15 Kasım günü, devlet erkânının katılımı ile Darphane Genel Müdürlüğünce basılan altın ve gümüş Yunus Emre Hatıra sikkelerinin tanıtım toplantısı yapıldı.
Mükemmel oldu.
Tören dokuz ay süren maceralı bir yolculuğun mutlu sonuydu.
Ali Yağcı tarafından bir dilek olarak ortaya atılan ve hepimizin sahiplendiği bu proje, bitmesi gerektiği şekilde bitti.
Fakat bir arkadaşımız olmasaydı bu güzel sonuca ulaşmamız pek olası görünmüyordu.
KAREV Başkanı Veli Bozkır.
İnsan ilişkilerindeki tutarlılığı ve medeni cesareti, çalışkanlığı ve doğru insanlar ile kurduğu kaliteli ilişkiler sayesinde bu güne ulaştık.
Özellikle Lütfi Elvan ve Metin Kıratlıoğlu’ nu ikna etmesi ve onları devreye sokması işin en zor kısmıydı. Sözünü ettiğim ilişkiler sayesinde bu başarıldı.
Üretilen paranın mutlaka Karaman Yunus ilişkisini yansıtması gerekiyordu ve işin gecikmesinin temel sebebini bu süreç oluşturdu. Darphane Genel Müdürlüğü bürokratları Yunus ve Eskişehir dışında herhangi bir bilgiye sahip olmadıkları için, hazırlanan gerekçe metni çok zor yazıldı. Ama başarıldı.
Artık sikkeleri eline alan, Karaman ve Yunus bağlantısını hemen görür.
“Efendim, Yunus’ u istismar etmek yanlış, onu kentlerin marka değeri için kullanmak çok doğru değil” gibi hamasi sözler edenler, doğruyu göremiyorlar. Bir beldenin veya ulusun yetiştirdiği hangi değer onun marka değerine yansımamış ki?
Biz, Yunus Emre derken, hem felsefesine hem de özgül ağırlığının bize katacağı değerlere talibiz. Kimse, bunu bir pazaryeri alış verişi gibi görmemelidir. Karaman dediğimiz zaman bir coğrafi bölgeden söz etmiyoruz. Karaman dediğimiz zaman, Yunus, Atatürk, Piri Reis, Edebali, Dursun Fakı vb. gibi, Canhasan, Binbir Kilise, Taşkale gibi onlarca değerin toplamını anlıyoruz.
Bunların tamamı da kentimizin marka değerini oluşturur. Bu doğal bir beklentidir. Çünkü bu değerler içinde yaşadığımız zaman diliminde de, gelecekte de bizim refahımıza katkı sağlayacak olan değerlerdir. Bu durum sahiplenme duygusunun tabana yayılmasında ve mevcut durumun geliştirilmesinde en etkin unsurdur.
Yunus’ un Karamanlı olması önemli ise, bu sikkeler de onun için önemli.
Yüzlerce koleksiyoncunun hazinesine dâhil olacak. Birçok yazar, çizer ve araştırmacının yoluna çıkacak ve üzerinde kafa yorulacak bir zenginlik olarak uzun yıllar etkin bir yolculuk yapacak olan bu sikkeler, hiçbir tartışmanın olumsuz unsuru yapılmamalıdır. O sikkelerin gücü düşündüğümüzün daha da ötesinde olacaktır sanırım.
O nedenle de eksik aramak yerine, çorbaya bir tutam katkı koymak yakışır bizlere.
Veli Bozkır başta olmak üzere, Lütfi Elvan, Metin Kıratlıoğlu, Ali Yağcı, Rıza Duru, İhsan Duru, Yusuf Yıldırım ve Kartap gibi sürece emek vermiş tüm kurum, kişi ve hemşehrilerimize sonsuz şükranlarımı iletiyorum.
Karaman’ da taş yerinden oynadı artık.
“Karaman uyuyor” diye haklı olarak yakınan tüm arkadaşlarımıza diyorum ki, iyi bir kapı açıldı, oraya doğru hareketlenirsek daha çok işler başarabiliriz” diyorum.