Bugün artık silahla ve askerle ülke fethetme yerine, ilimle, teknoloji ile yenidünyalar fethetme yolunda gelişmeler hızla devam etmektedir.
Prof. Dr. Mehmet Kaplan hocamız “Düşünen gençlik” adlı yazısında şöyle diyor:
"Kahramanlık ruhu bizim damarlarımızda vardır. Türk tarihi, savaşlarda ün kazanmış binlerce kahraman ile doludur. Türk fethettiği her ülkede üstün bir idareci zümre teşkil etmiş fakat kültür bakımından idare ettiği ülkelere yenilmiştir." Mükemmel bir tespit.
Osmanlı Türk devleti; dört yüz yıl idaresi altında tuttuğu Arap ülkelerine kendi dilini, kendi kültürünü yerleştirmek yerine, Arap dilini ve kültürünü benimsemiş ve oralara Anadolu'nun bağrından koparıp götürdüğü insanlarımızdan bugün eser kalmamıştır. Aynı durum Selçuklu Türkleri içinde geçerlidir. Anadolu'ya gelmeden önce bulundukları Afganistan ve İran'da, kendi dillerini ve kültürlerini yerleştirmek yerine, Fars kültürünü ve dilini kabul edip Anadolu'ya gelmişlerdir.
Ruslar kırk yıl hâkimiyetleri altına aldıkları Türk ülkelerine dillerini ikinci resmi dil olarak kabul ettirmişler. Fransızlar yine kırk yıl egemenlikleri altına aldıkları Cezayir'de Fransızcayı ikinci resmi dil olarak yerleştirmişlerdir.
Bugün gelinen noktada Türk dili ve Türk kültürü büyük ölçüde erozyana uğramış durumdadır. Belediye başkanlarımıza sesleniyorum, şehirlerinizde bulunan ve Türkçe olmayan tüm tabelaları söktürün ve yerlerine yine Türkçe tabelalar astırın. Bu konuda sizlere en güzel örnek Amasya belediye başkanıdır. Kendisini tebrik ediyor ve takdirlerimi sunuyorum.
Vakit geçirmeden Milli Eğitimden başlamak üzere top yekûn bir Milli Kalkınma Hamlesi başlatıp millet olarak kaybettiğimiz tüm değerlerimizi yeniden kazanamazsak, Türk ve Türkçe adını Tanrı korusun tarih denilen mezarlığa kendi ellerimizle koyarız.
Tüm dostlarıma, arkadaşlarıma ve öğrencilerime hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler saygı ve sevgilerimi sunarım.