YASEMİN KÜÇÜKCİCİBIYIK
Suya sabuna dokunmayanlara ve yasak savanlara inat bu buluşmayı çok önemsiyorum. Her biri birbirinden kıymetli katılımcıların söyleyeceği her sözü de...
Böylesi bir etkinliği ayağa kaldırmanın kolay olmadığı günümüzde sevgili Başkanım Hikmet Elitaş ve ekibine çok teşekkür ederim.
Varsın protokol gelme zahmetine girmesin.
İki yıldır kızım Elif'in elinden tutup bu buluşmaya konuşmacı olarak katıldım. Hafızasına kazınsın, büyüdüğünde anlatacağı güzel anıları olsun istedim. (Çocuktur ne anlasın diyenleriniz olacaktır elbet) Çocukken etrafımızda duyduğumuz seslerin, konuşmaların ve hayallerin ne kadar önemli olduğuna inanan kalbim, Aleyna Tilki'ye sevinç çığlıkları atan bir nesil görünce, inanın durup yeniden çalışıyor sanki... Bu sürüden ve süreçten çocuklarımızı korumak ise gerçekten çok zor... Gözümü çok korkutan bir nesil var ki upuzun başka bir yazı konusu olur.
Bu endişeme merhem evladımdan geldi. Aşağıda gördüğünüz fotoğraf bu yıl Elifi'min sınıfta en çok oynamayı sevdikleri isim şehir hayvan oyunundan... Şimdi ben bu kağıdı aldım, kalbimin duvarına astım. Çoğunluğun Cem Yılmaz yazdığı sütüna, kategoriye çok uymasa da Cemal Süreya'nın adını yazan kızımın ellerinden öptüm. Sonra da dönüp dedim ki kendime,
Ha gayret Yasemin.
Ha gayret Hikmet Başkanım,
Ha gayret değerli katılımcılar, bugün olmasa da bir gün mutlaka...
12 Ekim Cuma akşamı saat 19.30 da Yunus Emre Konferans salonunda bu yıl 3.sü düzenlenen Türk Dili Edebiyatçılar Buluşmasına çocuklarınızı da alın gidin.
Bu yıl birlikte olamayacağım için üzgünüm.
Sözlerimi aranızda olsaydım şu dizelerle noktalayacaktım;
"Bir ben kaldım ortasında kavganın, bir de karanfil yürekli çocuklar"
(Ahmed Arif)
Bir siz kalsanız da, karanfil yürekli çocuklar için var olmanız dileğiyle...