Karaman’da bir süredir garip bir şekilde bir nevi ‘Makam Kavgası’ veya ‘Protokol Krizi’ şeklinde ilginç haber ve paylaşımlar dikkatimi çekiyor.
Doğrumu dur? Kısmen olabilir.
Ancak, ‘Atanmış, Seçilmiş’ gibi ifadelerle bir diğer kurum yetkilisini küçültmek çok hoş bir tavır değil.
Gerçekten Karaman’ın önünde çok ciddi sorunlar var. Bu sorunlarda ayrışarak değil, el ele vererek, birlikte ve Ortak Akıl ile çözülebilecek konular.
Şimdi ortada sorunlar durur iken niye bu tür dedikodu türü konular üretilir?
Kim neyi amaçlıyor olabilir ki?
‘Ayrışma sürsün, büyüsün’, ‘sorunlar ortada kalsın’, ‘bize de malzeme olsun’ mantığı ile hareket etmek tek kelime ile ‘insafsızlıktır’ ‘aymazlıktır’ en önemlisi de bu memlekete yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Bu tür dedikodulara inanıp, çocuksu bir tavır ile olayları büyütme gafletine düşmek, meyletmek te elbette tasvip edilecek bir davranış olmaz, aklıselim ile düşünmek, hareket etmek gerekiyor.
Ortada paylaşılacak bir şey yok.
Birlilerinin Egosunu tatmin etmek adına, itibar yoksunu kişiliklerin itibar toplama gayretlerine prim vermek te aynı şekilde aymazlıktır, beceriksizliktir, buna da kimse müsaade etmemeli.
Ancak ne var ki Karaman’da bir türlü birlikteliğin de sağlayamadığını görüyoruz.
Her şeye rağmen bir adım atmak, el uzatmak çok mu zor?
Bu memleketim ‘Akil insanlarını’ toplamak, sorunların çözümü noktasında fikirlerin, önerilerin ortaya konularak sorunların çözümü için en doğru yol iken neden hala böyle bir girişim yapılmaz onu da anlamış değilim.
Aslında her konuda bu tür toplantıların yapılması gerektiğine inanıyorum.
Her konuda ilgili kişi ve STK temsilcileri ile toplantılar yapılmalıdır.
‘Akıl Akıldan üstündür’ elbette ve bu dönemde de sorunlarımızın çözümünde ne kadar çok fikir ortaya konulursa çok daha anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.
Ateşe odun atıp, alevi büyütmek çok kolay, ancak o herkese zarar verecek ateşi söndürmek için odun taşıyan değil, karınca inancı ile su taşıyan olmak gerek.
Yorumlar
Kalan Karakter: