birkaç dost ile bir özel kütüphane ve sohbet mekânı oluşturma fikrimiz olgunlaşıyor. Kısmet.
Sayın Doç. Dr. Gülşah Yalçın Hanımefendi’nin bu kitabı da o hıncahınç dolu Karaman Kitaplığında ilk sıralarda yerini aldı.
Darısı bu konuda azimli olanların, azimli olmayıp baş sallayıp maaş alanların, içerikleri hazır olduğu hâlde “bir kitabım bile yok” diyenlerin başına.
Tebrikler Gülşah Hoca!
Teşekkürler…