Yasemin KÜÇÜKCİCİBIYIK
En sevdiğim mevsimdir, cemre mevsimi. Her gün en az bir saat yürüyorum. Mırın kırın ettiğim ne varsa iyileşiyorum. Üstelik bedava...
Yürümek ile tefekkür kardeş olmasaydı, yokuş aşağı koşardım belkide! Yavaşlamayı adım adım öğretene şükür dolu bir kalple yürüyorum.
Yürüdüğüm bütün sokaklar, caddeler, penceresi yere yakın evler, kaldırım taşından fırlayan çiçekler, bir kere sevmeye gör her sabah aynı köşe başında bekleyen kediler... Sonra ağaçlar, kuşlar, karıncalar... Her sabah yeniden doğan güneş, masmavi gökyüzü, aklıma kuvvet, kalbime şifa veren daha bir sürü şey... Her sabah muazzam bir konferans dinlemiş gibi hissediyorum kendimi.
Cemre çiçeklerini seviyorum. Sanki bütün ağaçlar incilerini takıp takıştırmış da bana süslenmişler gibi... Mevsim dönüp dolaşıp aynı yere geliyor ya, aslında insan da öyle...
Derin bir nefes alıp veriyorum. Hep aynı cümle,
Çok güzelsin Karaman
Sonra cemre çiçeklerinin dalına bir dua bırakıyorum
“Karaman kazansın”
İşte bu yürek kıpırtısının adı bile güzel...
“Umut”
Umuduma ilgi bekleme hakkımı kullanarak cemre ağacına bir dilek niyeti daha bırakıyorum.
1 Nisan sabahının Belediye başkanı kim olacaksa, Karaman’ı güzelleştirme çabasına hayran kalayım diye... Bu da benim umudum. Cemre dalına astım. Bekleyip göreceğiz.
Bu sabah yürüyüşünde aklımdan geçenlere bir çoban ateşi yakarak yazımı noktalamak istiyorum. Dün gece yatmadan önce Karaman Elma Çalıştayı’nın sonuç bildirgesini okudum. Emek verenler var olsunlar. Sonra yürürken, kalbimin kafasından bir kaç madde de ben ilave ettim. Hem bir dalda ikiden fazla elma olsa fena mı olur. Zira kalp mühim mesele, üstelik bu da bedava!
Madde bir Türkiye'nin en büyük Elma Müzesi Karaman’da açılsa, çocukluk masallarımızı derleyip toplayıp çocuk edebiyatı yazarları ile “Elma Kokulu Masallar kitabını” çıkarsak, kültür ve sanat buluşmalarımızı “Elma Sokak” ta yapsak, paralı parasız bütün çocuklarımızın hak ettiği “Elmalı Şeker Çocuk Atölyesi”ni kursak, yıllardır özlemini duyduğumuz kadınlarımızın el emeklerini satışa sunacakları Elmalı Çarşı' dan hediyelik eşyalarımızı satın alsak, elma çiçekleri açarken Elma Çiçeği Festivali düzenlesek...
Madde iki de hayallerimin çığırından çıkacağı doğrudur ama bir kaçını şuraya bırakmadan geçip gitmeyeceğim. Kadın girişimciler için Elma sirkesi kazanç kapısı olsa, turşucu dükkanları, elma reçeli ve marmelat sektörü, elma cipsi sanayi ve daha bir yığın umudum var benim.
Neyse yazımı elma şekeri tadında bir Anadolu türküsüyle noktalıyorum.
“ Elma attım yuvarlandı...”
Gayrı kime varırsa !