Tarihte Türk'ün savaş geleneği şöyleydi:
Bir savaşa gidilirken; önceleri HANLAR VE HAKANLAR, Sonraları SULTANLAR daha sonraları PADİŞAHLAR atlarıyla, ellerinde kılıçlarıyla ordunun, askerinin önüne geçer, arkadan vezirler, onlarında ardından komutanlar savaş düzeni alırlardı.
Sultan ALPARSLAN atının üzerinde, elinde kılıcıyla savaşa katılıp Bizans ordusunu yenip Anadolu' nun kapısını Türklere açmıştı.
MURAT HÜDAVENDİGAR
Ordusunun başında Avrupa seferine çıkıp düşman ordularını perişan etmişti. Harp meydanında yaralı bir Sırp tarafından kalleşçe sırtından hançerlenerek şehit olmuştu.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN;
Yine yeni bir Avrupa seferinde yetmiş yaşında askerleriyle birlikte savaş meydanında bulunurken vefat etmiş, vefatı askerden saklanmış, mumyalanarak zaferden sonra İstanbul’a getirilip toprağa verilmişti.
ATATÜRK;
Çanakkale de, İstiklâl savaşında ve katıldığı tüm savaşlarda hep askeriyle beraber savaşmış ve gazi olmuştur.
Böyle cesur ve kahraman başkomutanlarla, zaferden zafere koşmuş yüce bir millet olduğumuzu tarihler yazmaktadır.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
CİHAN YIKILSA TÜRK YIKILMAZ.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım.