Zamanın birinde bir padişaha bir tay hediye edilir. Padişahın Mehmet Efendi diye hitap ettiği işinin ehli bir bahçıvanı varmış.
Padişah kendisine hediye edilen tayı bakması ve yetiştirmesi için Mehmet Efendiye teslim eder.
Bir müddet sonra Padişah Mehmet Efendiye sorar;
- Söyle bakalım Mehmet Efendi benim Tay İyi yetiştiriliyor mu, Soyu sopu, asaleti nasıl diye sorar.
- İyi hoş yetiştiriyorum Padişahım da fakat…
- Fakatı ne? Yoksa bir müşkülat mı var?
- Padişahım bu tayın soyu sopu asaleti size pek uygun değil arzu ederseniz Tayı hediye eden kişiye sorun bakalım ne diyecek.
Padişah Tayı hediye edeni ayağına çağırarak Tayın geçmişini araştırmış öğrenmiş
Bahçıvanı Mehmet Efendiyi çağırarak;
- Doğru söylersin Mehmet Efendi. Bu Tayın annesi doğumdan hemen sonra ölmüş. Tay öksüz kalınca bir inek tarafından emzirilmiş.
-“Bravo sana, peki nasıl bildin bunu?” demiş
- Çok kolay Padişahım. Bu tay sırtına konan sineği kuyruğuyla kovacağı yerde başını çevirip diliyle kovmaya çalışıyor.
- Aferin sana Mehmet Efendi. Verin Mehmet Efendiye benden bir kap yemek.
Gel zaman git zaman Padişaha kaz yavruları hediye edilir. Padişah bakması ve yetiştirmesi için kaz yavrularını Mehmet Efendiye teslim eder.
Bir müddet sonra Padişah Mehmet Efendiye sorar;
- Söyle bakalım Mehmet Efendi benim kaz yavruları İyi yetiştiriliyor mu, Gidişat nasıl diye sorar.
- İyi hoş yetiştiriyorum Padişahım da fakat…
- Fakatı ne? yoksa bir müşkülat mı var?
-Padişahım bu kaz yavrularının soyu sopu pek uygun değil arzu ederseniz bunları size hediye eden kişiye sorun bakalım ne diyecek.
Padişah kaz yavrularını hediye edeni ayağına çağırarak yavruların geçmişini araştırmış.
Bahçıvanı Mehmet Efendiyi çağırarak;
- Doğru söylersin Mehmet Efendi. Bu kaz yavruları kuluçkaya yatan bir tavuğun altına konulmuş ve yumurtadan çıktıktan sonra da civcivlerle birlikte büyümüş.
Bravo sana peki nasıl bildin bunu?
- Çok kolay Padişahım. Bu yavrular hemcinsleri gibi suda yüzmeye gideceklerine tavuk gibi bahçede eşeleniyorlar.
Aferin sana Mehmet Efendi. Verin Mehmet Efendiye benden bir kap yemek..
Padişah bir süre sonra karşılaştığı Mehmet Efendinin Soy sop konusunda isabetli tahminlerde bulunmasına sevinerek;
- Eee, söyle bakalım Mehmet efendi benim soyum sopum hakkında ne diyeceksin?
Padişahın sorusu karşısında şaşıran ve dili tutulan Mehmet Efendi kem küm etse de.
- Söyle bre. Bilip te söylemediğin bir şey varsa kelleni vurdururum.
Deyince Mehmet Efendi;
- Bu konuyu Muhterem Validenize sorsanız daha münasip olur Padişahım” diyebilir.
Heyecanla annesine varan Padişah biraz sıkıştırma biraz da tehditle gerçek babasının Sarayın Aşçısı olduğunu öğrenir.
Koşa koşa Mehmet Efendinin yanına varan Padişah;
- Bravo sana Mehmet Efendi hadi tayı ve kaz yavrularını bildin benim soy ve sopumu nasıl bildin?
- Çok kolay Padişahım. Eğer siz gerçek bir Padişah çocuğu olsaydınız ben her bildiğimde Verin bir kap yemek diyeceğinize,
Verin bir kese Altın derdiniz.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım.
SOYCA TÜRK OLMAYAN TÜRK GİBİ DÜŞÜNEMEZ
Yayınlanma :
05.03.2024 12:58
Güncelleme
: 05.03.2024 12:58
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: