KUTLUYORUM

KUTLUYORUM
O.Nuri KOÇAK
  

    Bunca badireden salimen çıkan ve hatalarından ders çıkarabilen ve bunu da halka anlatabilen bir parti olabilmesinden dolayı kutluyorum.
    Millet nezdinde inandırıcılığı en yüksek düzeyde parti konumunda olabildiği için kutluyorum. Çünkü AKP’ nin millete karşı işlediği hataların yüzde birini başka partiler yapmış olsalardı tarihe gömülürlerdi. Ama o kendisini bağışlatabilen müthiş bir ilişki gücüne sahip.
    Hileli yönlendirme, baskı, korku, sindirme hangi gerekçeyi ileri sürerseniz sürünüz bu başarıyı gölgelemek mümkün değildir. Dünyanın her yerinde şu veya bu dozda ve ölçüde iktidarlar bazı olanakları daha iyi kullanırlar ama muhalefetin inandırıcı gücü bunu kırar. Fakat millet muhalefete değil, AKP’ ye inandı.
    Bu seçimlere kadar AKP’ nin kazanmak için bütün gücünü bilinçli bir biçimde seferber etmesine tanık olmadım. Sanki bütün kadrolarıyla kazanma azmi ve arzusu içinde bir savaşa hazırlanmışlardı. Doğrusu da buydu ve semeresini gördüler.
“Seçim süreci çok sessiz geçiyor, halk AKP’ den kaçıyor galiba” diyenlere, “sessizlik muhalefetin aczidir” diyordum. Demek ki, AKP cephesinde bir sessizlik yokmuş.
    Sandıklara en hâkim olan, sonuna kadar oy atmayanları sandığa taşıyan, mahallenin muhtarlarını bile hangi partiden olursa olsun en iyi yönlendiren parti oydu.
    İnandığı veya o anda işine geldiği için inanıyormuş gibi göründüğü neyi savunursa savunsun millette akis buldu.
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ a sonun kadar sahiplendi. Onu doğal önderi gördü ne çiğnedi ne de çiğnetti. Ağzından çıkan her sözü talimat kabul etti. Bu durum her ölümlüye nasip olmayacak bir dönüttür.
    Zaten önderine karşı bu inanca sahip olmasalardı 7 Haziran seçimlerinden sonra darmadağın olurlardı. Onun bulduğu çıkış yolunun meşruiyeti ne kadar tartışmalı olursa olsun kale gibi arkasında durdular. 
    Üç ay içerisinde dün ak dediklerine bugün kara diyerek ve buna da toplumu inandırarak seçim kazanmak belki de demokrasi ile yönetilen ülkelerde sadece bir AKP’ ye nasip oldu.
    Demokrasi etiğine uygun bulmasam da bu yüzden alkışlıyorum.
    Bu yüzden kutluyorum. Yiğidi öldürsen de hakkını yememek gerek. 
    Recep Konuk ve Recep Şeker’ i de kutluyor başarılar diliyorum.
    Bu gün kutladığım şeyleri yazdım. Yarın da gönülden kutlamayı isteyip de kutlayamadıklarımı yazacağım.
02 Kasım 2015  ( Bu Kasım ayına muhalefet dikkat etsin bir daha…)