Kral vezire sormuş:
Hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görürüm, neden?
Oysa onun hiçbir şeyi yok. Ben ise kralım, her şeye sahibim ancak huzursuz ve keyifsizim.
Vezir der ki: Ona 99 kuralını dene. Kral, 99 kuralı nedir deyince, gece bir keseye 99 altın koyup kapısına bırak ve üzerine de bu 100 altın sana hediyedir yazarak kapısını çal, sonra olanları izle diye cevap verir.
Kral vezirin dediğini yapar. Hizmetçi keseyi alıp altınları sayar ancak bir tanesinin eksik olduğunu görünce ‘herhalde dışarıda düştü’ diyerek ev halkıyla birlikte aramaya koyulur. Gece biter onlar hala kayıp altını ararlar, eksik altını bulmadıkları için baba çocuklarına kızar ve sakin iken onlara saldırır hale gelir.
Diğer gün sabah hizmetçi gamlı düşünceli olur çünkü bütün gece uyumamıştır. Asık suratlı, keyifsiz, tebessümsüz ve halinden şikâyetçi bir surette kralın yanına gider. Böylece kral da 99 kuralının manasını anlamış olur.
Şöyle ki; biz, Allah Teâlâ’nın bize hibe etiği 99 nimetini unutur, bütün hayatımızı kayıp bir nimeti aramakla geçiririz! Allah Teâlâ’nın bize takdir etmediği, bilmediğimiz hikmetlerden dolayı bizden men ettiği bir şeyin peşine düşer, kendimizi mutsuz, huzursuz eder ve içinde bulunduğumuz nimetleri unuturuz!..
Son olarak derim ki: Doksan dokuz nimetin tadını çıkarmaya bakın ve Allah’tan faziletini isteyerek sayısız nimetine şükredin. Şüphesiz ki şükürle nimetler artar.
Hayırlı, huzurlu, sağlıklı günler ve akşamlar diler, sevgi ve saygılar sunarım.
Yorumlar
Kalan Karakter: