Dilimiz, Güzel Türkçemiz
Yayınlanma :
19.06.2020 16:31
Güncelleme
: 19.06.2020 16:31
DİLİMİZ; GÜZEL TÜRKÇEMİZ
Bugün dünya üzerinde dillerini kaybettikleri için, milliyetlerini, öz benliklerini kaybetmiş milyonlarca TÜRK vardır.
Küçük bir ada devleti olan İngiltere, bütün dünya ya dilini kabul ettirip, dünya dili haline getirirken, 600 yıl üç kıtada hüküm süren Osmanlı Türkleri fethettikleri yerlere kendi dillerini öğretmek yerine, onların dillerinden özellikle de Arapça ve Farsçadan kelimeleri alıp bir Osmanlıca türetmişler ve kendi öz dilleri olan Türkçeyi yok saymışlardır. Bir Karamanoğlu Mehmet Bey çıkıp o meşhur fermanını yayınlamasaydı, bugün Türkçe diye bir dil kalmayacaktı.
Dün Atatürk sayesinde, güzel Türkçemizi "Yabancı diller boyunduruğundan" kurtarmaya çalışırken, dilimiz, güzel Türkçemiz bugün başka yabancı dillerin istilasıyla karşı karşıyadır. Bu durumu görüpde tedbir almayı düşünecek bir tek umut ışığı da görülmemektedir.
Dün üniversitede okurken, kitaplarımızda ki Arapça ve Farsça kelimelerin anlamlarını yanımızda taşıdığımız sözlüklerden öğrenip, kitabın yanına yazarak okuduklarımızı anlamaya çalışırdık. Hatırımda kalan ve unutmadığım bir cümleyi sizlerle paylaşayım. Hukuk kitaplarımızdan birinde şöyle bir cümle vardı:" Müddei umuminin izharı, makabline şamil tutulamaz" ne anladınız? Tabiki hiçbir şey, işte sınava hazırlanırken bu cümlenin anlamını sözlükten kelimelerin Türkçe karşılıklarını bulup kitabın üzerine şöyle yazmışım:"Savcının iddiası, açıklaması geçmişe tabi tutulup uygulanamaz."
İşte güzel Türkçemizi böyle yabancı kelimelerin istilasindan tam kurtardık derken, şimdi batıdan gelen yeni bir istilayla karşı karşıyayız.
Türkçenin başkenti olduğunu iddia eden Karaman' da esnaf tabelalarından bir kaç örnek:
LC WAIKIKI- HB WAFFE- KEY MENİS WEAR - MADAMA COCO- TIGER PAS- MY GOLD- PİZZ US CAFE- KEEP OUT- SM COLLECTİON-FENOMEN- ADORE- CHİ
Bunlar sadece birkaçı, nasıl bir istilayla karşı karşıya olduğumuzun açık göstergesi. Hele televizyon reklamlarındaki kullanılan kelimeler yiyecek ve içeceklerde kullanılan yabancı kelimeler, binalarda kullanılan"rezidans- plaza" Allah aşkına nedir bu rezalet. Yokmu dilimizi, kültürümüzü koruyacak bir kuruluş? Nerede "Türk Dil Kurumu" ne iş yapar bu adamlar.
Bir milletin yok oluşu, dilinin yok oluşuyla başlar.
Dil ve Kültür bir milletin ağız tadıdır. Bu ağız tadımızın bozulmasını istemiyorsak dilimize, edebiyatımıza, tarihimize, sanatlarımıza, müziğimize ve geleneklerimize sıkıca sarılıp, bunları yabancı dillerin ve kültürlerin istilasına karşı koruyup kollamamızın her Türkün asli görevi olmalıdır.
Nasıl ki ! Her milletin coğrafi, siyasi ve ekonomik hudutlarının ve gümrüklerinin olduğu gibi, kültürel hudutlarının ve gümrüklerinin de bulunması şarttır.
Eğer tarih denilen mezarlığa TÜRK adını gömmek istemiyorsak, kültürümüze, dilimize ve üzerinde yaşadığımız ve adına VATAN dedigimiz topraklarımıza herşeyimizle sahip çıkmak zorundayız. Unutmayalım ki:
Sahipsiz olan vatanın batması haktır.
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
Şu anda gönül pınarımdan süzülüp gelen iki cümle:
TÜRKÇEM AĞZIMIN TADI, VARMI SENDEN DAHA GÜZEL BİR TATLI ?
ON DİL BİLSEN NEYE YARAR, TÜRKÇE BİLMEDİKTEN SONRA
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: