Sevgili dostlar,
Birkaç gün önce bir televizyon programında güvenlik uzmanı Mete Yarar’ın savunma sanayi ile ilgili bir sunumunu izledim. Ve resmen teknolojik, sanatsal muhteşemliklerin, güzelliklerin karşısında, ülkemin parlak geleceğini farkına vararak kendimi kaybedip EFSUNLANDIM desem yeridir.
Efsunlanma ve efsane sözcükleri “FÜSUN” isminden türetilmiş isimlerdir. Füsun'un anlamı ise güzelliğin büyüsü demektir. Efsunlanmak sanatsal muhteşemliğin veya güzelliğin cazibesine kapılıp büyülenmektir. Efsane ise muhteşemliğin ve güzelliğin büyüsünün iz bıraktığı olay demektir.
Bu insanlar nasıl kahraman oluyorlar ve nasıl efsanevi destanlar yazabiliyorlar?
DESTAN: Bir kurumun veya bireyin destanı onun hayat macerası demektir. Destan İngilizceye geçen tek Türkçe kelimedir. (DESTİNY: Bireyin başından geçen alın yazısı, kader anlamına da gelir.)
Kahraman ise; kendi egosunu aşıp başkası için bir şey yapan bir şey üreten demektir. Bir başka ifade ile bir başka insanın hayatına hayat katması o kişiyi kahraman yapar. (şehitlerimiz, gazilerimiz, güvenlik görevlilerimiz bizim için hayatlarını feda edip hayatımıza hayat kattıkları için onlara kahramanlık payesi veriyoruz.)
Gecesini gündüzüne katıp, yurt dışından teklif edilen binlerce dolar veya Euro’yu ellerinin tersiyle iterek 25-30-40 bin TL, ye fedakârca çalışan, ülkesinin ve insanının gelişimine katkı sağlayan kahramanlar onlar. Bu kahramanlar yurt dışına gidip midesi için yaşayan insanlar güruhuna dâhil olmamışlardır. Önlerinde saygı ile eğiliyor, her birinin alınlarından öpüyorum güzide kahramanların. Yiğitlerin, kahramanların alnından öpülür bizim töremizde.
Sevgili dostlar,
Gerek akademik eğitim ve öğretimim, gerekse çalışma hayatındaki bilgi ve teknolojik birikimim; Üretimin, Projenin, Araştırma- Geliştirmenin NE ve NASIL olduğuna oldukça vakıfımdır. Dünyadaki muadil sistemlerin ilk üretimleri ile seri üretimleri arasında geçen süreler ile bizdeki süreler mukayese edildiğinde nasıl muazzam başarılara imza attığımızın farkına varabilecek derinlikteyim.
“ÜRETİM DEDİĞİMİZ SÜREÇ İKTİSADIN ÖNEMLİ BİR KAVRAMIDIR. ÜRETİM AKIL İŞİDİR, ÜRETİM ORGANİZASYON İŞİDİR, ÜRETİM DİSİPLİN İŞİDİR VE ÜRETİM SÜREKLİ EĞİTİM İŞİDİR VE DE AKLA HÜNER KATMA İŞİDİR!”
Savunma sanayi kurumlarımız ve onlara destek veren sivil sanayi kuruluşlarımız eğitimin nasıl olması gerektiğinin farkındalığına ulaşmışlar, BİLMEK ten YAPMA ya geçebilmişler. Bildiğini Yapmaya taşıyamayan bireylerin ne de toplumların gelişmesi mümkün olmuyor.
İş başında çalışanlarına sürekli eğitim vermeyi ilke edinmişler ki böylesi başarıları yakalayabiliyorlar.
Savunma sanayi kurumlarımız ve onlara destek veren sivil sanayi kuruluşlarımız çalışanlarını eğitirken, çalışanlarının içlerindeki DEHAYI ortaya çıkartabilecekleri ortamı, bir yöntemi, yöntemleri yakalamış olmalılar ki; ortaya koydukları ürünler dünya sıralamalarında ilk üç te bulunsun. Bu kurum ve kuruluşlarımız çalışanlarının içlerindeki dehayı açığa çıkartınca çalışanlar A-Z ye oldukça ‘HÜNER’ li hale gelmişler.
“ Hüner, sizinle aynı işi yapan en ilerdekinin düzeyine erişmektir. Yaratıcılık ise hünere akıl katarak bir adım öne göçmektir”. Pek çok alanda bunu da başarmışlar maşallah!
Savunma sanayi kurumlarımız ve onlara destek veren sivil sanayi kuruluşlarımız mensuplarına çalışmayı, üretmeyi, işine hüner katmayı İLKELİ TUTKU haline getirmişler. Çok şükür. Çünkü ilkesiz tutku tehlikelidir; ama ilkeli tutku insanı başarıya götüren büyük güçtür.
Sevgili dostlar,
KAAN, Kızıl Elma, Anka 3, Sihalar, Tihalar, Sidalar ve Akıllı Mühimmatlar, Hava Savunma Sistemleri işin teknolojik tarafında ülkemizin gelecekte hızla ekonomik ve teknolojik büyüyeceğini gösteren güçlü sembollerdir. Bütün bunlar Türkiye’mizdeki teknolojik gelişme ile birlikte mühendislik kalitesinin ve kapasitesinin nerelere geldiğini de gösteriyor aynı zamanda.
Bayraktar’ın geliştirdiği ve geliştirmekte olduğu İnsansız Savaş Uçağı KIZIL ELMANIN üzerinde akıllı bir yazılım var. Kızıl Elma ne kadar çok uçarsa akıllı yazılım kendisini geliştiriyor Bu demektir ki öğrenen bir yazılım var üzerinde Kızıl Elmanın. Öğrenen yazılım Kızıl elmayı sürekli daha akıllı hale getiriyor. Bu öğrenen tekniğin/yazılımın diğer savunma ürünleri ve sistemlerinin pek çoğunda olduğu kuvvetle muhtemeldir. Çok sevindirici bir durum, bunun ne demek olduğunu bilen bilir, anlayan anladı.
Türk Savunma Sanayi Eski Başkanımız Sayın İsmail DEMİR bir röportajında '' Mottomuz: hissedilmeden hissetmek, vurulmadan vurabilmek, Görünmeden görebilmek, fark edilmeden fark edebilmek. Batılılar güç dengelerinin değiştiğini söylüyorlar biz buna sessiz kalalım ama gücün sahada gösterilmesi gerektiği gün gücün kimde olduğunu görürler!” diyordu, Sağlam bir ÖZ-güvenle.
29 Ekim Cumhuriyet bayramı yüzüncü yıl boğazdaki kutlama törenlerinde Anka, Akıncı, TB3, Altay, Kaan, Kızıelma, Hürjet, Gökbey, Kemankeş, Gökdoğan, Bozdoğan, Deli, TCG Anadolu derken onlarca milli ve yerli silah, araç ve füze ile dünyaya adeta bir gövde gösterisi yapıldı. Dünya da kendi imkânlarıyla bu işleri yapan birkaç ülkeden biri olduğumuz teyit eden bir görüntü idi bu.
Sevgili dostlar,
Üç tarafı denizlerle dört bir tarafı devlet otoritesi çökmüş/çökertilmiş ülkelerle ve düşmanla dolu bir coğrafya da savunma sanayii alanında kaydedilen bu gelişmeler olmasaydı işimizin çok daha zor olacağını kolayca tahmin edersiniz. Bu görüntüler, vatandaşlık ve vatanseverlik bağıyla bu ülkeye bağlı olan herkesin omuzlarını kabarttı.
Vatandaşlık ve vatanseverlik bağıyla bu ülkeye bağlı olan herkesin omuzlarını kabartır kabartmasına da! Vecihi Hürkuş uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına ödül beklerken onu cezalandıran, Nuri Killigil’e ait silah fabrikasının havaya uçurup, devlet yetkililerinin cenaze törenine katılmadığı ve diyanet tarafından Nuri Killigil’in cenaze namazının kıldırılmadığı bir ZİHNİYET hala var elbet! İçtenlikle özden gönülden Yüce Yaratıcıya dua ve niyaz edelimde bu zihniyete fırsat vermesin!
Güvenlik uzmanı Mete yarar şöyle bağladı sunumunu: Benim bilip de söyleyemeyeceğim savunma ürünleri olduğu gibi, benim bilmediğim ama devletimizin bildiği çok daha savunma ürünlerimiz vardır.
İnşallah tekrar paylaşımlarda buluşmak dileğiyle
Hoşça, dostça, sevgiyle kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: