Çoban Ateşi/ Yasemin CİCİBİYİK
Hiç
alışık olmadığımız bir dönemden geçiyoruz. Geçip giderken, kendimizle
yüzleşiyor, kendimize bir şeyler söylüyoruz. Sanki yavaşlamayı öğreniyoruz sil
baştan...
Evde
yeniden ekmek yapmayı, pişenden komşuya vermeyi, oturtup soluklanmayı,
soluklanırken düşünmeyi, düşündükçe iyileşmeyi, çekmeceleri boşaltırken neden
niye lazım olana vermediğimizi, elimizi vicdanımızın üzerine yeniden koymayı
(kendi adıma) usul usul öğreniyoruz. Yani inzivaya çekildiğimiz şu günlerde
henüz sıkılmaya vaktim olmadı.
İlk defa beklemeyi öğreniyor kızım da... Bu
durumu bir çocuğa anlatmak elbette hiç kolay değil! Odasındaki pencere erik
ağacına bakıyor. Her sabah birlikte çiçeklerini seviyoruz "Çok güzeller
anne, keşke hep böyle kalsa..." diyor. Ama erik de güzel diyorum. Çığlık
atarak " Eveet! Ne zaman çıkacak bu erikler?" diye soruyor.
Çiçeklerle vedalaşınca diyorum. Erik yemiş gibi buruşuyor yüzü... Her şey kendi
zamanında yol alıyor diyorum. Yani bunun için de beklememiz gerekiyor diyor
gülümseyerek.
Sadece çocuklara değil kendimize de hayatımızdaki ayrıntıları anlatmayı, anlamayı
unuttuk. Üstadın (Osman Nuri Koçak) dediği gibi "Çocuklar çiçek adlarını
bilmiyorlar" çiçek adlarını öğretemediğimiz dünya bize çiçeklerini
sevdirmiyor şu ara...
#evdekal
dığımız şu günlerde birbirimize cesaret ve umut vermeyi usul usul öğreniyoruz
kızımla... Corona günleri geçince yapılabilecekler listesi hazırlıyoruz.
Listenin başına yeniden dut ağacına çıkmak istediğini yazmış. Çünkü biliyor,
tanıyor ve ağaca çıkmayı çok seviyor. Ya ömrü hayatında bir ağaca çıkmadıysa
bir çocuk dedim! Bak sohbet ediyoruz dedim, birlikte kitap okuyoruz, film
izliyoruz, müzik dinliyor dans ediyoruz, dua ediyoruz, mutfağa birlikte
giriyoruz, gideceğimiz dağların hayalini kuruyoruz, Corona günlükleri
tutuyoruz, şimdilik güneşi, yağmuru kuşları bulutları pencereden seyrediyoruz.
Cama gelen kuşa iki çift laf ediyoruz.
Kendimizi iyileştirmeyi farklı bir deneyimle
öğreniyoruz. Usul usul...
Eskiler "usul asildir" derlerdi.
Fırsat varken dostlar! Bizim evde durum böyle... Bugünlerin gelip geçmesine
biraz müsade verdik.
Sevdiklerimize sarılamasak da hep
aklımızdalar. Bir selam bırakalım istedik. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden
öperiz. Allah'a emanet olun.
Harika , bence çoğunlun sesi olmuş bu yazı eline ,yüreğine sağlık Çoban ateşi.
Harika bir yazı daha doğrusu yorum.yürek titreten bir yorum.nemutlu elif tatlısı yanında.bendekızımla oğlumla torunlarımla telefonda görüşüp hasret gideriyorum.bu günlerde inşallah geçecek.Bu yaşadıklarımız bize umduğumuz güzellikleri getirsin inşallah .öpüyorum çoban ateşi
Muhteşem... Tebrik ediyorum. Okudum. Birdaha okudum. İçim ferahladı. İnşallah enkısa zamanda bu günlerde sağlıkla geçer.