Gelen gideni aratmasın ortak dileğimizdi. Tüm insanlık için zor bir yıldı. Tüm dünya ilk kez bir konuda hemfikiriz galiba…
Evet, zor bir yıl oldu ama kendi adıma, kendi yolculuğumda önemli bir yeri de oldu. Hepimizin bu hayatta değerler seti farklı elbette. Kalplerimiz isyanla da doldu, minnetle de.
Simdi sorsam size?
Hepimizin elinde bir anahtar kelime!
O anahtar kelime her ne ise “sıkı tutalım.”
Ezelden şefkatli bir cümle:
“İyi düşünelim iyi olsun”
Hayata gayret ve hayret dolu bir yıl geçirdim. 2020 yılı için söyleyebileceğim tek kıymetli cümlem:
“Patika yollarımın güçlendiği bir yıl oldu.”
Hayatın üçün beşin hesabını yapacak kadar uzun olmadığını çok yakın duygularla hissettik ve yaşadık. 2020 yılında hayatını kaybeden tüm yakınlarımızı rahmetle anıyorum.
“2020” hep tırnak içinde kalacak bir yıl oldu. Çok şey öğretti hepimize…
“Kendi halimde” diye bir yer öğretti ki bize; ben orayı sevdim.
Bir yaka iğnesi kadar özel anılar biriktirdim. Olanda bir, olmayanda bin hayır aramaya çalıştım. Ararken; durdum, yavaşladım, yalnız kaldım, çoğaldım. Şu gürültü çağında sessizlik bir nimet ve şifaymış anladım. Varlığımı istemeyen insanlarla vedalaştım. Hiç aklımda olmayan şeyler yaşadım. Epeyce gün batımı izledim. Her gün bir şiir okudum kendime, içinden bahçe hortumu geçen küçük mutluluklar seçtim. Aykırı çiçekler topladım ellerimle, çok güzel tesadüflerle mutlu oldum. Hiç tanımadığım teyzelere içimi döktüm. Ağladım, güldüm, yeni şeyler öğrendim. Migren ataklarım devam etse de her gün bir çukulata yemekten vazgeçmedim. Bu yaz sayısız yıldız seyrettim. Çokça göğe baktım. Adını bilmediğim otlar yedim. Kızım öğrendiği çiçek adlarına yenilerini ekledi. Yolunu yönünü bilmediğim sokaklardan geçtim. Önüme aniden çıkan kızıl sincaplar gördüm. Bir sürü telefon numarası sildim. Bütün yaz aynı kıyafetlerle gezdim. Bolca fotoğraf çektim. Neyi istemediğimi bildim. Uzak kaldıkça kendime yaklaştım. “Kendi halimde” diye bir yer varmış, ben orayı çok sevdim.
Elbette özlediklerim oldu. Sevdiklerime sarılamadığım günler çok zor geçti, kaç kez tökezledim. Bildiğimi sandıklarımla iş amel etmeye gelince, hamlığım dökülüp saçıldı. Acziyetimle yüzleştim. Yeni düzene alışmak hiç kolay olmadı. Ama nasıl demişti Nazım:
“Her şey değişip akmada, bu hal beni hayran bırakmada…”
Hayran olmayı seçtim. Başka türlüsü güçtü. Sevdiğim işler yaptım. Maddi manevi kayıplar verdim. Yeni insanlar tanıdım. Kendime bir bisiklet aldım. Az uyudum, çok okudum. Daha az çoban ateşi yaktım, önceki yaktıklarımı tekrar okudum. Sonra babam göçtü bu âlemden, ben büyüdüm.
2021’de neler yaşarım ya da yaşıyor olur muyum bilmiyorum.
Bilinmezlik!
Aslında hep vardı hayatımızda, şimdi bütün suçu 2020’ye mi yükleyelim?
Ne bütün varını yiyip ölmüş var bu hayatta, ne de her fikrini söyleyip susmuş derler.
Listelerimiz uzun, hislerimiz allak bullak olsa da, bana kattığı her anlama teşekkür etmek istedim. Kısacası ben razıyım 2020’den…
Ya da ne bileyim! Ben ayrılırken güzel ayrılmayı severim.
***
Yeni yılda tüm insanlığa can sağlığı dilerim.
İşler güçler açılsın, her liranız bereketli, sevdikleriniz hep yanınızda olsun
“kendi halimizde” diye bir yer var şu koca dünyada, iyi bakın oraya.
En büyük teşekkürüm sağlık kahramanlarımıza…
Ne söylesek eksik kalacak bir minnetle,
Varlığınıza, çabanıza bin teşekkürle.
İyi seneler olsun hepimize.
Iyi seneler.
Kötülerin içindeki güzellikleri görmek için kocaman bir yürek ve o yürekte de bolca sevgi ve umut olması gerek. Bazen betonun çatlak yerinde çiçek açar bir papatya. Ne iyidir herşey ne de kötü. Çoban ateşini yakanlar, yakmaya cesareti okanlar bilir bu hali. Kalemine ve yüreğine sağlık.... Çoban ateşin hiç sönmesin...