’GÜZELLİKLER DE VAR’’ ASLINDA…
ÇOBAN ATEŞİ
93’lü yılların ortasında tanıştığım Uyanış Gazetesi ve Matbaası, Karaman’da güvenilir kuruluş olma yolunda asla taviz vermeden bugünlere tırnak acısı, alın teri ve kendi yağı ile kavrula kavrula gelmenin haklı ve içine sinen gururuyla yol alıyor.
Bugünlerde tatlı bir telaşın içindeyiz. Yeniden başlamak, yeniden yola çıkmak, yeniden inanmak, yeniden düşler kurmaksa hayatımızın tadı tuzu aslında…
Hamur teknesine kurşundan harfler dökerek gazete çıkardığımız bir döneme tanıklık eden birisi olarak, son günlerde yaşadığımız bir takım güzel ve olumlu gelişmelerden bahsetmek istiyorum.
Basın yayın alanında yaptığı yatırımlarla tanınan Karaman’da Uyanış Basın Yayın Matbaa ve Ambalaj Sanayi, Karaman’In Haber Çınarı Uyanış Gazetesinin ardından bünyesine 2. Gazetesi Yeni Karaman’ı da katarak Karaman Basınındaki yerini bir adım daha yukarı taşırken, yaklaşık 3 yıl önce adım attığı dijital baskı sistemlerinin yanı sıra şimdi hizmet yönünü kırtasiye sektörüne de çevirdi.
Uyanış, adım attığı matbaacılık sektöründe Karaman’ın en kaliteli makine parkı ile Ofset Matbaacılıkta aldığı mesafenin ardından, birkaç yıl önce hizmete sunduğu dijital basım merkezi ile de en modern ve teknolojik makinelerle sürdürdüğü hizmetlerin yanına, kırtasiye bölümünü de ekleyerek büyüme kararı aldı.
Bu kararı alırken, güzel dostlara ihtiyaç duyuyor insan…
Ne önemlidir bir işe başlarken, bir yola çıkarken hemen arkanızda duran kendini tamamlamış yürekli insanların varlığı… Bizim için her zaman kıymetli bir dost olan Sevgili Osman Nuri Koçak’a ayrıca teşekkür etmek istememizin en büyük sebebi, bu hayatta ki iyi niyete olan inancımızın tazeleniyor olmasıdır aslında…
Aynı sektörde olmasına rağmen varlığı ile kol kanat geren sevgili Osman Hocam, tamamlanmış insan sıkıntısı çektiğimiz günümüzde gösterdiği yakın ilgi ve desteği ile yolumuzu aydınlattı. Bir dostun başarısında neler çektiğini bilmek, yardımına koşmak, “başarabilirsin” demek dostluğun ön ve son sözü oluyor.
Hiç şaşırmadım aslında, yirmili yaşlarımın başında hayatı ve yazı dünyasını el yordamı ile düşe kalka öğrenmeye çalışırken, her defasında arkamda duran “sen mutlaka yazmalısın” diye bana inanılmaz bir cesareti şefkatle sunan kişi yine aynı adamdı. Sabır ve emek vermeye aslında onunla inandım diyebilirim. Her defasında küllerinden yeniden doğan, en sevdiğim okul arkadaşımın bıyıklı ve yorgun babasıydı o… ve yıllar sonra bir akşamüstü elinde bağlaması ile kızımın adını notalarla ilk kez söyleyen sevgili aile dostumuz… Biz yine el yordamı ile yeni işimizin heyecanını yaşarken, yanımızda olmanıza, bizimle yol almanıza, o kocaman adam gibi adam yüreğinize, iyi niyetinize, inancınıza, sevginize ve saygınıza hiç şaşırmadım biliyor musunuz?
‘’Güzellikler de Var’’ sevgili Hocam, satır arasını görebilene, içine sindirebilene, kıymet verene, kıymet görene güzellikler de var aslında…
O güzel duruşunuza hiç şaşırmadım ben… Şimdi iyi ki varsınız demek aslında karşılamıyor yüreğimize yaktığınız çoban ateşini anlatmaya… Hayırlı iş dilemekle, hayırlı işe yardım etmek arasında ki o zarif çizginin tam orta yerinde yüksek sesle ‘’güzellikler de var’’ diye bir çığlık atasım var sadece…
Hani bir ben yazsam, bir siz okusanız…
Hani körle sağırın hikâyesini yakıştırsalar da bize… Sahiden Hocam, ‘’güzellikler de var’’ …