HABERLERİ DİNLERKEN

Ülkemizde ve Dünyada olup bitenlerden haberimiz olsun diye akşam haberlerini dinleyip, izlemeye çalışıyoruz, dinlediğimiz haberler karşısında, içimiz kararıyor, midemiz bulanıyor, tansiyonumuz yükseliyor, sinir sistemimiz alt üst oluyor. Ve kendi kendimize soruyoruz! "Nereye doğru gidiyoruz, ülkemizden ve dünyadan ne zaman güzel haberler alacağız" 
Gündüz TV. Yayınlarına bir bakın, rezillik, utanmazlık, ahlaksızlık ne varsa hepsi var. Ve bu yayınlara hiç müdahale edilmiyor. Gençlerin ve insanlarımızın beyinleri iğfal ediliyor. Hergün kadın ölümleri haberleri, annesini, babasını öldüren evlatlar ve niceleri ekranlarda sergileniyor ve insan soruyor biz bu hale nasıl getirildik.
Şu İslam âlemine bir bakarmışsınız . Hepsi zelil, rezil ve perişanlar. İşte İran, Afganistan, Irak, suriye.. İslam geçinip, İslam’dan bihaberler. Zira Kur'anı yanık, yanık okuyup kuzu, kuzu dinliyorlar. Yüce Allah bizlere ne diyor, bizden neler istiyor diye hiç düşünmüyor ve yorumlamıyorlar. İşte İran başörtüsü yüzünden birbirlerini yerken, Afganistan da ise yönetim; kadınların sokağa çıkmasını ve kız çocuklarının okula gitmelerini yasaklıyorlar. Oysa yüce Allah Kur'an da" ilim öğrenmeyi kadın ve erkeğe farz kıldım buyuruyor" konu ile ilgili olarak yazmış olduğum "ALTIN IŞIK" adlı kitabımda konuyu daha geniş olarak anlattım. 
Yazacak, konuşacak o kadar çok şey var ki! Sırf ülkemizin, milletimizin huzuruna katkıda bulunmak için susmayı tercih ediyorum.
Suskunluğumuzu korkaklık diye değerlendirmeyin, yukarıda yazdığım gibi sadece huzura katkıda bulunmak için yazmıyor, söylemiyorum.
AMMA! Susan insanları "korkak" sanmayın.
Terazi var, tartı var, her şeyin bir vakti var, bazı insanlar saatli bomba gibidir, ne zaman patlayacaklarına kendileri karar verirler.
Keçeci Zade İzzet Efendi der ki:
“Meşhurdur ki! Hakk ile olmaz cihan harap,
Eyler onu din adamları ile yöneticiler harap.”