Bazı kitaplar hep elimizin altında durur. Benim o kitaplarımdan birisi Yunus Emre’nin divanıdır. Hep mutfakta durur. Yemek pişerken, kahve taşarken, yağmur yağarken, gün batarken, özlerken, öfkelenirken, dokuz boğum yutkunurken… Muazzam bir eserdir. Henüz okumayanlarınız varsa bu kış için ve her dem ömürlük bir tavsiyemdir.
Yunus’un en sevdiğim beyitlerden birisi şudur:
“Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şâdan olur, bir dem gelir giryân olur”
Öyle incecik ve lezzetli bir ifadesi vardır ki Yunus’un; Gün boyu ağzımızda bir akide şekeri gibi durur ve öyle bir dem gelir ki bana iyi ki “Yunus” bu toprakların bağrından çıktı diye şâdan olurum. Sonra bir dem gelir biz “Yunus” için ne yaptık? diye giryân.
Elbette yapanlar oldu, olmaya da devam ediyor. Lakin aziz hatırasına ne yapsak azdır! Bu memleketin gençlerine Yunus Emre deyince ortaokul binasının yerini, Şark Fatihi deyince “bizim kasabanın otobüsü” cevabını alıyorsak hala eksik bir şeyler var demektir.
Yunus demek; Daha okunacak çok kitap, tanınacak çok insan, yapılacak çok şey, düşünülecek çok konu, tartışılacak çok mesele, görev alınacak çok vazife ve Karaman demek. Peki, bu konuda herkes işinin başında mı? Herkesin verecek bir cevabı varsa şâdan oluruz elbet, yoksa giryân. Yunus aynı şiirinde şöyle devam eder:
“Bir dem sanasın kış gibi şol zemheri olmuş gibi
Bir dem beşâretden doğar hoş bağ ile bostân olur.”
(Beşaret: İyi haber anlamına gelir.)
İyi haberlerim var!
Karaman’ın kültür ve sanat hayatına katkı sağlayabilecek her zerreyi Karamanlı Yunus’a vazife sayıyorum. Çünkü Yunus gibi aydınlanmanın başka yolu yok. Son yıllarda Karamanlı şair ve yazarlarımız bu konuda hoş bağ ile bir bostanlık kurdular. Mahsulden haberi olanlar bilir, bilmeyenlere selam bırakmak için de Yunus olmak gerek. Haddi aşar! Yunus değilim, lakin yoluna harf olurum, söz olurum, toz olurum… Hiçbir şey olamazsam gider o bostanlığa bekçi olurum.
Karaman Gazi Kültür Sanat Merkezi geçtiğimiz haftalarda ışıklarını yaktı. Bu tarihi binada kültür ve sanat içerikli programlar, söyleşiler, halk bilimi ile ilgili etkinlikler düzenlenecek. Duyanlar duymayanlara haber etsin ve bu ışık sönmesin dileğim. “Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır.” Diyor Yunus… Geçtim karıncadan yanımızdan geçip gidenleri görmüyoruz çoğu zaman… Yunus abası giymiş dostlardan bu nazarı esirgemeyiniz lütfen!
Karaman’da kültür ve sanat dünyamızda güzel şeyler oluyor. Sürdürülebilir olması için, Konya-Karaman denilmemesi için dost meclisinde hepinizi görmeye ve nasiplenmeye ihtiyacımız var. Karaman’da son aylarda güzel etkinlikler oldu, oluyor. Araştırmacı-Yazar Öğretmen Yusuf Yıldırım okullarda öğrencilerle buluşmaya başladı. Yıldırım okullarda Yunus Emre’yi anlatacak. Çok uzun yıllar emek verdi Yusuf Hoca bu işe… İnanıyorum ki ışığı karanlıklarımızı aydınlatacak. Yusuf Hoca’nın bu konudaki azmi ve gayretleri çok kıymetlidir. Her hafta düzenli bir şekilde Türk Ocakları Karaman Şubesi “Ocak başı sohbetleri” ile ışığını yakmada… Atatürkçü Düşünce Derneği Karaman Şubesi cumhuriyetimizin 100. yılına şahane bir tiyatro ekibi kurdu. Önümüzdeki günlerde şehir dışı turnelerine başlayacak. Karaman Güzel Sanatlar Lisesi geçtiğimiz günlerde “Yeşilçam Film Müzikleri” konseri düzenledi. İzlerken hepimiz mest olduk. Keşke her ay bir bestekâr konseri ile dinleyebilsek çocuklarımızı… Karamanlı şairlerimiz İbrahim Şaşma ve Hikmet Elitaş’ın aldıkları ödülleri sayamıyorum bile ama çok gurur duyuyorum. Hepsi kocaman bir alkışı hak etmedeler. Bu saydıklarımın hepsi hepimizin etrafında gönül rahatlığıyla umutla, inanarak buluşabileceği Karaman’ın değerler manzumesidir.
Bu manzumenin adıdır Yunus.
Öyle… Bir dem geldi yazmak istedim
Şâdan olmak umudumuz.
Eline yüregine saglık canımm komşummmm
Harika arkadaşım emeğine yüreğine sağlık sevgi ve selamlar