Kadınlar günü Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 8 Martta “Dünya Kadınlar Günü” adı altında anılır.
İlk yıllarda belirli bir tarih saptanmamakla birlikte; “ Dünya Emekçi Kadınlar Günü “ adı altında benimsenmiştir.
Ancak 1930’lu yıllarda “faşizme karşı birleşik cephe” politikalarına geçiş sürecinde tekrar ilk baştaki gibi “ Dünya Kadınlar Günü “ adına dönülmüştür.
Dünya Kadınlar gününün belirlenmesinde üç farklı hikaye mevcuttur.
Birincisi; 8 Mart 1908’de ABD’nin New York kentinde çoğu sosyalist olan kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle düzenlenen mitingdir.
İkincisi; Rusya’da çarlığın yıkılmasına yol açan 1917 Şubat devriminin 8 Mart günü yapılan kadın yürüyüşü ve grevleri ile başlamış olmasıdır.
Üçüncüsü ve en bilineni; 8 Mart 1957’de ABD’nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeni ile kaçamamaları sonucunda 120 den fazla kadın işçinin ölmesidir.
Bu gün tüm Dünyada 8 Martta kutlanan “ Dünya Kadınlar Günü “ nün temeli 1910 yıllarına dayanmakta olup; Türkiye’de ilk kez 1921 yılında iki kız kardeş Rahime SELİMOVA ve Cemile NUŞİRVANOVA’nın girişimi ile gerçekleştirildi.
Kadınların eşitlik, hak, adalet ve düzen arayışları yüz yıllardır devam etmektedir. 21. yüzyıla gelmiş olmamıza rağmen henüz kadın sorunları maalesef son bulmamıştır.
En kısa zamanda tüm kadınların özel hayatlarında ve iş hayatlarında eşit ve layık oldukları değeri görmelerini ümit eder; izlemiş olduğum kadın mücadelesini konu alan filimleri sizlerinde izlemenizi tavsiye ederim.
Antonia’s Line, Suffragette, Made in Degenham.
Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarım.