Kafama ne yana çevirsem hep bu konu aklımda!
Bugün memleket kültüründen bahsedecektim. İyi ve güzel şeyler de oluyor diyecektim. Ama nafile... Memleket olarak, memleketi yönetmeye talip her kim varsa Allah aşkına kendinize bir çeki düzen verin.
Maksadımı aşmak değil niyetim. Kimseyi hor görmek de değil ama vallahi billahi hoş da göremiyorum çünkü hiç hoş görünmüyorsunuz.
Bugünkü yazımda bilgi üretilen ve yönetilen en büyük güçtür diyecektim. Bu gücü elinde tutana, eline yakışana başarılar dileyeceğim bir seçim yazısı yazmaktı niyetim. Amma velakin kafama ne yana çevirsem, hep adabı muaşeret kuralları diziliyor boğazıma. Yaşadığımız kentleri düzeltmeye önce kendimizi düzelterek başlayabiliriz. Başka türlüsü çok güç!
Merhum Talat Duru'yu anma gecesinde demiştim ki; gittikçe azalıyor beyefendi ve hanımefendi insanlar ömrümüzden, azalıyor konuşurken ceketini ilikleyenler, çayla birlikte şiir de ısmarlayanlar...
Çaydan şiirden vazgeçeli çok oldu. Yeter ki ceket giyinin, markasının hiç bir önemi yok. Yeter ki konuşurken ceketinizin bir düğmesini ilikleyin, ellerinizi nereye koyacağınızı bilin. O bir düğme var ya, sizin ceketinize ait değil o bir düğme bize göstereceğin saygıdan başka bir şey değil. Yoksa bize her yer Dingo’nun ahırı beyler!
Yok yok bu böyle olmayacak. Kültür Müdürlüğü bence derhal bir adabı muaşeret kursu açmalı, hepimiz elekten geçmeliyiz.
İlk ders konuşurken nelere dikkat etmeliyiz? olmalı...
Bir köşe yazarı olarak değil, bir anne olarak başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanmak istiyorum hepsi bu.
Atanmışıyla, seçilmişiyle ve de seçilecek olanlarıyla bir resim çizmek istiyorum Karaman'a. Bu resmi sen çizeceksin, bende heyecan duymalıyım. Resmi çizerken adabı muaşeret kurallarını bilen çıtayı yükseltir, bilmeyen de gitsin öğrensin. Ben buyum demeye hakkın yok senin...
Vallahi sıdkım sıyrıldı, bu konuyu en temiz cümlelerle nasıl yazabilirim diye...
Her yanımız gürültü patırdı, boş lakırdı...
İtibar kaybı yaşıyoruz hep birlikte.
Bu itibarı Karamanlıya iade etmek birinci vazifemiz olmalı. Kimsenin elini kolunu sallamaya, konuşurken elini g...t....nün üstüne koymaya hakkı yok. Kimsenin karşıma pijamalarıyla da çıkmaya hakkı yok!
Son cümlem için Çoban ateşi okurlarımdan özür dilerim. Ne yazabilirim diye çok düşündüm, sonra dönüp önce kendime sonra meclisin içine diyorum ki,
Edep ya hu!
Not: Bu yazı adabı muaşeret kurallarına çarptığı için hemşehrimiz kostüm tasarımcısı Fadim Üçbaş'tan, Karaman Kültür Sanat ve Turizm Derneğinden ve güzelim film Keşif' ten söz edemediğim için özür dilerim.