Çoban Ateşi / Y.Küçükcicibıyık
Bütün mesele hoş sada olabilmek…
Geçtiğimiz günlerde ilimize ziyarette bulunan eski Valililerimizden Hasan Basri Güzeloğlu, Karaman’daki eski dostları ile hasret giderdi. Zaman denilen hadisenin su gibi akıp geçtiği 10 yıl öncesinden bahsederken duygulu anlar yaşadık hepimiz… Her cümle, her sözcük karşılıksız sevgi ve vefayla ısıtırken içimizi, gökkube ve hoş sada ilişkisini düşünemeden edemiyor insan… Vali Güzeloğlu ve Karaman’da görev yaptığı günler şöyle bir geçerken aklımdan, en çok bilgisi, çalışkanlığı, çok kitap okuyor olması ve güzel Türkçemizi özenli kullanması geldi aklıma, bir de çoluk çocuk, genç yaşlı demeden kurduğu o şahane ilişkileri… Vali Güzeloğlu ile çalışmak benim için aslında biraz da dersime iyi çalışmak anlamına geliyordu. O sadece kentin yöneticisi değil, etrafında farklı bir enerji yaratarak hepimize olumlu katkılar sağladı. Sadece konuşan değil aynı zamanda konuşturan bir yönetici olmak, öyle güzel bir atmosfer oluşturmuştu ki, günün gündemi neyse bir gazeteci olarak araştırırken, yeni şeyler öğrenmenin de tadına vardım açıkçası… Vali Bey, Türkçeyi doğru ve özenli kullanırken, o takımın içinde yer alan herkes bence en çok buna özen gösterdi. Sonucu çözüm odaklı olmayan hiçbir şeyin üzerinde zaman kaybetmedi. Zaman da insan da önemliydi ve bu iki önemli şeyin birleşmesi ile Karaman’da güzel şeyler oldu. Bu güzel izler, akıllarda ve gönüllerde hep yeşerdi. Bence bir kentin yüzü ancak böyle aydınlanabilirdi. Bu bir ışık meselesiydi, açıkçası ben payıma düşeni aldım diyebilirim. Teşekkürler Sevgili Güzeloğlu Valim… Tabii bunlar benim payıma düşenler… Payıma düşenlerle iyi geçinmeyi seven birisi olarak Vali Güzeloğlu ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek istedim sadece… Çok okuyan ve güzel yorumlayan, uzun ve uzak hayallerinden asla vazgeçmeyen öyle güzel bir yüreği var ki Güzeloğlu Valinin, 10 yıl önce bir köy çeşmesinde su içerken karşılaştığı köylü Mehmet efendiyi de hatırlıyor, Bucakkışla köy muhtarını da… Güzel hatırlamak da, hatırlanmak da gökkube ve sada ilişkisinin temeli aslında… Bu temel sağlam atıldıysa hoş sada üzerinizde size hayır dua oluyor. Yani demem o ki, hem çok kolay hem de çok zor bir mesele… 10 yıl sonra ne güzel anılar anlatıldı. Bazen gülümsedik hep birlikte, bazen duygulandık. 10 yıl sonra anladım ki onlarca kilometre yol, köprü değilmiş mesele, mesele gönülden gönüle köprü kurabilmekmiş meğer… Bu köprüyü Karamanlı hemşerileri ile kurmayı başarmış bir güzel hemşeridir Vali Güzeloğlu aslında…
Gönülden gönüle giden bir yol hikâyesinin kahramanı Güzeloğlu Ailesine, Karaman’daki dostları adına bir kez daha teşekkür etmek istedim sadece…
Bu yazıma bir anlam yüklemeye çalışanlara ise şunu diyebilirim ancak, gökkube altında hoş sada olmak için bugün ömrümüzün geri kalan kıymetli günlerinden birisi daha, yarın var mı bilmem…
Y.Küçükcicibıyık