Kuytan,
mesajında, “Bugün, Türk milletinin tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale
Zaferi'nin 104. Yıldönümü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını
çekinmeden feda eden aziz şehitlerimizin Şehitler Günü'nü idrak etmenin büyük
onurunu yaşamaktayız. Türk Milletinin elde ettiği bu zafer, sadece kazanılmış
bir savaş olarak görülmemeli, etkileri ve sonuçları itibariyle neler götürüp -
getirdiğine iyi bakılmalıdır. Bilinmelidir ki! Bu zafer
kolay elde edilmemiş, Türk milletinin Anadolu'daki varlığının devamı bu savaşın
kazanılması ile mümkün olmuştur.
Çanakkale
savaşları, maneviyatın maddiyatı yendiği yer olma özelliği ile dünya tarihi
üzerinde de büyük etkilere neden olmuş, asırlardır Avrupalılar tarafından
sömürülen ülkelerin bağımsızlık fikrinin kuvvetlenmesine yardımcı olmuştur.
Çanakkale Zaferi, Türk Milletinin kaderini olumlu yönde değiştirmekle kalmayıp,
dünya milletlerinin düşünce yapısının değişimine de büyük etki etmiştir.
Tarihimizdeki
her savaşın, her muharebenin ayrı bir önemi ve bizim için manevi bir değeri
vardır. Fakat hepimiz tarafından görülebileceği üzere Çanakkale Savaşları,
başlangıcı, gelişimi ve sonuçları ile dünyada mevcut başka milletler tarafından
bile unutulmayan muhabere özelliği göstermiştir.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale savaşlarında özellikle Anafartalar civarında
askerleriyle verdiği üstün mücadele ve 276 kiloluk top mermisini sırtında
taşıyan Seyit Onbaşı ve arkadaşlarının göstermiş olduğu kahramanlık, dünyada
çok az milletin gösterebileceği bir kahramanlık destanıdır.
Çanakkale
Savaşlarını benzersiz kılan, işgalci devletlerin dönemin en muazzam savaş
gemileri ve binlerce askeri ile boğazı kuşatıp arsızca saldırması değil, gökten
yağmur gibi yağan ateşe göğsünü siper eden aziz Mehmetçiktir.
Çanakkale'yi
Çanakkale yapan, bitmek tükenmek bilmeyen düşman mermilerinin sesi değil,
yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevzisine kadar götürerek,
işgalci askerlerle insanlık dersi veren kahraman Mehmetçiktir.
Çanakkale'yi
Çanakkale yapan, cepheye gönderdiği oğluna "ya şehit ol, ya gazi"
demek suretiyle, vatanın her bir karış toprağını evladının canından üstün tutan
Türk analarıdır.
Üzerinde
yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden, milletimizin
varlığının, birliğin ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri aziz şehitlerimizi
rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımı sunuyorum” dedi.