Gün geçmiyor ki insanların sorunları bitsin, sorunsuz bir gün geçirsinler!
Karamana taşındıktan sonra fırsat buldukça Karaman’ın sokaklarını dolaşıyor ve tarihi mekanları gezer fotoğraflarını çekerek Karaman’ın tanıtımı için sosyal medyada paylaşıyorum.
Bugün yine bir fırsat bularak İstanbul’dan gelen misafirlerimle Göksu Nehri, Bucakışla, Bayır köyü ve çevresindeki köyleri gezerek köylüler ile sohbet etme fırsatını bulduk tam da köylülerin isyanı ile karşılaştık, bu bölgenin Rakımı 1.600 metre olduğundan meyveler geç hasat ediliyor ama kaliteli meyveler yetişiyor.
Yıllar önce bu bölgeye kiraz yetiştiriciliği için Valilik, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Ziraat Odası köylülere fidan dağıtarak teşvik etmişler, fidan çeşidi seçimlerinde hatalar olsa da köylüler yetiştirmeye devam etmişler bugüne kadar ama pazarlama sorunları bu güne kadar katlanarak gelmiş, Çiftçinin koruyucusu olan kooperatifçilik denemeleri boşa çıkmış ve ‘her koyu kendi bacağından asılır’ deyişi gibi kendileri ile baş başa kalmışlar. Bu bölgede iklim şartları uygun olduğu için yetiştirilen Napolyon kirazları şimdiye kadar ihraç edilmekte iken bu yıl üç beş ihracatçı firma kendi aralarında anlaşarak fiyat kırarak üreticileri mağdur etmişler.
Bu bölgede her yıl 650-700 ton kiraz yetiştirilmekte ve yüzlerce köylü geçimini kirazdan sağlamaktadır. Bahar aylarında ihracatçı firmalar üreticileri tek tek dolaşarak alım garantisi vererek ve de sandıklarını ‘da bırakarak çiftçileri umutlandırmışlardır, ancak hasat zamanı sözlerinde durmayarak o güzelim kirazları iç pazara 10 TL’den satmaya mahkûm etmişlerdir.
Oysa 40 TL den alım garantisi vermelerine rağmen konuştuğum bayır köylü; 18.000 TL ilaç kullandığını, en son ilacı ise kirazların geç olgunlaşması için kullandığını, işçiliğin 500 TL, bir işçinin günde 40 kg toplayabildiğini, maliyetlerin 15 TL olduğunu ama kirazları 10 TL ye satmak zorunda bırakıldıklarını, yetkililerden yardım beklediklerini, bu şartlarda işçi ücretlerinin ödemelerinin mümkün olmadığını, bir hafta zamanlarının kaldığını böyle giderse kiraz ağaçlarını sökeceklerini ifade ettiler.
Kiraz çok hassas bir meyve olduğu için zamanında toplanmaz ise kurtlanmaktadır.
Kiraz ağaçları eğer kirazları toplanmaz ise küserek gelecek yıl çiçek açmayarak meyve vermez.
Sayın yetkililer köyde üretim yapan üç beş çiftçi kaldı onları da köylerini terk etmeye zorlamayın onlar eli öpülesi insanlar, çıkar çevrelerin eline bırakmayın sahip çıkın.
Gerçekten de öyle malesef. Her konu böyle tarımda. Elma üreticileri bu alanda en mağdur olanlardan. Güya Döhler diye yabancı oluşumlu bir fabrika kurdurmuşuz amma bu işletme üreticiden daha çok tüccarlarla ortak çalışıyor. Bu tüccarlar piyasayı öyle kasıp kavuruyor ki kuru*** kooperatiflerin bile yokolmasını sağlıyorlar. Velhasıl...Devlet tarafından ciddi olarak ürün planlaması yapılması şart. Haksız kazanç elde edenlerin de sıkı bir denetime alınması gerekir ama o da hiç yok.