"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Mustafa Kemal Atatürk
101 yıldır Ata'nın nasihati ile ayakta kalan yurdumun en büyük bayramı bugün!
Ömrün ebedî olsun "Cumhuriyet"
*
Avuç içi kadar köyde Narin'in katil ya da katillerini bulamazken, çiçekçinin geçemediği yerden teröristler elini kolunu sallayarak geçip giderken, bebek katilleri ve dahası ile devam eden akıl almaz günlerden geçerken; kötüyü seçenler çoğaldıkça, ruhumuzu ve sevdiklerimizi korumakta zorlanıyoruz. Kendi iç dünyamda zorlandığım bir konu daha var. Vatan sevgisinden şüphe etmediğim çocukluk arkadaşlarım, yol arkadaşlarım, fikir arkadaşlarımla hiç bu kadar ayrı gayrı düşmemiş birbirimize hain gözüyle bakmamıştık.
Ne diyeyim!
Ancak bir cumhuriyet duasıyla tarihe not düşe bilirim
"Allah'ın gazabı bu bayrak altında yaşayıp da vatana hainlik edenlerin üzerine olsun"
*
Evet! Kötüyü seçenler çoğaldıkça, ruhumuzu ve sevdiklerimizi korumakta gerçekten zorlanıyoruz. Peki, ne yapacağız?
"İşte bu ahval ve şerait içinde dahi..."
Vazgeçmeyeceğiz!
Muhtaç olduğumuz kudreti klavye başında vatan severek değil çok çalışarak, çok üreterek, bir kişiyi bile olsa kötüyü seçmesinden vazgeçirerek, koruyup kollayarak yapacağız bunu... Sevdiklerimizi ve geleceğimizi ancak böyle koruyabiliriz.
Onun içindir ki; bilimden, kültür ve sanattan, spordan, üretmekten vazgeçmeyeceğiz. Daha çok çalışacağız. Söylemde değil eylemde yarışacağız.
Misal!
Kimsenin bilmem ne yılı ilan etmesini beklemeden Karaman olarak 2025 yılını "Türkçe Yılı" ilan edip yarından itibaren 13 Mayıs tarihine kadar atanmışıyla seçilmişiyle, sivil toplum kuruluşları ve iş insanlarıyla topyekûn seferberlik içinde olacağız.
Çünkü kimsenin markası Türkçe ‘den daha değerli değildir!
Açık söylüyor ve yazıyorum:
Çevremde herkesin geçim zorluğu yaşadığı, beslenme ve barınma dışında kafasını kaldıramadığı zor günlerden geçiyoruz. Vatandaşa yönelik psikolojik ve hukuki destek, spor ve hobi kursları daha yaygın ve ulaşılabilir hale getirilmelidir. Yasak ve günü savan etkinliklerin yerine, sürdürülebilir ve sağlıklı bir toplum için atılacak daha kalıcı hizmetler ile vatan nasıl sevilir! Nasıl korunur? Türkçe’nin Başkenti Karaman'dan dalga dalga tüm yurda bunu göstermek de birinci vazife değil midir? Çünkü hayallere ve hedeflere giden yolda başka türlü ilerlememiz mümkün olmuyor. Çünkü bunları yapmazsak çocuklarımızın geleceklerinden çalıyoruz.
Çalmayın, çaldırtmayın!
*
30 yıllık meslek hayatımda; bu minvalde bu kaçıncı yazımdır hatırlamıyorum. Lakin bildiğim tek iş "yazmak" Hani Sait Faik Abasıyanık diyor ya "Yazmasam deli olacaktım" İşte o sınıra çok yakın yerlerden yazıyorum. Çünkü basiretsizlikle popülizmle, liyakatsizle, ahlaksızlıkla ve tepkisizlikle başka bir kurtuluş savaşının tam orta yerindeyiz. Yola devam edebilmek için iç ve dış düşmanlarla mücadele halindeyiz. O hâlde yine Gazi Ata'nın öğüdüyle;
Her nerede ne iş yapıyorsak, vatanını en çok seven görevini en iyi yapanlar olacaktır.
Bu kurtuluş savaşını ancak toplumsal değerlerin gücüyle kazanabiliriz. Aksini ne düşünmek ne de buraya yazmak istemiyorum.
Muhtaç olduğumuz kudret de vazife de Gençliğe Hitabe ‘de bellidir!
101 yıl önce atalarımız onca yokluk ve çaresizlik içinde bunu başarıp bu savaşı kazandılarsa;
Ha gayret!