Sevgili
dostlar,
Mutasavvıfların
ve sufilerin mistik hezeyanlarına
(mystic delusions) diğer bir örnek sufi mutasavvıf Celalettin’i
Rumi’dir. Onun hezeyanlarından örnekler:
Celalettin’i
Rumi: “Ey nazik kız, ey onun güzelliği! Allah’ı özlemekten ve aşk dininden daha
yüce din yoktur” der.’’ Aşk bütün dinlerin özüdür. Din edindim kendime aşk
dinini” der. Türbesinin giriş kapısının üstünde ‘’Aşkın Kâbe’si’’ yazar. Buda
aşk dininin Kâbe’si olarak yorumlanır.
Celalettin’i
Rumi kendi kitabını takdim ederken Kur’an ile kıyaslar. Mesnevinin
mukaddimesini, Kur'an’a verilen değer ve sıfatlar aynen Mesneviye verilmiştir.
O da kitabının Allah katından indirildiğini söyler.
Celalettin’i
Rumi, Mesnevi’si kitabının başında, dibacesinde şöyle över;
“Bu
kitap Mesnevi kitabıdır, mesnevi, hakikate ulaşma ve yakin sırlarını açma
hususunda din asıllarının, asıllarının asıllarıdır. Tanrı’nın en büyük fıkhı
(Fıkh-ı Ekber, hem şeriat hem de akaid kitabıdır), Tanrı’nın en aydın yolu,
Tanrı’nın en açık burhanıdır.”
Celalettin’i
Rumi hezeyanını artırarak Mesnevisinin Kur’an’dan üstün olduğunu iddia eder
bunu kabul etmeyenlere çok kötü küfürlü sözler söyleyerek öfke kusar.
Mesnevisini Kur’an gibi görmeyenlere karşı çok serttir.
Celalettin’i
Rumi’nin oğlu Sultan Velet bunu şöyle anlatıyor;
“Bir
dostu; ‘Mevlana neden Mesnevi’ye Allah kelamı diyor, böyle demese daha iyi
olacak, başkalarına izah etmekte zorlanıyoruz’ der
Bunu
duyan Mevlânâ şöyle çıkışır;
“Ey
eşşek, niye Kur’an değildir?
Ey
köpek, neden Kur’an değildir?
Ey
kahpenin dölü, niye Kur’an değildir?
Sonra
da şöyle ilave eder,
“Bizim
Mesnevi’miz Kur’an’dan daha yücedir ve onu Kur’an görmeyen eşektir” der.
(Mikail
Bayram, Anadolu İslam Algısının Oluşumunda Celaleddin-i Rumi, 1-2. Mikail
Bayram hoca Rumi konusunda uzmandır, belgesiz ve bilgisiz bir şeyi ne yazar ne
söyler. )
İlahi
aşka düştüğüne inanan insanlar hezeyanlar birincil olarak büyüklük, erotik,
kıskançlık, somatik ve karışık içerikli olabiliyor. Celalettin-i Rumi de erotik
ve pornomsu hezeyanlar ve fanteziler oldukça bol. İnternetten, mesnevideki
Rumi’nin fantezilerini görmek mümkün, isteyen araştırsın.
Alın
size iki hezeyana /düşünce sapıklığına düşmüş, sözde insanlığa ve Müslümanlara
rol model olduğu ve olması gerekli diye lanse edilenlerin aralarında geçen
sahne:
........C.
Rumi de Şems’in yanına girdi. Şems şahane bir çadırda oturmuş, çıplak halde
olan Kimya hanımla sevişiyordu. Bu durumu gören Rumi hayret içinde kaldı ve
çadıra girmekten vazgeçti. Bir süre sonra Şems, Rumi’yi içeri çağırdı. Rumi
İçeri girdiğinde Şems’ten başkasını görmedi. Bunun sırrını sordu, Kimya nere
gitti dedi. Şems: “Yüce Tanrı beni o kadar sever ki, istediğim şekilde yanıma
gelir. Biraz öncede Kimya Hatun suretinde gelmişti sen onu gördün” dedi.
“İşte Bayezidi Bistami’nin durumu da böyledir. Tanrı ona da sakalı
bitmemiş genç oğlan halinde görünürdü” buyurdu. (Menakip-ül Arifin Ahmet Eflaki
1. Cilt)
Mutasavvıfların
meşhurlarından İmamı Rabbani denen kişi Mektubat’ının birinci mektubunda
kadının mahreminde/vajinasında Allah’ın göründüğünü söylüyor(erotik
hezeyan/sapıklık). Eski Hint ve eski kültürlerde kadının vajinasına tapınma
inançları var idi.
İmamı
Rabbani de İslam dininin genetiğiyle oynayan İslam’ın genetiğini değiştirip
kendi hezeyan anlayışlarına göre din uydurup biz Müslümanlara İslam dini diye
yutturan meşhur mutasavvıflardandır. Pek çok tarikat ve sofi tarafından baş
tacı yapılan bir mutasavvıftır. İnternetten araştırılabilir.
Tasavvuf
yolu, birçok kez görüldüğü üzere, araya aracılar koyarak, Zerdüştlük, Budizm ve
Hinduizm gibi inanç sistemlerinin felsefeleriyle İslam’ı yaşamaya çalışmak ve
özünde Allah’tan uzaklaşmaktır.
Devamı bir sonraki Paylaşımımızda olacak
inşallah, tekrar görüşmek dileğiyle.
Hoşça,
dostça ve sevgiyle kalın.