Bundan önce; gafletlerimiz sonucu kendi ellerimizle yıkıp yok ettiğimiz KÖYÜMÜZ ve MAHALLEMİZDEN sonra bugün, iç ve son kalemiz olan Ailemizin taşlarının sökülmeye başladığını, tedbir alınmazsa çöküp yıkılacağını anlatmaya çalışacağım.
Konu çok önemli, bir okadar da uzun ve detaylı. Uzun yazıları okumadan geçenlerimiz olduğu için konuyu özet olarak sunmaya çalışacağım.
Geçmişte "garplılaşma", şimdilerde ise “batılılaşma” denilen yanlış teşhisin sonunda, milletimize yanlış, kasıtlı ve ihanet dolu planlar ve uygulamalar sokulmuş; bunun neticesinde önce AHLAK ve FAZİLET yapımız tahrip edilmiş, aile yapımızın temellerine dinamitler konmuş, ailenin, toplumun, milletin ve insanlığın en mükemmel yaratılmışı olan KIZ ÇOCUKLARIMIZI ve GENÇLERİMİZİ temel değerlerimizden, öz kültürümüzden koparılarak önce boşlukta bırakılmış, onun bağrından çıkan YARININ BÜYÜKLERİ de boşluğa itilmiş, esen her rüzgarın yönüne göre yön seçen hâle getirilmiştir.
Her şeyde olduğu gibi kılık kıyafetlerimiz, binalarımız, tabelalarımız, güzel TÜRKÇEMİZ, kültürümüz, eğitimimiz, hatta kanunlarımız ve anayasamız yani tüm kendimize ait estetik değerlerimiz kötü birer taklit, kopya ile yer değiştirmiş, özümüzden ve kendi öz değerlerimizden öyle uzaklaştırılmışız ki, bütün bunların neticesinde MİLLİ YAPIMIZ tahrip edilerek “gayri milli” hale getirilmiştir.
Konuyu daha fazla uzatmayacağımı yukarıda belirtmiştim. Şimdi okurlarıma soruyorum: “DEĞİŞTİK” iyi oldu diyebiliyor musunuz? Evet diyen varsa, o zaman soruyu değiştirerek soracağım ve bir daha düşünmenizi isteyeceğim.
“DEĞİŞMEK BİR BAŞKASI OLMAK DEMEKMİDİR.”
Tüm dostlarıma, arkadaşlarıma ve öğrencilerime, hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım.
Konu çok önemli, bir okadar da uzun ve detaylı. Uzun yazıları okumadan geçenlerimiz olduğu için konuyu özet olarak sunmaya çalışacağım.
Geçmişte "garplılaşma", şimdilerde ise “batılılaşma” denilen yanlış teşhisin sonunda, milletimize yanlış, kasıtlı ve ihanet dolu planlar ve uygulamalar sokulmuş; bunun neticesinde önce AHLAK ve FAZİLET yapımız tahrip edilmiş, aile yapımızın temellerine dinamitler konmuş, ailenin, toplumun, milletin ve insanlığın en mükemmel yaratılmışı olan KIZ ÇOCUKLARIMIZI ve GENÇLERİMİZİ temel değerlerimizden, öz kültürümüzden koparılarak önce boşlukta bırakılmış, onun bağrından çıkan YARININ BÜYÜKLERİ de boşluğa itilmiş, esen her rüzgarın yönüne göre yön seçen hâle getirilmiştir.
Her şeyde olduğu gibi kılık kıyafetlerimiz, binalarımız, tabelalarımız, güzel TÜRKÇEMİZ, kültürümüz, eğitimimiz, hatta kanunlarımız ve anayasamız yani tüm kendimize ait estetik değerlerimiz kötü birer taklit, kopya ile yer değiştirmiş, özümüzden ve kendi öz değerlerimizden öyle uzaklaştırılmışız ki, bütün bunların neticesinde MİLLİ YAPIMIZ tahrip edilerek “gayri milli” hale getirilmiştir.
Konuyu daha fazla uzatmayacağımı yukarıda belirtmiştim. Şimdi okurlarıma soruyorum: “DEĞİŞTİK” iyi oldu diyebiliyor musunuz? Evet diyen varsa, o zaman soruyu değiştirerek soracağım ve bir daha düşünmenizi isteyeceğim.
“DEĞİŞMEK BİR BAŞKASI OLMAK DEMEKMİDİR.”
Tüm dostlarıma, arkadaşlarıma ve öğrencilerime, hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım.