Uzun
bir seçim sürecinin son haftasına girdik.
Bu
seçimin dili zehirliydi, kurgusu hasımlaştırıcıydı.
Yüreğimiz
ağzımızda ve her an çok kötü şeylerin olabileceği korkusuyla yattık kalktık.
Türk milletinin tarihten getirdiği asaleti, geri dönülemez olaylara gebe bu
süreci bugüne dek sağduyu ile savuşturmayı bildi. İnşaallah bu son hafta da
kazasız belasız biter.
Bu
seçimin ana özelliği sandığa varana dek kararsız kalacak çok önemli oranda
seçmenin olmasıdır galiba. Etrafımda hâlâ nereye oy vereceğine karar vermemiş
insanlar var. Bunun nedenine çok kafa yordum. İnsanlar kendi partilerinden
büyük oranda hoşnut değil ama oy vereceği başka parti bulma konusunda da bir
türlü emin değiller.
Bu
sorunu en fazla yaşayan Ak Parti.
Millet,
iktidar partisi yorgunu. Tencere sorunu had safhada... Bu güne dek Ak Partiye
oy vermiş kitleler, sorunların, Ak Parti tarafından çözüleceğine ümidi azalmış
veya hiç kalmamış görünüyor. Fakat iki nedenle sert bir kopuş yapamıyor.
Birincisi, iktidar partisinden uzaklaşmak demek onun sağladığı imkânlardan da
uzaklaşmak olacağı için tedirginler. İkincisi de, yılların alışkanlığından
uzaklaşarak bu güne dek kafasında şeytanlaştırdığı herhangibir muhalefet
partisine gitmek çok da kolay bir iş gibi görünmüyor.
Fakat
tüm bu engellere karşın Ak Parti’de ciddi bir erozyon göze çarpıyor.
Ak Parti’nin ezici çoğunluğu artık gerilerde
kalıyor gibi. Gezip gördüğüm yerlerde vatandaş yüksek sesle bunu ifade ediyor
artık. Her seçimi yakından takip ederim. 2002 den bu yana Ak Parti’ye bu kadar
öfkeli bir kitle hiç görmedim.
Hatta
aynı duruma ak derken de, kara derken de aynı coşku ile alkışlanan Sayı
Erdoğan’a karşı ciddi bir öfke patlaması var. Sokaktaki Memet Ağa bile onun çok
konuştuğundan ve ülkeyi gerginleştirdiğinden yakınıyor artık.
Yani,
Tayyip Bey’in suçlayıcı ve ötekileştirici dili, önceki seçimlerde tabanı
ürküterek yanında toplamasında başarılı olmasına karşın, bu seçimde sert dilin
lehine işlemediği görünüyor. Çünkü o
aynı zamanda ülkenin birlik ve dirliğini temsil eden bir makamda oturuyor.
Vatandaşa göre bir hassas denge oluşturamamış görünüyor. Ve bu durum da
kimsenin içine sinmiyor. Bu yüzden kendisinin de gördüğü ve ifade ettiği gibi
tabanı toparlayamıyor. Bu nedenle de her geçen gün öfke katsayısı artıyor gibi.
CHP Millet İttifakının büyük partisi
olarak tam bir abi görüntüsü verdi. En az kendisi kadar müttefiklerini kayıran
bir birlikteliğin motor gücü olmayı başardı. Demokrasimize kazandırdı. Ak Parti
ile gereksiz ve dozu yüksek tartışmalardan kaçınıyorlar gibi. İyi de ediyorlar.
Bu seçim bitecek ve bu millet birbirinin yüzüne bakacak. Biraz halimiz kalsın
değil mi? İyi parti ile ittifak edilen her yerde samimi bir taban toparlanması
göze çarpıyor.
MHP konusunda yorum yapacak kadar
sezgi oluşturamadığımı görüyorum. Ya içindeki kaynayan kazanı gizlemeyi iyi
başarıyor ya da kazan falan kaynamıyor. Ama Ülkücü taban için ağır yük gelen
bazı Ak Parti uygulamalarını daha ne kadar taşıyabilirler bilemiyorum.
İYİ PARTİ çok iyi adaylarla ve sıcak bir
seçim stratejisi ile itibarını ve puanını artırıyor gibi. Bu seçimde tabanını
korumayı başarır ise ergenleşme yolunda önemli bir dönemeci salimen atlatır
diye düşünüyorum.
SAADET PARTİSİ dört dörtlük bir görüntü
oluşturmayı başardı ve ağırbaşlı bir muhafazakâr parti nasıl olur onu hepimizin
gözünü içine sokarak gösterdi. Temel Bey’in kişilik ve liderlik kalitesi göz
doldurdu.
Çarşamba
günü Karaman özelinde son dönemeçte neler görüyorum onları paylaşacağım.