YILDIRIM: 'ÜZERİNDE ŞÜPHE BULUNAN ÖĞRETMENLER AÇIĞA ALINACAK'
Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminden önce terör örgütü PKK ile bir araya gelen FETÖ'nün, 15 Temmuz’dan sonra bir kez daha PKK ile bir araya geldiğini ve Cumhurbaşkanı ile Başbakan’a suikast yapılmasını istediğini vurguladı.
Yıldırım, bölgede terörle iç içe olmuş 14 bin öğretmenin bulunduğunun tahmin edildiğine dikkat çekerek, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenlerin ve kamu görevlilerinin açığa alınacağına, öğretmenlere yeni ders yılında görev verilmeyeceğine dikkat çekti.
Başbakan Binali Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi Tanıtım Programı” ve toplu açılış törenine katılmak için geldiği Diyarbakır’da, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
“Sıra bölücü terör örgütüne geldi”
Terör örgütünün bölgeyle hiçbir gönül bağının olmadığını anlatan Başbakan Yıldırım, “Öldürmekten başka hiçbir iş yapmıyor. Kürtlerin hiçbir sorunuyla ilgilenmiyor. İşleri, güçleri Türkiye’nin enerjisini azaltmak, bölgedeki insanların hayatını karartmak. Buradan açıkça söylüyorum. Terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak. Bundan sonra terör bizden korksun. Nerede karşımıza çıkarsa çıksınlar evvel Allah Türkiye, Diyarbakır, 79 milyon arkamızda. Bundan sonrasını onlar düşünsün.
Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri olarak size çok büyük bir görev düşüyor. Bu süreçte terörün verdiği tahribatı ortadan kaldırmak için el birliğiyle, beraberce çalışacağız. Bunların bütün kaynaklarını teker teker kurutacağız. Nasıl 15 Temmuz sonrası FETÖ’yü bütün kurumlardan ayıklıyorsak, bütün şirketlerini, eğitim kurumlarını, derneklerini kapattıysak, şimdi sıra bölücü terör örgütüne geldi. Öyle belediye başkanı, eş başkan kandilden emir alacak, gelip burada racon kesecek ve milletin kanını emecek. Bu milletin kuruşuna göz diken herkesten hesabını soracağız. Kanunu çıkardık. Her kim kamu kaynağını teröre, dağa aktarıyorsa mutlaka gereği yapılacak. Her yönüyle terör örgütü ile kırsalda ve şehirde mücadele artarak devam edecek. Finans kaynaklarının kurutacağız, yol kesmeler, kalleşçe ve kahpece saldırılar üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bu bizim ortak meselemiz”
Bunların işin güvenlik tarafı olduğunu, başladıklarını ve hızlı bir şekilde devam ettirdiklerini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
“İşin birde diğer kısmı var. Yıllardan beri oluşan moral çöküntüsünü ortadan kaldırmak. Sosyal tahribatı ortadan kaldırmak ve milletimizin vatandaşlarımızın birbiriyle kucaklaşmasını sağlamak, terör örgütünü de tamamen devreden çıkarmak konusunda sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görev düşüyor. Birlikte çalışacağız, çünkü bu bizim ortak meselemiz. Evlatlarımızın, çocuklarımızın ortak geleceğidir.
Bugün sadece Doğu ve Güneydoğu’daki fiziki kalkınma, hamle değil, aynı zamanda birlik, beraberlik ve kardeşliğin tahkim edilmesi ve geleceği yönelik büyük Türkiye hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde adımları da atıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımızın, kanaat önderlerimizin katkıları olmadan hiçbir şey olmaz. Çünkü siz burada işin içindesiniz ve yaşıyorsunuz. Sizlerin tespitleri ve tecrübeleri bizim yapacağımız işlerde önümüzü aydınlatacak, bize yol gösterecektir.”
“FETÖ ve PKK aynı kanaldan sesleniyor”
15 Temmuz’da FETÖ’nün bütün foyasının ortaya çıktığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:
“Bütün planları çöktü ve şimdi birer birer her yerden bunları ayıklıyoruz. Her tarafı sarmışlar, kuşatmışlar. Ama 15 Temmuz sonrası bir şeyi daha gördük. Biliyorduk da, bilmeyenler şunu gördü, FETÖ ile bölücü terör örgütü aynı kanaldan besleniyor. Birbirleriyle beraber çalışıyorlar. Biri görev alıyor, diğerine veriyor. Biri bırakıyor, diğeri alıyor. Hainlik sadece tankları, uçakları, helikopterleri meydanlara indirmek, halkın üzerine bomba atmakla olmadı. Terörle mücadele yapıyoruz diye hainlik de yaptılar bunlar. Ama bütün bunlar geride kaldı. Ne yapacağımızı daha iyi biliyoruz. Yol haritamız belli. Terör örgütünün saldırmasını falan beklemeyeceğiz. Gittikleri yere kadar enselerinde olacağız. Takip edeceğiz, inlerinde etkisiz hale getireceğiz. İşte 30 yıldır girilemeyen Çukurca’daki inlerine indik ve dağıttık. Şehitlerimiz var, canımız yanıyor ancak vatanı korumanın, milleti bir ve beraber tutmanın bedeli var. Acımızı bağrımıza gömeceğiz ama asla ve asla teröre boyun eğmeyeceğiz.
“15 Temmuz hainlerin ortaya çıkmasına vesile oldu”
Türkiye için bir şer’in binlerce hayra vesile olduğuna vurgu yapan Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz’da şehitlerimiz, gazilerimiz oldu. Ancak bu süreç 79 milyonun kardeşlik duygusunu tahkim etti, Yenikapı ruhunu ortaya koydu. Bütün maskeleri düşürdü, bütün hainlerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Terör örgütü mensuplarının, destekçilerinin maskesi düştü, kanlı yüzleri ortaya çıktı. Bundan böyle FETÖ dinimizi kullanarak, vatandaşlarımızın duygularını sömürerek, faaliyetlerini yapamayacak. Başka örgütleri de böylece bildik” dedi.
“Terör örgütü büyük bir darbe yedi”
Gençlerin terör pençesinden kurtarılması gerektiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, “Şu çukur siyasetinden sonra terör örgütü büyük bir darbe yedi. Ve bu darbe ile beraber terör örgütü artık gençlerimizi dağa götüremiyor. Geçen seneye kadar 10 kat azaldı. Geçen sene 4 bin gencimizi dağa götürüyorlardı, 2016’da 400 ancak götürdüler. Gençleri kurtarmak için daha güzel ve heyecan verici gelecek hazırlamalıyız. Bu da yapılacak yatırım, iş olanakları, sosyal faaliyetlerini gerçekleştireceklerini alt yapının hazırlanmasıdır. Bunları da hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Emin olun, rahat olun terörle mücadele konusunda asla geri adım yok. Eski Türkiye’ye bir daha dönmeyeceğiz. Tam aksine sizlerle birlikte, geleceği daha güçlü bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Yeni döneme, kalkınma hamlemize en çok katkıyı verecek şehirlerin başında Diyarbakır geliyor. İşte bugün yeni paketimizi kamuoyu ile paylaştık” dedi.
“Öğretmenlerle ilgili sözlerim yanlış anlaşıldı”
İki gün önce yaptığı bir konuşmada, öğretmenlerle ilgili yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığına da dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki gün önce bir konuşmamda bölgedeki öğretmenlerle ilgili bir şey söylemiştim. Orada belli ki bir yanlış anlaşılma var. Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin civarında öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Bunların ne kadarının doğrudan ilişkili olduğu, olmadığı yapılacak incelemelerle teftişlerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Okul zamanı geliyor, bayramdan sonra okullar açılıyor. MEB bakanımızla görüştük, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders görevinde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz. Öbürleri ne olacak? Öbürleri de FETÖ’cülerin başına ne geldiyse onların başına da aynı şey gelecek. Sadece öğretmenlerle sınırlı değil. Terör sadece dağda değil, devletin içinde de var. Devletin yerel yönetimi içinde de var. Terörle haşır neşir olmuş bütün kamu görevlilerinin üzerine gideceğiz. Onları da tek tek ayıklayacağız. Aksi halde bu mücadeleyi sadece silahla kırda, şehirde yapamayız. Bunların lojistik desteklerini, akıl hocalarını devre dışı bırakmazsak istediğimiz başarıyı elde edemeyiz. Tek boyutlu değil, güvenlik, kalkınma, sosyal rehabilitasyon yönüyle topyekun mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Bugün bakanlarımız ve milletvekillerimizle buradayız. Bu bizim bu konuya artık baş koyduğumuzu gösteriyor. Çözüm mözüm yok demiştik. Bu sözün muhatabı kana doymayan PKK’dır. Onların hakkı dünyanın herhangi bir yerinde bir hukuk devletinde, eline silah alanın neyse, burada da aynısı olacaktır. Eli silahlı eşkıyalarla devlet asla muhatap olmayacak. Müstehakları neyse gördüler, görmeye devam edecekler. Terörle etkin mücadelenin sonuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bizim için bu ülkeyi bölmek isteyen, bu bayrağı indirmek isteyen, bu vatan toprağını parçalamak isteyen Kürt de olsa, Türk de olsa aynıdır. Hepsi bölücüdür, hepsi teröristtir. İşin özü bellidir, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet. Bunun karşısında olan kim olursa olsun, bizim için teröristtir, bölücüdür. El ele vererek, Türkiye’nin bütün bölgelerindeki gelişmişlik seviyelerini aynı noktaya getireceğiz. Türk-Kürt diye, Alevi-Sünni diye ayrım yapmayacağız. Bizim için vatandaşlara hizmet edenler ya da etmeyenler, ülkesi için çalışanlar ya da başkaları için taşeronluk yapanlar, ayrım budur. Silahı meşru görenler ya da görmeyenler. Silahı meşru görenler bizim düşmanımızdır. Bizim için eski Türkiye özlemi çekenler bir de yeni Türkiye hayali kuranlar var. Sizler her zaman geleceğin Türkiye’nin yanında oldunuz. Ülkemize sahip çıktığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bu kalkınma ve destek hamlesinin hayırlı sonuçlara vesile olmasını niyaz ediyorum.”dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminden önce terör örgütü PKK ile bir araya gelen FETÖ'nün, 15 Temmuz’dan sonra bir kez daha PKK ile bir araya geldiğini ve Cumhurbaşkanı ile Başbakan’a suikast yapılmasını istediğini vurguladı.
Yıldırım, bölgede terörle iç içe olmuş 14 bin öğretmenin bulunduğunun tahmin edildiğine dikkat çekerek, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenlerin ve kamu görevlilerinin açığa alınacağına, öğretmenlere yeni ders yılında görev verilmeyeceğine dikkat çekti.
Başbakan Binali Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi Tanıtım Programı” ve toplu açılış törenine katılmak için geldiği Diyarbakır’da, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
“Sıra bölücü terör örgütüne geldi”
Terör örgütünün bölgeyle hiçbir gönül bağının olmadığını anlatan Başbakan Yıldırım, “Öldürmekten başka hiçbir iş yapmıyor. Kürtlerin hiçbir sorunuyla ilgilenmiyor. İşleri, güçleri Türkiye’nin enerjisini azaltmak, bölgedeki insanların hayatını karartmak. Buradan açıkça söylüyorum. Terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak. Bundan sonra terör bizden korksun. Nerede karşımıza çıkarsa çıksınlar evvel Allah Türkiye, Diyarbakır, 79 milyon arkamızda. Bundan sonrasını onlar düşünsün.
Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri olarak size çok büyük bir görev düşüyor. Bu süreçte terörün verdiği tahribatı ortadan kaldırmak için el birliğiyle, beraberce çalışacağız. Bunların bütün kaynaklarını teker teker kurutacağız. Nasıl 15 Temmuz sonrası FETÖ’yü bütün kurumlardan ayıklıyorsak, bütün şirketlerini, eğitim kurumlarını, derneklerini kapattıysak, şimdi sıra bölücü terör örgütüne geldi. Öyle belediye başkanı, eş başkan kandilden emir alacak, gelip burada racon kesecek ve milletin kanını emecek. Bu milletin kuruşuna göz diken herkesten hesabını soracağız. Kanunu çıkardık. Her kim kamu kaynağını teröre, dağa aktarıyorsa mutlaka gereği yapılacak. Her yönüyle terör örgütü ile kırsalda ve şehirde mücadele artarak devam edecek. Finans kaynaklarının kurutacağız, yol kesmeler, kalleşçe ve kahpece saldırılar üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bu bizim ortak meselemiz”
Bunların işin güvenlik tarafı olduğunu, başladıklarını ve hızlı bir şekilde devam ettirdiklerini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
“İşin birde diğer kısmı var. Yıllardan beri oluşan moral çöküntüsünü ortadan kaldırmak. Sosyal tahribatı ortadan kaldırmak ve milletimizin vatandaşlarımızın birbiriyle kucaklaşmasını sağlamak, terör örgütünü de tamamen devreden çıkarmak konusunda sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görev düşüyor. Birlikte çalışacağız, çünkü bu bizim ortak meselemiz. Evlatlarımızın, çocuklarımızın ortak geleceğidir.
Bugün sadece Doğu ve Güneydoğu’daki fiziki kalkınma, hamle değil, aynı zamanda birlik, beraberlik ve kardeşliğin tahkim edilmesi ve geleceği yönelik büyük Türkiye hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde adımları da atıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımızın, kanaat önderlerimizin katkıları olmadan hiçbir şey olmaz. Çünkü siz burada işin içindesiniz ve yaşıyorsunuz. Sizlerin tespitleri ve tecrübeleri bizim yapacağımız işlerde önümüzü aydınlatacak, bize yol gösterecektir.”
“FETÖ ve PKK aynı kanaldan sesleniyor”
15 Temmuz’da FETÖ’nün bütün foyasının ortaya çıktığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:
“Bütün planları çöktü ve şimdi birer birer her yerden bunları ayıklıyoruz. Her tarafı sarmışlar, kuşatmışlar. Ama 15 Temmuz sonrası bir şeyi daha gördük. Biliyorduk da, bilmeyenler şunu gördü, FETÖ ile bölücü terör örgütü aynı kanaldan besleniyor. Birbirleriyle beraber çalışıyorlar. Biri görev alıyor, diğerine veriyor. Biri bırakıyor, diğeri alıyor. Hainlik sadece tankları, uçakları, helikopterleri meydanlara indirmek, halkın üzerine bomba atmakla olmadı. Terörle mücadele yapıyoruz diye hainlik de yaptılar bunlar. Ama bütün bunlar geride kaldı. Ne yapacağımızı daha iyi biliyoruz. Yol haritamız belli. Terör örgütünün saldırmasını falan beklemeyeceğiz. Gittikleri yere kadar enselerinde olacağız. Takip edeceğiz, inlerinde etkisiz hale getireceğiz. İşte 30 yıldır girilemeyen Çukurca’daki inlerine indik ve dağıttık. Şehitlerimiz var, canımız yanıyor ancak vatanı korumanın, milleti bir ve beraber tutmanın bedeli var. Acımızı bağrımıza gömeceğiz ama asla ve asla teröre boyun eğmeyeceğiz.
“15 Temmuz hainlerin ortaya çıkmasına vesile oldu”
Türkiye için bir şer’in binlerce hayra vesile olduğuna vurgu yapan Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz’da şehitlerimiz, gazilerimiz oldu. Ancak bu süreç 79 milyonun kardeşlik duygusunu tahkim etti, Yenikapı ruhunu ortaya koydu. Bütün maskeleri düşürdü, bütün hainlerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Terör örgütü mensuplarının, destekçilerinin maskesi düştü, kanlı yüzleri ortaya çıktı. Bundan böyle FETÖ dinimizi kullanarak, vatandaşlarımızın duygularını sömürerek, faaliyetlerini yapamayacak. Başka örgütleri de böylece bildik” dedi.
“Terör örgütü büyük bir darbe yedi”
Gençlerin terör pençesinden kurtarılması gerektiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, “Şu çukur siyasetinden sonra terör örgütü büyük bir darbe yedi. Ve bu darbe ile beraber terör örgütü artık gençlerimizi dağa götüremiyor. Geçen seneye kadar 10 kat azaldı. Geçen sene 4 bin gencimizi dağa götürüyorlardı, 2016’da 400 ancak götürdüler. Gençleri kurtarmak için daha güzel ve heyecan verici gelecek hazırlamalıyız. Bu da yapılacak yatırım, iş olanakları, sosyal faaliyetlerini gerçekleştireceklerini alt yapının hazırlanmasıdır. Bunları da hızlı bir şekilde tamamlayacağız. Emin olun, rahat olun terörle mücadele konusunda asla geri adım yok. Eski Türkiye’ye bir daha dönmeyeceğiz. Tam aksine sizlerle birlikte, geleceği daha güçlü bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Yeni döneme, kalkınma hamlemize en çok katkıyı verecek şehirlerin başında Diyarbakır geliyor. İşte bugün yeni paketimizi kamuoyu ile paylaştık” dedi.
“Öğretmenlerle ilgili sözlerim yanlış anlaşıldı”
İki gün önce yaptığı bir konuşmada, öğretmenlerle ilgili yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığına da dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki gün önce bir konuşmamda bölgedeki öğretmenlerle ilgili bir şey söylemiştim. Orada belli ki bir yanlış anlaşılma var. Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin civarında öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Bunların ne kadarının doğrudan ilişkili olduğu, olmadığı yapılacak incelemelerle teftişlerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Okul zamanı geliyor, bayramdan sonra okullar açılıyor. MEB bakanımızla görüştük, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders görevinde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz. Öbürleri ne olacak? Öbürleri de FETÖ’cülerin başına ne geldiyse onların başına da aynı şey gelecek. Sadece öğretmenlerle sınırlı değil. Terör sadece dağda değil, devletin içinde de var. Devletin yerel yönetimi içinde de var. Terörle haşır neşir olmuş bütün kamu görevlilerinin üzerine gideceğiz. Onları da tek tek ayıklayacağız. Aksi halde bu mücadeleyi sadece silahla kırda, şehirde yapamayız. Bunların lojistik desteklerini, akıl hocalarını devre dışı bırakmazsak istediğimiz başarıyı elde edemeyiz. Tek boyutlu değil, güvenlik, kalkınma, sosyal rehabilitasyon yönüyle topyekun mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Bugün bakanlarımız ve milletvekillerimizle buradayız. Bu bizim bu konuya artık baş koyduğumuzu gösteriyor. Çözüm mözüm yok demiştik. Bu sözün muhatabı kana doymayan PKK’dır. Onların hakkı dünyanın herhangi bir yerinde bir hukuk devletinde, eline silah alanın neyse, burada da aynısı olacaktır. Eli silahlı eşkıyalarla devlet asla muhatap olmayacak. Müstehakları neyse gördüler, görmeye devam edecekler. Terörle etkin mücadelenin sonuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bizim için bu ülkeyi bölmek isteyen, bu bayrağı indirmek isteyen, bu vatan toprağını parçalamak isteyen Kürt de olsa, Türk de olsa aynıdır. Hepsi bölücüdür, hepsi teröristtir. İşin özü bellidir, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet. Bunun karşısında olan kim olursa olsun, bizim için teröristtir, bölücüdür. El ele vererek, Türkiye’nin bütün bölgelerindeki gelişmişlik seviyelerini aynı noktaya getireceğiz. Türk-Kürt diye, Alevi-Sünni diye ayrım yapmayacağız. Bizim için vatandaşlara hizmet edenler ya da etmeyenler, ülkesi için çalışanlar ya da başkaları için taşeronluk yapanlar, ayrım budur. Silahı meşru görenler ya da görmeyenler. Silahı meşru görenler bizim düşmanımızdır. Bizim için eski Türkiye özlemi çekenler bir de yeni Türkiye hayali kuranlar var. Sizler her zaman geleceğin Türkiye’nin yanında oldunuz. Ülkemize sahip çıktığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Bu kalkınma ve destek hamlesinin hayırlı sonuçlara vesile olmasını niyaz ediyorum.”dedi.