"TAŞ" DEYİP DE GEÇMEYELİM

“Taş” dedikten sonra, aklımıza neler gelir bir düşünelim.
Sonra “değerli taşlar” diyelim, yine aklımıza gelenleri yazalım.
“Günümüzde sergilenen ve en eski tarihe sahip taş hangisidir?” diyelim kendi kendinize.
Bu sene satışa çıkarılsa en fazla parayı hangi taş görür veya fiyatı bilinemeyen, rakamların ifade edemediği taş hangisidir, deyin.
En eski taş deyince bazı büyük şehirlerin meydanlarında tek taştan uzun dikili taşlar hatıra gelirse,
“En değerli taşlar” veya “taş” denince elmas, yakut, yeşim, zümrüt, safir… akla gelirse,
Bizde sorun var demektir.
Birileri bizim aklımızı yönetiyor demektir.
Kur’an’ın içeriği hakkında bilgimizin olmadığı anlamına gelir.
Yeni hacdan dönen çiçeği burnunda hacının, hac hatıralarını anlatırken Hacer-i Esved’i öptüğünü de anlattıktan sonra, “En değerli taşlar hangileridir?” sorusuna verdiği cevap da çok önemli.
Tarihin en eski dönemlerinden beri Müslümanların el sürdüğü, öptüğü, selamladığı, her yılın her gününde milyonlarca Müslüman’ın ziyaret ettiği Hacer-i Esved’i hatırlamaz da Yunan, Amerika, İngiltere… gibi devletlerdeki dikili taşları hatırlarsa tasmasını elinde tutanına bir bakmasında hayır vardır.
Mısır’da, Firavun’un sarayında, bir eli yağda, bir eli balda yaşarken, Allah’a kulluğu seçerek çölde özgürce yaşamayı seçen Hazreti Musa ve Harun aleyhisselamlarla onlara iman edenlere, Allah’ın izniyle, çölde on iki yerinden su fışkırtan taş da en eski taşlardandır. (Bakara Sûresi, ayet 2/60, A’raf 7/160)
Ve Müslüman “taş” deyince onu hatırlamalıdır.
Lut aleyhisselama iman etmeyen ahlaksızlar üzerine yağan taşlar (Hud Sûresi 11/82), Kâbe’yi yıkmaya gelen Hristiyanların üzerine atılan taşlar hatırlanmalıdır. (Fil Sûresi, 105/4)
“Taşlardan daha katı olan nedir?” sorusuna Yahudilerin kalbi, taşlardan daha katı olduğunu hatırlamalıdır.
Rabbimiz buyurur:
74 Sonra bunun (mu'cizenin) arkasından kalpleriniz katılaştı. Onlar taş gibi hatta daha da katı. Çünkü nice taşlar var ki, içinden ırmaklar kaynar, niceleri de var ki, çatlar da ondan su çıkar. Ve niceleri de var ki, Allah korkusuyla yukarıdan aşağıya yuvarlanır. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
"Bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Halbuki onlardan bir bölümü Allah'ın kelâmını işitirlerdi de, akılları erdikten sonra, bile bile onu değiştiriyorlardı."
“İman edenlerle karşılaştıklarında; "iman ettik" derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında ise "Allah'ın size açtığını, Rabbiniz katında sizin aleyhinize belge olsun diye mi onlara söylüyorsunuz. Buna aklınız ermiyor mu be?" derler.
Allah’ın, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlar mı?” (Bakara Sûresi, ayet 2/74-77)
Adı Şirin’di ama Ferhat, dağların taşını eritti, Amasya’ya taşlar arasında su çıkardı fakat Şirin’in taş bağrını yumuşatamadı bile.
Tenha bir yerde, deniz kenarında, çocuklarım, torunlarım ve torunlarımın çocuklarıyla, 21 cennet yolcusu ailemle, hem eğitim hem dinlenme yaparken, deniz kenarındaki taşlar arasından taş beğenirken hatırımdan geçti bunlar ve o gün dersimiz taş oldu.
“ Peygamber, postacıdır, bugünün teknolojisiyle biz, Kur’an’ı, peygamberden daha iyi anlarız” anlamında aklının salyasını televizyondan her tarafa sıçratan, Kur’an’dan da delil getirerek Rabbimizin, “O da sizin gibi bir beşerdir” bölümünü okuyup sarhoş mantığıyla onun Allah’ın Rasülü olduğunu söylemeyenlere Busıyri, kasidesinde:
“Muhammedün beşerun ve leyse ke’l-beşeri
Bel hüve yakutetün ve’n-nasü kel-haceri
Muhammed de bir beşerdir ammaaa, senin gibi bir beşer değildir.
Muhammed, taşlar arasında yakut taşı gibidir, bütün insanlar diğer taşlar gibidir.”
Elmas, yakut, yeşim, zümrüt, safir… taşlarının değeri, berraklığı büyüklüğü, rengi ve kesimine göre değer kazanır.
Allah’ın Rasülü Muhammed aleyhisselamı yaratan, yaşayan, yöneten, eğiten ve onu rasül olarak gönderen Allah celle celalühtür.
Sıdk, emanet, fetanet, ismet, tebliğ sıfatlarına sahiptir.
Biz de değerli biri olmamız için, bu sıfatlardan doğruluğu, güvenli olmayı, aklımızı, anlayışımızı İslam’la parlatarak, sinesi saf olarak, tebliğimize devam etmemizi Allah celle celalüh, hepimize nasip etsin.